Yolunuz Berlin'e düşerse

BELLİ mi olur. Hayat bu... İş olur, aş olur, gezmek olur, tozmak olur. Bir bakarsınız yolunuz Berlin’e düşüvermiş. “Aa dur bakayım, Hürriyet’te bir kız vardı, Berlin’i yazdıydı” deyip gazete kupürünü mutfakta, yemek kitaplarının durduğu çekmeceden (kendime en uygun orayı gördüm) çıkarıverirsiniz.


Berlin’de bütün olay Mitte’de dönüyor
Mitte Almanca’da merkez demek. Eğer en az 2 kişi ve en az 3 günlüğüne gidiyorsanız, en mantıklısı mobilyalı daire kiralamak. Bunun için biraz İngilizceniz varsa www.berlin.en.craiglist.de sitesinden günlüğü kişi başı 20-25 Euro’ya denk gelen konforlu daireler bulabilirsiniz. Ya da İngilizce bilen birinden yardım alabilirsiniz. Yok eğer ben ille de otelde kalacağım diyorsanız, ikinci önerim Mitte’nin kuzeyinde Mauer Park’a karşı, küçük, temiz ve sevimli bir otel olan Hotel4youth’u tavsiye ederim ki, günlüğü kişi başı 40 Euro civarı (www.hotel4youth.de/hotel/).
Bisiklet kiralayın, metroya binin ya da yürüyün
Berlin o kadar temiz, geniş ve düzenli bir kent ki, Doğu ya da Batı fark etmeden dilediğiniz her yere toplu taşıma ile ulaşabilirsiniz. Avrupa’nın en gelişmiş tren ağı ve metrosu da Berlin’de. Hem otobüsler, hem de tramvaylar şehir içinde vızır vızır. Ayrıca 100 ve 200 numaralı otobüsler ile şehrin kalbinde muhteşem bir gezinti yapılabilir. Dümdüz bir şehir olduğu için Berlin’i yürüyerek gezmek ise en keyiflisi.
24 saat yaşayan şehir
Berlin Almanya’nın belki de en kozmopolit, ama en güvenli şehirlerinden biri. Mitte semti biraz Cihangir’se, Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg semti ise eğlence ve renklilik açısından Berlin’in Taksim’i gibi. Kreuzberg’i arkanızda bırakıp Doğu’ya yürüdüğünüzde ise karşınıza dev gökdelenleri, mağazaları, lüks cafe ve restoranları ile Potsdam Platz semti çıkıyor. Postdam Platz, İstinye Park’ın teras katının 5 misli büyütülmüş hali gibi. Berlin o kadar etkileyici, gizemli ve mağrur bir şehir ki, tarihi bir filmin içinde geziyormuş gibi hissettiriyor insana.
Müzeler Adası
Mitte semtinden geçen Spree Nehri’nin üzerinde bulunan bir ada, tamı tamına 1 kilometrekarelik alana sahip müzeler kompleksine dönüştürülmüş. 1990’da iki Almanya’nın da birleşmesiyle 1945’ten bu yana doğu ve batıya bölünmüş olan koleksiyonun yeniden bir araya getirilme imkanı belirmiş ve Müzeler Adası kurulmuş. Müzeler Adası, 1999’dan beri UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’nde bulunuyor. Buradaki adalar sırası ile Pergamon Museum, Altes Museum, Neues Museum, Bode Museum ve Ulusal Müze. Ancak, son derece sistematik bir çalışma ile Bergama’dan Zeus Altarı’nı, Milet ve Zincirli ve Priene’den tonlarca ağırlıktaki tarihi eseri bizden, “patlatıp” hiiiç utanmadan bu müzeyi kuran Alman ırkına da teessüflerimi sunuyorum.
Çağdaş Sanat
Berlin, gerek ulusal gerek uluslararası alanda çağdaş sanatın en yaratıcı üretim merkezi sayılıyor. 6000’in üzerinde sanatçı yaklaşık 440 galeride temsil ediliyor. Şehirdeki en önemli çağdaş sanat galerileri “Brockstedt Galerisi, Meier Berlin Galerisi, Alexander Ochs Galerileri Berlin/Bejing, Sandmann Galerisi, Tammen Galerisi, Zone B Galeriler”.
Çocuklara Legoland
Berlin’in Postdam Platz semtindeki Sony Gallery’nin içinde inanılmaz bir legoland ya da lego müzesi var. Çocuğunuzu ya da benim gibi içinizdeki çocuğu muhakkak götürün.
Hayatımda izlediğim en iyi show: YMA
Bir show düşünün 1200 kişilik tarihi bir salonda (Friedrichstadt Palast), modern bale, klasik bale, pop opera, R&B, akrobasi ve hatta su balesinin karışımından oluşsun. Uzun süre kendime gelemedim ve hiç bitsin istemedim. Berlin’e giderseniz muhakkak yapılacaklar listenize alın. www.show-palace.eu/en/shows/yma/
Yazarın Tüm Yazıları