Nerden düşer bu melekler dünyaya merak ederim ve niye düşerler. Uçuşan yaratıcı zerreciklerinden tanrının, bir tutam koyup yüreklerine, anlatmaya gelirler diğer insanlara; sanırım.
Uçup duran sihirleri vardır tanrının. Her bir damla bir sihirli denklem taşır. En çok da notalar anlatır tüm bilinmez, görünmez, başka diyarların seslerini. Ses sihirdir bence. Vardır ama dokunamazsın. Vardır ama göremezsin. Yalnızca duyarsın. İçine dolar notalar, sen gözlerini kapar sana avuç avuç sunduğu başka diyara dalarsın.
* * *
Merhaba, diye sıktığında kocaman elinle elimi; onunla tanıdım, bana nota nota sunduğu kocaman evrenini. Yeşil koltuğunda oturup stüdyosunun, ‘Kapa gözlerini’ dedi. Şimdi sana anlatmaya başlıyorum kendi eksenimi.
Karşımda Star Wars’un sakar sevimli iki metrelik Jar Jar karakteri. Bindik, Jar Jar ve ben onun son sistem uzay gemisine, hep birlikte gidiyoruz Rahman Altın galaksisine. Notalar içimize akıyor, notalar bizi son hızla kaplıyor, sihiri tanrının Rahman kanalı ile bize berrak, temiz bir sayfa gibi aktarılıyor.
Dinlettiği her ayrı eserinde, beden burada hapis, ruh başka diyarlarda mutluluktan çığlıklar atarak dolaşıyor. Kimi anlar yaşlar akıyor gözlerimden, diplerde kıyısında ruhumun özenle üstünü örtüştürdüğüm kırıntıları asice tutup çıkarıyor notalar, kimisinde do‘nun mi‘nin yaramazca gıdıklayıp gülümsetiyorlar beni.
* * *
Bazen ilk karşılaştığım bir gezegeninde Rahman galaksisinin, bilmediğim lisanda ‘merhaba’ dedirtiyor. Böyle bir gezinti zaman yolculuğu gibi. Geçmiş gelecek hepsi kıvrılmış bir yerinde uzayın, büküm olmuş bana geçiyorum kara delikten, geziyorum istediğim alanlarda Rahman’ın notalarıyla.
Rahman Altın, tanıdığım en özel alternatif varolanlardan. Besteciliğin yanında aslında o bir opera sanatcısı. Ekranın karşısına oturup da zaplamazsanız eğer ‘reklamlar’ bölümlerini. Aşina olduğunuz bir çok cıngılın bestecisi.
* * *
Son aylardan birkaç örnek: Pepsi ‘Altın Kapaklar’, Akbank, Ford Transit, Zorlu Holding, Vestel ‘Süreyya Ayhan’, Eurovision 2004 açılış kapanış bestesi...
Saymakla bitmez uzunca bir beste listesine sahip. Sonra, Ankara Devlet Opera ve Balesi için bestelediği ‘Şehir Orman’ adlı iki perdelik modern dans performansı geliyor. Sonrasında beraber çalışmanın ürünleri var Rahman ile.
2003 Bahar Korçan New York Fashion Week defilesinin ‘Sır’ isimli koleksiyonumun ve 2004 ‘Köksüzlük’ koleksiyonumun New York defilesinin besteleri geliyor.
Tüm bu besteler haricinde, Rahman‘ın bir hayali var. Film müzikleri bestelemek. Bu hayali onu 2002 yılında, ASCAP (American Sociaty of Composers Authors and Publishers) ve 20th Century Fox tarafından düzenlenen 15. ASCAP Film Scroing Workshop’una götürdü. Her yıl dünyadan seçilen 10 film müziği bestecisinden biri ve Türkiye’den bu hakkı kazanan ilk kompozitör olarak aynı sene Los Angeles’a bu workshop‘a gitti.
Orada yaptığı çalışmalar sonrası, onun ışığını görmekte gecikmeyen büyük bir film şirketinden heyecanlandırıcı bir teklifle karşılaştı. Hayalini kurduğu Hollywood filimlerinin müziklerini bestelemek fırsatını değerlendirmek için yakında oralara doğru uçuşacak.
* * *
Beni asıl şu anlarda uğraştığı film çok etkiledi. Uzunca zamandır, olayları, başına gelenleri ve tabii ki filmin örneği yok karakteri Cem Yılmaz, filmde G.O.R.A. olunca, üstüne üstlük müziklerini de Rahman Altın yapınca; heyecan doruklarda bu filimi bekler oldum.
Rahman ser verip sır vermez bir Star Wars karakteri olduğu için henüz bir tını dinlemiş değilim elbette. Ama beni peşinden sürükleyecek gibi gözüküyor.
* * *
Bu arada niye bu kocaman adamı Star Wars karakterlerinle özleştirdiğimi belirteyim. Rahman belki de en büyük Star Wars oyuncaklarının koleksiyonuna sahip. Bu özel ve garip koleksiyonu görmek için de bir takım özel şartlardan da geçmeniz gerekiyor.
Söz ver diyor size ciddi ciddi, söz ver bir gün sen de bana bir Star Wars oyuncağı alacaksın. Söz ver dostluğumuz hep böyle sahici kalsın, söz ver tanrıyı hiç unutmayacaksın. Söz ver sevgini içinde hep koruyacaksın. Söz, deyince galaksisinin kapısını aralıyor ve yolculuk başlıyor.
* * *
Sizlerle paylaşmak istedim bu kocaman yürekli adamı. Hayat ışık hızınla akarken, bir anda kendi varolmasını, farklı hayallerini, yaratıcı yeteneklerinle ve iyi insan olma durumunla harman yapmış Rahman’ı görünce sevindim. İstedim ki sizler de tanıyın, dinleyin.
Yakında G.O.R.A. ile yüreklerinize gelecek bu besteciyi önceden hissedin istedim.