Paylaş
Üstelik Haziran 2011 Genel Seçimleri’nden altı ay geçti... Vaatler verildi, projeler dillerden düşmedi. Geçen altı ay da aslına bakılınca pek de normal değildi. 13 CHP, 11 AK Parti, 2 MHP’den olmak üzere, İzmir Ankara’ya 26 vekil gönderecekti… Bu vekillerden biri halen Silivri cezaevinde tutuklu bulunduğu için hesaplar tersine işledi. Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan polis baskınları ve operasyonlar da ortamı gerdi. İzmir’de hava karışıktı da, Ankara’dan nasıl görünüyordu? Milletvekilleri nasıl çalışıyordu? Bütçe görüşmelerinin son gününde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde buluştuk İzmir’in vekilleriyle. İcraatın göbeğinde, Ankara’da İzmir’i konuştuk. AK Parti, CHP ve MHP’den 16 milletvekili durum değerlendirmesi yaptı Takip edilen projeleri hem muhalefet hem de iktidar milletvekilleri aktardı. Beş ana başlıkta topladığımız soruları yanıtladı.
İşte meclisten İzmir değerlendirmeleri
Beş soruda İzmir
Seçimden bu yana geçen altı ayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir’in sorunlarını ne kadar takip ediyorsunuz?
Ken tin öncelikli ele alınması gereken sorunları neler siz bu konuda neler yapıyorsunuz?
EXPO 2020 çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İzmir Büyükşehir Belediyesi’’ne yönelik yapılan operasyonlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
AK Parti
Gösteriş peşinde değiliz ama onlar şov derdinde
AK Parti Toplantı Salonu’nda Ali Aşlık, Aydın Şengül, Rıfat Sait, Erdal Kalkan, Hamza Dağ, Nesrin Ulema ve İlknur Denizli belki de iktidar olmanın getirdiği rahatlığa dayanarak, neşeli bir görüşmede soruları yanıtladı. İktidar vekilleri İzmir’e vaat edilen 35 projeyle ilgili çalışmaların hızla başladığını vurguladı.
Seçimden bu yana altı ayı ve kentin sorunlarını ne kadarizlediklerini Erdal Kalkan değerlendirdi:
Sabuncubeli tünelinin temeli atıldı. Manisa ve İzmir yakınlaşacak. Konak Tüneli’nin temeli atıldı.14 proje bu dönem, kalan 21 proje ise 2023’e kadar tamamlanacak. İzmir için yapılacak projeler ilk kez hükümet programına girdi. İzmir’e 2.5 sayfa yer ayrıldı. Bu takip edilen projelerin yanında sporla ilgili de yaptıklarımız var. İzmir’in spor kulüplerinin hiç biri 1. Lig’de değil. Bu konuda da çalışıyoruz. Alsancak Stadı’nın Altay’a tahsisi içinde uğraşıyoruz.
Aydın Şengül de kentin öncelikli olarak ele alınması gereken sorunlarıyla ilgili soruyu yanıtladı:
Öncelikli ele alınacak sorunların başında Van Depremi’nin ardından tekrar gündeme gelen kentsel dönüşüm geliyor. Şehircilik ve Çevre Bakanlığı’nın hazırladığı yasa taslağı Ocak ayı içinde gündeme gelecek. Çalışmada tek tek tespitler yapıldı. Burada amaç Büyükşehir veya ilçe belediyelerle kavgaya girmeden kentsel dönüşümü bir an önce başlatmak gerekiyor. Göstermelik projeler değil İzmir’e hazırlananlar. Yasa çıkar çıkmaz çalışmalar başlayacak. Projelerin gösterişle ilgili olduğunu iddia ediyorlar. Gösterişle işimiz yok. İzmir’in acilen vizyonunun belirlenmesi gerekiyor, yoksa küçük kalır. Çünkü İzmir’in tarihinde ilk defa bu kadar beceriksiz bir başkan geldi.
Bugüne kadar yapılanları ve öncelikli konuları Hamza Dağ aktardı:
Çeşme Turizm Bölgesi ilan edildi. Lojistik projeler devam ediyor. Çandarlı Limanı ve PETKİM projesi 10 bin istihdam sağlayacak. Ne zaman hükümet bir şeye el atsa Büyükşehir Belediyesi gerginlik çıkarıyor ve sahip çıkıyor. Örneğin kentsel dönüşümle ilgili yaptığı bir şey var. O da TOKİ’yle yapılan konutlar.
Milletvekilleri EXPO’yla ilgili çalışmaları da anlattı. İlknur Denizli, Paris’teki sunumun başarılı geçtiğini diğer ülkelere göre şanslı olduğumuz ifade etti. Sürecin bundan sonra daha verimli geçeceğini belirtti. Özellikle BIE ülkesi üyelerle temasa başlayacaklarını kaydetti.
Görülmemiş birliktelik
Rıfat Sait ve Ali Aşlık, Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlar sonrası yaşananları değerlendirdi. Rıfat Sait sözlerine Balkan göçmenleri ve Buca için yaptıklarını paylaşarak başladı;
‘İzmir milletvekilleri olarak sürekli bir ortak çalışma içindeyiz. Herkes kendi üzerine düşeni elinden geldiğince yapmaya çalışıyor. Makedonya- İzmir direk uçak seferleri başladı. Bucaspor’un borçlarının 12’ye bölünmesiyle ilgili çalışmalarımız oldu. Kavgayla bir şey elde edilmiyor. CHP’liler şov yapıyorlar. Hakikaten samimilerse bizimle görüşebilirler. Ama hem EXPO sunumu, hem de ona bağladıkları belediye operasyonlarıyla ilgili şov yapıyorlar.’
Evde kalmış kız psikolojisi
Ali Aşlık da özellikle EXPO sunumunda Aziz Kocaoğlu’nun İzmir’e sunumu beklemeden dönmesi ve operasyonlar sonrası yaptığı açıklamalarla ilgili tespitlerde bulundu:
‘Büyükşehir Belediyesi kendi beceriksizliğinin yönünü saptırmaya çalışıyor. Evde kalmış kız psikolojisinde. Her konuda evde kalmış kız psikolojisiyle hareket ediyor.”
CHP
Önce adalet istiyoruz
CHP milletvekilleri hem dolu, hem de tepkili. Birgül Ayman Güler, Alaattin Yüksel, Aytun Çıray, Erdal Aksünger, Mustafa Moroğlu, Rahmi Aşkın Türeli ve Musa Çam sorularımıza yanıt verdi.
Söze Birgül Ayman Güler başladı... Seçimden bu yana geçen süreyi değerlendirirken baş kahraman tutuklu İzmir milletvekili Mustafa Balbay’dı...
CHP’li 13 milletvekiliyiz ama bir milletvekilimiz Silivri’de tutuklu. İzmir milletvekili olarak bizim için gündemimizin birinci maddesini oluşturuyor. Bir de bizim çılgın projelere değil akıllı projelere ihtiyacımız var.
Güler’e, Aytun Çıray da destek verdi:
Türkiye meselelerini İzmir’den bağımsız düşünemeyiz. Türkiye’de işsizlik birinci sırada. Hastane, okul gibi kamu binalarının depreme dayanıklı hale getirilmemesi en önemli sorunlardan. İzmir için de aynı şeyler geçerli. Biz de sürekli yakınan, negatif görüntü içinde olmak istemiyoruz. Biz her türlü iyi icraatın içindeyiz.
Rahmi Aşkın Türeli hükümeti değerlendirerek kenti takip ettikleri sorunları yanıtladı:
İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük kenti. AKP döneminde İzmir’in kamu yatırımlarından aldığı payı yeterli görmüyoruz. Fakat ne hikmetse seçim sürecinde birden ortaya çıktılar. Evet İzmir’in bu projelere ihtiyacı var, ama dokuz senedir neredeydiler? diye sormak lazım. Plaka 35 değil, 67 olsa 67 proje mi olacaktı? Hükümet programına zaten 14’ünü almışlar. Çözüm beklenen esas iki tehlike var. Kentsel dönüşüm ve kuraklık. Hükümet kentsel dönüşüme dikkat çekiyor, ama projeleri onaylamıyor.
Erdal Aksünger Van’da dram yaşanırken İzmir’in deprem planlarının ortada olmadığını söylerken, Alaattin Yüksel araya giriyor; İzmir’le ilgili özel sorunumuz var. Tutuklu milletvekilleri cezaevinden çıkamadığı gibi İzmir’de de operasyon sonucu tutuklanan ve aylardır cezaevinde olan belediye bürokratları var. Büyükşehir belediyesiyle iş yapan esnafı bile sorguya çekiyorlar. Biz her şeyden önce adalet istiyoruz.
Bakan ihaleye fesat karıştırıyor
Mustafa Moroğlu AK Parti iktidarından en fazla zararı İzmir’in gördüğüne dikkat çekiyor:
AKP, CHP’li belediyeler geri kalıyormuş izlenimi yaratmaya çalışıyor. İzmir de bunlardan biri. İizmir bunlardan alnının akıyla çıkacak. İstanbul’da 52 geminin 35’i ithal. Burada karşı çıktılar. Amaçları gemi ihalesini geciktirmek. Ancak bakan ihaleye fesat karıştırıyor. KİK ve yargı yöntemiyle oynanan oyunlar var.
Büyükşehir’e sabotaj
Musa Çam da şöyle diyor;
12 Haziran seçimleri adil ve demokratik gerçekleşmedi. Seçimlere az bir süre kala İzmir Büyükşehir Belediyesi kuşatma altına alındı. Bir itibarsızlaştırma yapıldı. EXPO’da yüklenici Büyükşehir Belediyesi’dir. Ancak büyükşehirin operasyonla kuşatılması ve başkanın dönmek zorunda kalması bir sabotajdır. Belediye devre dışı havası yaratıyorlar.
MHP
İzmir’in gönlünde birinci partiyiz
MHP’nin iki İzmir milletvekili Oktay Vural ve Ahmet Kenan Tanrıkulu ile de Vural’ın makamında görüştük. AK Parti ve CHP’nin kavgalarına dışarıdan bakışla ilginç bir İzmir değerlendirmesi çıktı MHP’den. Vural ve Tanrıkulu tüm soruları tek solukta yanıtladı:
Oktay Vural, kendilerine bir kez daha Ankara’da temsil hakkı tanıyan İzmirlilere teşekkürle başlayıp, beş soruya bir çırpıda yanıt verdi:
Biraz buruk oldu. İki milletvekili sayımız azaldı ama.. Aslında MHP İzmirli seçmenlerin gönlünü kazandı. Büyük bir ilgi vardı. Ancak iki kutuplu bir tahterevalli siyaseti içerisinde İzmirliler bir bakıma yönlendirildi. Belediyeye yapılan operasyon ve o operasyon çerçevesinde de adeta CHP hedef alınıyormuş gibi bir mağduriyet sunuldu. Bu AKP’nin uyguladığı bir taktikti. Siyasetin yozlaştığı bir seçim oldu. Sülün Osman gibi 2023 yılına kadar birçok proje İzmirlilerin önüne sunuldu. Sanki TC devleti hükümeti İzmir’e inanılmaz biçimde yatırım yapacakmış gibi bir hava oluşturuldu. İthal bakanlar İzmir’e iliştirildi. Önce 35 sarışınla başladılar, sonra İzmirliler’le bağdaştıramayınca 35 proje ortaya çıktı. Biz İzmirle ilgili stratejimizi belirledik ve maalesef bu iki kutuplu siyasetin içerisinde bize olan yüksek teveccühü temin edemedik ya da temin edilmesi engellendi. Ama İzmirlileri gönlünde birinci sırada yer aldığımıza inanıyorum. İki milletvekiliyiz ama İzmirlilerin gönlünde birinci partiyiz.
İki milletvekiliyle CHP ve AKP’lilerin yapamadıklarını yapmaya çalışıyoruz. İzmir ile ilgili konuları meclis gündemine getirip takip ediyoruz. İzmir bir deprem bölgesi. İzmir’de vatandaşlar güvenliğini nasıl sağlayacak? Okullar ne durumda? Bu bir siyasi parti meselesi de değil. Gelin hep beraber birlikte İzmir için deprem konusunda kamu kurumlarının ne yaptıklarını tartışabileceğimiz bir platform kuralım.
EXPO meselesinin de siyasi kaldıraç olarak kullanılmasının ne anlamı var? Paris’te sunum zamanı operasyon yapılması, siyasal bir rant elde etmek için bu işin zamanlamasının planlandığını ortaya koyuyor
Ahmet Kenan Tanrıkulu da sorulara aynı eksende yanıt verdi:
İzmir’de son 10 yıldır bir hükümet ve yerel yönetim kıskacı var. İzmirli hep iki tercihe hep zorlandı. En iyiyi tercih etmek durumunda olacağına kötünün iyisini tercih etme durumunda bırakılıyor. İzmir bizim hükümetimiz döneminde yüzde 2.8 bütçeden pay alıyordu. Bu yüzde 1.4’ düştü. Seçim zamanı 35 projenin birçoğu AKP tarafından bakanlıkların tozlu raflarından indirildi. Birçoğu Oktay Bey’in bakanlık döneminde atıldı. Ancak İzmir’de o günden bugüne ne yapıldı? 12 yatırımcı bakanlığa 2007’den bu yana İzmir’e ne yapıldı diye soru önergesi verdik. Bir tek Enerji Bakanlığı yanıtladı. O da iki link atmış onunla yanıtlamış. Değişen hiçbir şey yok.
Belediyedeki son olaylar da yine bir mağduriyet yaratılma çabası. Ben diyorum ki bırakalım buna hukuk karar versin. Milletvekillerinin ne yaptığına bakılsın. Nerede ne yapmış, kaç dakika konuşmuş, kaç kanun teklifi vermiş? Denetlesinler. Ortak hareket etme konusunda EXPO’da ciddi katkılarda bulunduk. “Buradayız” diyoruz. Sağlık konusunda olduğu için sağlık üniversitesi tekliflerimiz var. Paris’teyken belediye operasyonu oldu. Aziz Bey apar topar geri döndü. İlginç olan sürekli denetim değneğini kullanarak bir müessesenin de yıpratılması...
Paylaş