15 Ekim’de bugüne kadar örneğini görmediğinizyeni bir mağaza açılıyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bakalım elimizde neler var: İçinde çocuk parkı bulunan mağaza, kafe hizmeti veren mağaza, bilardo oynanabilen mağaza, atari makinesi bulunan mağaza, DJ kabininde canlı performans yapılan mağaza, dart tahtası asılı mağaza, mini çim sahada futbol oynanan mağaza, masaj yaptırılan mağaza, barında bir tek atılan mağaza....
15 Ekim’de bu listeye, dünya mağazacılığı için de yenilikler taşıyan bir mekan eklenecek: YKM’nin Cevahir Alışveriş Merkezi içindeki mağazası.
Şişli’deki Cevahir, 15 Ekim’de nihayet açılıyor. İçindeki en ilginç adreslerden biri kesinlikle YKM olacak. Bu yıl 55. yaşını kutlayan YKM, Cevahir mağazasını 55. yıl yeniliklerinin bir modeli gibi düşünmüş. Bugüne kadar gördüğünüz hiçbir YKM mağazasına, hatta gönül rahatlığıyla söyleyebilirim hiçbir mağazaya benzemeyecek.
Mağaza tasarımını daha önce Vakko ve Beymen’le de çalışan Hasan Mingü yapmış. Burada kullandığı sistemin bir bölümü dünya üzerinde sadece 3 ay önce, çok az sayıda yerde uygulanmaya başlamış.
Mağazaya gittiğinizde ilk olarak vitrin camının olmayışı dikkatinizi çekecek. Bir vitrin var ama camı yok, açık sistem kullanılmış. Yerden 1 metre 40 santim yüksekliğinde bentler var. Teşhir edilen ürünler bu yükseltinin üzerinde duruyor. İleride belirli günlerde vitrinden hediye dağıtmayı, canlı manken kullanmayı planlıyorlar.
Giriş kapısının iki yanına ekran yerleştiriliyor. Bu ekranlarda mağaza içerisindeki kafenin konsepti devam ettirilecek.
Mağaza teşhirinde özel bir duvar sistemi geliştirilmiş. Kıyafetler askılarda değil. Yukarıdan ve aşağıdan asılarak, şeffaf rafların da yardımıyla ‘havada asılı’ gibi bir görünüm verilecek.
Gelelim asıl bombaya...
Mağazanın girişine bir takım sensörler yerleştirilmiş. Kapıdan içeri girince özel ışık sistemi devreye giriyor. Sistem giren kişinin gölgesini algılayıp, hareketine göre karşılık veriyor. Önce ışığın değiştiğini fark ediyorsunuz. Ardından sanki deniz ya da göl kenarındaymışsınız gibi su sesi duyuyorsunuz. Yere baktığınızda suyun üzerinde yürüdüğünüzü fark ediyorsunuz. Altınızda balıklar yüzüyor. Siz adımınızı attıkça suyun çırpıntısını duyuyorsunuz ve balıklar kaçışmaya başlıyor. Ya da suyun üzerinde değil de bir papatya tarlasında buluyorsunuz kendinizi. Siz yürürken papatyalar kenara çekiliyor ve size yolu açıyor. Bu görüntüler belirli aralıklarla değişiyor.
Giriş katında kozmetik, aksesuvar ve erkek reyonları var. İkinci katta kadın, çocuk giyim ve ev aksesuvarları, üçüncü ve son katta elektronik, kitap, spor malzemeleri ve spor giyim reyonu bulunuyor. Bahsettiğim teknolojinin benzeri üçüncü katta, yani spor katında da kullanılmış. Burada sanal futbol oynayabiliyorsunuz. Sensör yine sizin gölgenizi algılıyor ve önünüze bir futbol topu koyuyor. Elbette yine sadece bir görüntü bu. Ancak siz topa vurduğunuzda, top vurduğunuz açıyla ve şiddetle yuvarlanmaya başlıyor. Kaleye şut çekip, bir de gol atmayı becerirseniz, ‘Gooollll’ çığlıklarını duyabilirsiniz.
Benim sanal toplarla işim olmaz diyorsanız, hemen yan taraftaki potaya basket atmayı da deneyebilirsiniz. Pota da top da gerçek.
Evet, biliyorum yapılan araştırmalara göre bir müşteri mağazada ne kadar çok zaman geçiriyorsa, alışveriş yapma ihtimali o kadar artıyor. Mağazalar da müşteriyi biraz daha içeride tutmak, daha da önemlisi dükkandan içeri sokmak için türlü atraksiyonlar deniyor. YKM mağazası örneğinde bir yandan da merak ediyorum; saydığım eğlencelikler yüzünden mağazaya kuru bir kalabalığın doluşacağı kesin. Sırf bu yeni teknolojiyi görmek, zaman öldürmek için pek çok insan içeri girecek. Tüm bu kalabalık, gerçekten ve sadece alışveriş yapmak için orada bulunanları rahatsız etmeyecek mi, bunaltıp mağazadan kaçırmayacak mı?