Paylaş
EGE Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurselen Toygar, öğrencilerinin, “Siz sıra dışı bir hocasınız, toplumu da bilinçlendirin” ısrarları üzerine sivil toplum örgütleri ve kadın kuruluşlarına katıldı. 1997’den itibaren 3 yıl yürüttüğü Türk Aile Planlaması Dernek Başkanlığı’nın ardından, 2005’ten 2008’e kadar Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi’nin (EKAM) müdürlüğünü yaptı. Kadınların karşılaştığı sorunlara son vermek ve onların siyasette daha çok yer alması için mücadele eden Toygar, bir de, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde başlayıp ardından dünyaya yayılıp çığ gibi büyüyen ‘Mavi Kapak’la tanındı. 3 yıl süren projede 400 ton kapak toplandı, bin 600 tekerlekli sandalye dağıtıldı. Ayrıca, projenin dünya rekoru kırdığının tescil edilmesi için Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuruldu.
Prof. Dr. Nurselen Toygar bugünlerde ise AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın seçim kampanyası için hazırladığı projeyle gündeme geldi. AK Parti’nin Ar-Ge’den Sorumu İl Başkan Yardımcısı Bekir Pakdemirli’nin başkanlığında Toygar tarafından hazırlanan ‘2014 İzmir Yerel Seçim Analizi’ raporu Yıldırım’a sunulurken ilginç öneriler de dikkat çekti. Raporda sanayi kuruluşlarının kapanması, üretkenliğin düşmesi, işsizliğin artması, sağ partilerin gücünün azaldığı, İzmir’in seçmeninde “CHP’yi sevmesem bile CHP’ye oy vereceğim çünkü AK Parti İzmir’i alırsa laiklik elden gider” algısının olduğu vurgulandı. “CHP’nin kalesi” algısına karşılık, “Kaleyi alacağız” gibi fetih söylemlerinden uzak durulması, milliyetçiliğin yoğun olduğu bölgelerde adayların yakasına Türk Bayrağı rozeti takmaları istendi. Prof. Dr. Nurselen Toygar’la basına sızmasından rahatsızlık duyulan rapor ve AK Parti için yaptığı çalışmaları, Binali Yıldırım’ın cumartesi günü kente gelip seçim çalışmalarını başlatmasına dakikalar kala konuştuk...
Teklif AK Parti’den
AK Parti’ye siz mi gittiniz, onlar mı geldi?
– AK Parti İzmir İl Başkanlığı Ar-Ge’den Sorumlu Başkan Yardımcısı geldi. “Mavi Kapak Kampanyası nedeniyle tanışmak istiyoruz. Biz de yapmak istiyoruz” dediler. Sonra da benden bir seminer vermemi rica ettiler. Kampanyayı anlattım, ardından da gittim semineri verdim. Bekir Bey (Pakdemirli) ve il başkanlığındakilerle tanıştım. Hoşuma gitti. Okumuş, eğitimli gençler vardı. Ekip çalışması vardı. Bir de üniversitede kapak çalışmasında yaşananlar ve sonlandırılması nedeniyle çok üzülmüştüm. Bilimin siyaseti yoktur, hizmetin de partisi yoktur. Bu nedenle, bu olanaklar olan her yerde halk için çalışmak istiyorum. Ve bu çalışma olanaklarını burada gördüm. Bu nedenle AK Parti Ar-Ge’sinde çalışmaya başladım. Ar-Ge’de Toplumsal ve Akademik Projelerden Sorumlu Koordinatör oldum.
Geçen hafta konuşulan proje çalışmalarına ne zaman başladınız? Sızması aslında rakiplere koz vermek değil mi?
– İki aydır Ar-Ge grubu olarak Bekir Pakdemirli başkanlığında çok çalıştık. Gecelere kadar gizlilik esası içinde çok çalıştık. Ancak bir şekilde sızdı. Bu çalışma devam edecek. Arkasında daha başka çalışmalar da var. Onlar başlayacak. Dilerim ki bakanımız İzmir’de başarılı olacak ve seçimi alacak.
Başka projeleriniz var mı?
– Toplumsal Sosyal Eğitim Platformu’nu (TOSEP) kurduk. Yıllardır benim aklımda göçle gelen ailelerin kent kültürüne adaptasyonunu sağlayan bir proje vardı. Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Hanım’ın da varmış. Birlikte oturduk, çalıştık. Bir yıla yakındır çalışıyoruz. Göçle gelen ailelere kent kültürünü oluşturmakla ilgili bir proje. Göçle gelen, ekonomik şartlar nedeniyle göç eden ailelerin buraya uyum sağlayamadıklarını, istihdam problemini çözemediklerini ve bunun da şiddete, çocukların illegal işlere karışmasına, kadın cinayetlerine neden olduğunu tespit ettik. Üniversiteden hocalar, kadın kuruluşları, gönüllü çalışan üyelerimiz ve işadamları var. Partiler üstü, herkes katılabilir. Burada, aile ihtiyaç formları ile anketler yaptık. Çıkan sonuca göre yani eğitime mi, işe mi, mesleğe mi, paraya mı ihtiyaçları varsa bunların sonucunu değerlendirdik.
10 ilçede 660 aile
Kaç aileye ulaştınız?
– 10 ilçede 660 aileye yaptık bunu. İstatistiki değerlendirmelerimizde ihtiyaçları önceliklerine göre sıraladık. Eğitim ve kurslar devam ediyor. İŞKUR’la protokol imzalayacağız. Elbette nihai sonuç önemli. Esas geri bildirim olarak istihdama kazandıracağız. Eğitimlerini aldılar, meslek kazandılar, şimdi iş sahibi olacaklar. Buradan aldığımız geri dönümlerle birlikte bunu diğer şehirlerimize ve Türkiye’ye yaymayı planlıyoruz. Buradan da çalışmak isteyen, gönüllü olan her kuruluşumuza, “Gelin bu platforma katılın, göçle gelen ailelerimize katkıda bulunalım” çağrısını yapalım. Doğu’dan Batı’ya gelmelerini engellemekle ilgili Doğu’da da bir projemiz var. Projenin amacı göçü önleyip, bulundukları yerde kendi gelenekleri, kendi toprakları içinde onlara yaşam alanları sağlamak.
Çorbada tuzumuz oldu
Kadınlarla ilgili çalışmalara devam ediyor musunuz?
– İzmir’de 2004 genel seçimlerinden önce de kadın kuruluşlarıyla birlikte ciddi çalışmalar yapmıştık. “Kadınlar seçilecek, Türkiye değişecek” kampanyaları yaptık. Sivil toplum örgütleriyle çalışmalar yaptık, siyasi partilere çağrılar yaptık. Belki İzmir’in de çorbada tuzu oldu. Meclis’teki kadınların oranı yüzde 4.4’ten 9.1’lere çıktı. Kadınların en fazla yer aldığı dönem oldu. Belki bir başarı değil ama bir adım oldu diye düşünüyorum. Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde müdürlük yaparken 3 sene Ankara’da kadın lehine çıkacak yasalarda Aile ve Sosyal Politikalar eski Bakanı Fatma Şahin’le birlikte çalışmalar yaptık. Kadınların lehine çıkan yasalarda önerilerim, katkılarım oldu. Bundan hep mutluluk duydum. Müdürlük yaptığım süre boyunca töre ve namus cinayetleri, küçük gelinler gibi birçok proje yaptım. İlk defa Türkiye’de bir üniversitede siyaset okulu açtım. Siyasete girecek olan kadınların donanımlı ve bilgili olması, erkek egemen bir toplumda kendi varlıklarını gösterebilmesi için yaptım. Bunun dışında hangi sivil toplumdan gelirse istek orada liderlik konferansı, seminerleri veriyorum. Bu liderlik seminerlerinden sonra kadınlarımızın ve erkeklerimizin bakış açıları değişiyor.
İzmir’in ihtiyacı var
Bu kadar kadınlarla ilgili çalışma yaptınız ama şimdi bir erkek aday için, Binali Yıldırım için çalışıyorsunuz...
– Binali Bey, gerçekten İzmir’i tanıyan, İzmir halkını tanıyan, İzmir’in ihtiyaçlarını bilen biri. İzmir’e gözle görülür hizmetler verdi. İzmir’i kalkındırıcı bir sürü projeler yaptı, bunların bir kısmını gerçekleştirdi, bir kısmını da gerçekleştirme yolunda. Bunların da gerçekleşebilmesi için bizim kendisine İzmir’de ihtiyacımız var. İzmir dünya kenti haline gelebilir, buna inanıyoruz. Genel seçimlerde partiler öne geçiyor ama yerel seçimlerde kişinin kimliği öne geçer. İzmir’in Binali Bey’e ihtiyacı var. Şu anda İzmir hak ettiği yerde değil. Biz Binali Bey’le hak ettiği yere getirmek için çalışıyoruz. Kadınlarla ilgili çalışmalarım devam ediyor.
Peki, AK Parti yerel yönetimlerde kadınlara memnun edici oranda yer verecek mi? Yeterli buluyor musunuz?
– Şu an adaylar tam açıklanmadığı için bilemiyorum. Ancak kadın adayların fazlalaşması için gayret ediyorum. İzmirli kadınlarımız her zaman sembol olmuştur. Yerel yöntemlerde yer alması, bir erkek başkana bir kadın destek olarak bütünleşecek ve çok daha adil bir kent olacak İzmir diye düşünüyorum.
Paylaş