Anlarınız siz yetişmeden birkaç adım ötenizden koşturarak geçip gidiyor mu?
Ardında bir hız bulutu bırakarak,
Siz daha anlamadan olanları;
Bir sonraki zaman tuşuna birkaç kere üst üste basıyor sanki birileri!
Tık Tık TIK!
Hızlı zaman geçiş düğmesi.
2000’den sonrasında hızla BASILA!
***
Artık zamanın daha hızlı aktığını hissedebiliyorum. Bir sabah uyanacağım, bir ömür geçmiş olacak. Hafiften ürküyorum. Ben de evrendeki en hızlı oluşun, düşünce gücü olduğunu sanırdım. Hayır hayır, zamanmış!
Son 5’e 5 senedir zamanın olmadığına bilimsel anlamda kendimi inandırmıştım. Tüm antenlerimi açtım, evrene en uzak yıldızdan en yakın markete kadar hislerimi yolladım ve bir takım enlem boylam hesaplarından sonra zamanın olmadığına kanaat getirmiştim. OYSA!
Ya biz tuhaf bir boyutta yaşıyoruz. Ya da o gülümseyen Tanrı’nın başka hesabı var bizimle. Muzurca bir şey yapmış, YERÇEKİMİ koymuş dünyaya! Ne güzel değil mi? Ayağımızı sıkı sıkı yere bağlayan canım yerçekimi.Yavaş yavaş bedeni kendine çeken ISRARCI yerçekimi!
Bir yandan paçamızdan çekiştirip duran yerin çekimi, diğer yandan hızını şaşırmış zaman... İşimiz zor diyorum bu aralar.
Haftaya bir nefes temiz temiz başladığımı hatırlıyorum; bir de Pazar akşamı iyi geceler dediğimi sevdiğime. Ne aralar neler oldu kimbilir? Bastığım toprakta yerçekimi var onu çok iyi biliyorum. Bir de hatırımda küçükken tekrar tekrar söylediğim bir ant kalmış geçmişten. Puslu sabahında ilkokulun, ağzımdan nefesimin duman oluşunu izleyerek çocuk sesimle bağırarak söylediğim ANDIMIZ kalmış aklımda hálá ezberimde.
Bir an durun lütfen sabahında bu hızlı geçen şaşkın zamanın, bir durup hatırlayın. Andımızı hatırlayın. Küçük bedenken bizler bir and içtik. Bakın and söyledik demeyiz, ya da and okuduk, öğrendik demeyiz. And İÇTİK deriz. İçeriz çünkü içimize yazarız demektir bu. Kanımıza ekleriz.
***
TÜRKÜM DOĞRUYUM!
Bir ulusun doğruluğa yemin etmesi ne büyük bir onurdur. Unutmamak Gerek.
Bu toprağı sevmek, üstündeki insanları ayırmadan sevmek, biz olmayı sevmek.
ÜLKÜM YÜKSELMEK İLERİ GİTMEKTİR.
Geleceği görmeyi öğrenmek, yükselirken Türk kimliğinle ileri gitmeyi bilmek.
EY! BÜYÜK ATATÜRK
AÇTIĞIN YOLDA
GÖSTERDİĞİN HEDEFTE
DURMADAN YÜRÜYECEĞİME
AND İÇERİM!
VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
***
Böyle bir and içtik hepimiz. Onurlu sonsuz bir and. İçimizde, genimizde varlığını sürdüren bu muazzam andın kelimelerde kalmaması bizlerin elinde. Kendi alanımızda, kendi seçtiğimiz yolda bu and yankılansın sevgi ile ruhumuzda. Dünya bir tane, Türkiye de öyle. Kıymetli güzel insanların, binbir hikayeli toprakların, ömür yetmez sanatların, toprak kadar geniş kültür mirasının, şimdiki ödünç almış kişileri olarak; bir küçük Bahar’dan sade bir hatırlatma yanlızca. Artık zamanın daha hızlı aktığını hissedebiliyorum.
Saatler atlıyor gün içinde,
Şaşıyorum.
Saatim yetişmiyor geleceğe,
Basit, ilkel saatim ne yazık ki sadece bu anı gösteriyor!
Ben anımı biliyorum zaten.
Şu anı rakama dökmenin faydası ne ki?
Anım 21.45
Aman ne önemli!
Geçmişte bu anda neler olduğunu gösterse,
Ya da gelecekte 21.45’te bir nisan akşamı neler olacağını söylese, tamam!
Nerde?
Henüz keşfedilmedi o gerekli saat.
Bekliyorum.....
Beklemenin ötesinde bir gerçek kapısı açılıyor aklımda,
Şaşkın zaman akışında,
Bilmek istiyorsak geçmişi,
Ya da yakın uzak geleceği,
İçimize bakalım hep birlikte.
Sözlerimiz yazılıyor ya havaya,
Altı yaşından beri içtiğimiz anda bakalım
Zaten anlatmışız orada geçmişi ve geleceği,
Zaten söz vermişiz kendimize, çocuklarımıza, büyüklerimize