Seçim mitingi değildi. Ama Cumhuriyet Mitingi’nden sonra İzmir’de gerçekleşen, yarı parti kimlikli ikinci tepki mitingi diyebiliriz...
Yani seçim atmosferinin dışında, kendiliğinden birkaç gün içinde geliştirilmiş bir organizasyondu.
Konuştuğum CHP’lilere göre 180 bin metrekarelik alanın 120 bini doluydu. Yaklaşık 350 bin kişi olduğunu söylüyorlardı. Sohbet ettiğimiz emniyet yetkilileri ve Kordon’daki işletme sahipleri ise 60 bin civarında bir kalabalık toplandığı tahmininde bulundu.
Parmak hesabını bir kenara bırakırsak, işin özünde; dün Gündoğdu Meydanı’nda binlerce kişi, pazar tatilini, Cumhuriyet Demokrasi ve Özgürlük Mitingi’nde geçirdi. Adalet için haykırdı. Hem de seçim atmosferinden çok uzak bir havada!
Mitingden notlara gelince...
Çevre il ve ilçelerden gelen çok sayıda otobüs dikkat çekiciydi. Akçay, Çine... Hatta Antalya İl Örgütü’nün otobüslerini bile gördüm.
“Beni yakında makamımda otururken pek bulamayacaksınız” açıklaması yapan İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay da, bu sözlerini doğrular nitelikte miting alanındaydı. Müdür yardımcılarıyla birlikte, ekip halinde oradaydılar. Bu arada emniyet güçlerinin fazlalığı da yine dikkatimi çekti.
Mitinge katılanlar Kemal Kılıçdaroğlu posteri olan bayraklar dışında, bir ellerinde de Türk bayraklarıyla koştular alana. Ağırlıklı Ege türküleri ve en son İzmir Marşı’yla da (İzmir’in Dağları’nda Çiçekler Açar) adeta coştular.
Mitingin temasına uygun Zülfü Livaneli’nin sesinden “Ey Özgürlük” de kalabalığı coşturdu ki zaten Kemal Kılıçdaroğlu bu sırada sahneye çıktı, “Ey özgürlük” dizeleriyle söze başladı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında ise en can alıcı sözler hep adalet ve özgürlük üzerineydi. İzmir’i özgürlükle özdeşleştirdi hep cümlelerinde. Tutukluluklardaki adaletsizliği Mustafa Balbay’la vurguladı. Konuşmasındaki bir diğer özne de İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonlardı. Bunlar dışında, çarpıcı örneklerle Türkiye’de yaşanan hak, hukuk, adalet eşitsizliklerini dile getirdi.
Mustafa Balbay’ın İzmirlilere gönderdiği mektupta gösterdiği İzmir örneğini ise sık sık vurguladı.
Balbay mektubunda, “İzmir, sade ve sadece zeybek oynarken diz çöker” diyordu. Kılıçdaroğlu da İzmirin diz çökmeyeceğini birkaç kez dillendirdi.
Miting sonrasında İzmir milletvekili Alaattin Yüksel’e memnun olup olmadıklarını sordum. Yanında Ankara’dan gelen parti yetkilileri de vardı. Kemal Kılıçdaorğlu’nun çok memnun ayrıldığını ve mitingi muhteşem bulduğunu öğrendim.