Paylaş
SİBEL Uyar, CHP’nin İzmir’de sadece iki ilçede gösterdiği kadın adaydan biriydi. Rakipleri kuvvetliydi. Kampanya döneminde hakkında çeşitli eleştiriler yapılsa da o yoluna devam etti. Seçim sonuçları açıklandığında da Urla’nın ilk kadın belediye başkanı olarak tarihe geçti. Uyar’la güneşli bir günde İskele Meydanı’nda buluştuk. Sibel Uyar, meclis üyelerini de özellikle yanına aldığını ve bir de bu seçimde Urla’da 6 kadın muhtarın seçildiğini söyleyerek başlıyor sohbete...
* Sizi daha çok adaylığınız açıkladıktan sonra ve kampanya döneminde tanıdık. Ondan önce siyaset var mıydı hayatınızda?
- Çeşmealtılı ailelelerden birinin çocuğuyum. Gıda mühendisiyim, evliyim, bir çocuk annesiyim. Yaşadığım yere hizmet edebilmek adına yerel siyasete girmeye karar verdim. 2009’da Urla Belediye Meclis Üyesi olarak göreve başladım. Geçen beş senede hukuk komisyonu başkanlığı yaptım, denetim komisyonunda yer aldım. Kent konseylerinde birebir çalıştım. Kadın, engelli ve genç meclislerinde çalıştım. Aynı zamanda Ege Kadın Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi’yim. Hayatın her alanında olmasında gerektiği gibi siyasette de kadının olmasından yanayım. Atatürk bize bu hakkı 1930’da vermiş. Bu hakkı, yıl 2013’e geldiğinde Urla gibi yerde, bir kadının belediye başkanlığına adaylığını koymamasından yola çıkıp, öncelikle kadınların mutlaka yerel siyasette yer alması gerektiğine inanarak aday olarak kullandım.
* Bu seçimde aday olmanızın özelliği var mı? Aday olmanız için sizi teşvik edenler oldu mu?
- Adım adım çıktım basamakları. Yerel siyaset hem çok güzel, hem de çok zor. Yaptığınız uygulamalara anında tepkiler alıyorsunuz. Biz bu yola, “Birlikte yapacağız” diye çıkmıştık. Meclis üyesi arkadaşlarımdan yana da çok şanslıyım. Yönetim anlayışının değişmesinden yana düşünerek yola çıktım. Hem meclis üyeleriyle, hem de belediyeci arkadaşlarımızla, bürokratlarla hep beraber ne yapılması gerekiyor, belediye ne yapabilir, bunları konuşup tartışıyoruz. “Yaptım oldu” projelerle değil, halkın istekleri doğrultusunda, sorunu yaşayanlarla beraber çözümü üretmek üzere yola çıktık.
Sadece kendimizi anlattık
* Aileniz nasıl tepki verdi? Eve vakit ayırabiliyor musunuz?
- Siyasette olmama alışkınlardı ama bu kadarına değil... Şikayetçi değiller zaten, ben de elimden geldiği kadarıyla zaman ayırmaya çalışıyorum. 17 yaşında bir oğlum var. Biz hazırlanarak ve sürecin bu şekilde olacağını bilerek yola çıktık. Evi de hiç ihmal etmeden ayarlayacağız.
* Seçim çalışmaları sürecinde sizinle ilgili çeşitli eleştiriler, iddialar gündeme geldi...
- Kadın siyasetçilerin bu şekilde özel bir durumu da oluyor. Bu işi yapamayacaklarından yola çıkıp bir başkasının kuklası gibi gösteriliyorlar. Siz gerçekten kendinize güveniyorsanız ve iyi bir ekiple de yola çıkıyorsanız bu konuda sıkıntı yaşamazsınız. Evet; bize çok konuşan, çok söylenen oldu. Ama biz bunlara cevap vermeden kendi yapmak istediklerimizi anlattık. Bunları yaparken de hiç kimseyi karalamadık.
* Eşinizin AK Parti üyesi olduğu gibi iddialar da vardı... O dönemde ne düşündünüz?
- Bunu isimlendirmek bile istemiyorum. Çünkü kendi ağzımdan tekrar söylersem, tekrar konuşturmuş olurum. “Bize ne yapıldı?” diye değil, “Ne yapabiliriz?” diye düşünüyoruz. Bundan öncesi bizi hiç ilgilendirmiyor. Belli bir planlamamız var. Öncesi bizi hiç ilgilendirmiyor. Bu masa da bunun bir örneği. Yanımızda muhtar var, meclis üyeleri var, bürokratlarımız burada. Biz yerinde görüp yerinde çalışmak istiyoruz. Hizmet süresini tüm güne çıkartıp, 7/24 çalışacağız. Bütün arkadaşlarım bu konuda azimli ve istekliler. Güçlü ve dinamik bir ekibiz biz. Süreci iyi bir şekilde devam ettireceğimize inanıyoruz.
Kırmızı fular sembol oldu
* Seçim kampanyanızın ana fikri neydi? Sizce seçimi kazanmanızda en çok ne etkili oldu?
- Biz hiçbir zaman fiziki bir projeyle çıkmadık. Biz, “Beraber yöneteceğiz” diye yola çıktık. Bizim en büyük projemiz buydu. İnsanlar buna çok sıcak baktı. Hiç kimseyi kötülemeden, sadece kendi yapacaklarımızı konuştuk. Tüm siyasilerin de bu şekilde düşünmelerini istiyoruz. Ayak oyunlarının olmamasını, sadece hizmet üzerinden yürümesini istiyoruz.
* Kampanya döneminde kırmızı fular ve atkınız dikkatimi çekmişti. Şimdi de kırmızı fular takıyorsunuz? Bir özelliği var mı?
- Seviyorum kırmızıyı. Genelde meclis üyeleri de kırmızı kravat beyaz gömlek giydiler. Bu bizim için bir sembol gibi oldu.
Hiçbir anne çocukları arasında ayrım yapmaz
* İlk yapacağınız iş ne olacak?
- Yaz sezonuna giriyoruz. Yaz nüfusumuzla kış nüfusumuz birbirini tutmuyor. Öncelikle kıyı kenar düzenlemeleri yapacağız. Ulaşımı yeniden planlayıp, park ve bahçelerin insanların istekleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesini sağlayacağız. Yaz sezonunda günübirlik turizmi canlandırmak amaçlı gece pazarımız var. Önümüzdeki yıl köklü değişikler yapacağız. Ancak bu sene, iki ay içinde takdir edersiniz ki, bunların olması mümkün değil. Biz şimdi acil eylem planı gibi anlık uygulamalar yapacağız. Önümüzdeki yıl için kökten değişikliklerin planları başladı bile. İlaçlama çok önemli. Bahçe çöplerimiz çok, onlarla ilgili planlarımız var. Okulların bir ekiple tatilde bakımları yapılacak. Aradaki tatil dönemini iyi değerlendirmek istiyoruz. En büyük önceliğimiz Urla halkının rahatça denize girebilmesini sağlamak. Deniz ulaşımı başlıyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu ile tekrar görüşeceğiz. Bizim en büyük projemiz hep beraber karar vereceğimiz projeler. Oradaki yaşayan halka sormadan hiçbir uygulama yapmayacağız.
* Kadın olmanızın etkisini gösterecek projeler var mı?
- Hiçbir anne çocukları arasında ayrım yapmaz. Biz de hiçbir mahallemiz arasında ayrımcılık yapmayacağız. Kadın üretkendir. Kadın siyasetçilerin kadın bakış açısı yerelde çok önemlidir. “Urla’ya bir kadın eli değsin” diyorlar ama Urla’ya tek bir kadın eli yetmez. Gönüllü çalışmak isteyen birçok kadınımız var. Kadınlar yerelde birçok eyleme katılmak istiyorlar, onların önünü açacağız. Ev eksenli çalışan kadınlar ekonomiye nasıl katkı sağlarlar? Bu konuda ciddi projelerimiz var. Kooperatifleşmeyi destekleyeceğiz. Urla’da birçok konuda kooperatifleşmenin önemini anlatıp destekleyeceğiz. Yine söylüyorum hep beraber yöneteceğiz.
Allah kimsenin onuruyla oynamayı nasip etmesin
* Bir gün başkanlığınız bittiğinde nasıl bir Urla bırakmayı hayal ediyorsunuz?
- Urla’nın kendi öz değeri çok fazla. Urla bir mücevher ancak üzeri tozlu bir mücevher. Biz o tozu Urla’nın üzerinden atmak istiyoruz. Dışarıdan hiçbir şey ithal etmemize gerek yok. Başka bir yere benzememize de gerek yok. Biz gerçek Urla’yı çıkarmak istiyoruz. Cazibe merkezi haline getireceğiz. Yaşayan ve yaşanabilen bir Urla yaratmak istiyoruz. Herkesin bizim diyebileceği bir yer haline getirmek istiyoruz.
* Siyasette hedefiniz?
- Elbet bir gün bu koltuktan kalkacağım ama Allah bana hiç kimsenin onuruyla oynamayı nasip etmesin. Ben işimi iyi yapmak istiyorum sadece.
YARIN: CHP’li Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş
Paylaş