Yollara vurma zamanı

Haberin Devamı

 

 

Benim için bayram ev demek, aile demek. Çünkü, yıl boyu seyahat edince, evde ya da ailenizle geçirebileceğiniz zaman çok kısıtlı.
Bir de işten güçten, okuldan yıl boyu bir yere kıpırdayamayıp dört gözle bayram tatilini bekleyenler var. Hala plan yapmamış olanlar var, soruyorlar. Bayramda, bütçeyi zorlamadan nereye gitmeli, bu cennet ülkenin hangi memleketlerini görmeli?
Bu yazı onlar için. Sadece Ege’den değil, Türkiye’nin üç köşesinden favori destinasyonlarımı derledim. Kim bilir belki 2 geceliğine de olsa, yeni bir keşif size iyi gelir.
Çanakkale-Asos-Behramkale
İzmir’den yollara düşecekseniz hatta, maceraya Kaz Dağları’ndan başlayın. Adatepe Köyü’ne uğrayın, köylülerden zeytinyağı alın. Mehmetalan Köyü’ne varın, meydanda bir Türk kahvesi ile yorgunluk atın. Tekrar Yola koyulun Çanakkale’ye varın. Şehitlikleri ziyaret edin. Çanakkale Yalı Caddesi’nde 14. Yüzyılda otel olarak yapılan, benim bayıldığım Yabancılar Oteli’nde (evet, ismi bu) kalın. Daha da doyamadım yollara derseniz Assos’a uğrayın. Assosyal’de konaklayın. Tabii, bayram günü bunların hiç birine rezervasyon yaptırmadan gitmeyin.
Nevşehir-Kapadokya-Ürgüp
Söylenecek fazla bir şey yok. Tüm dünya biliyor. Üstelik, şimdi en güzel zamanı. Göreme Açık Hava Müzesi’ni, Ürgüp Müzesi’ni, Çavuşin ve Güllüdere Kilisesi’ni görmeden; Zelve’de manzara seyretmeden, Özkonak yeraltı şehrini gezmeden, Ürgüp kiliselerini ve Taşkın Paşa Camisi’ni görmeden, Ürgüp ve çevresine özgü benzersiz kaya oluşumlarını görmeden, Kılınçlar Vadisi’ni görmeden, çömlek yapımını izlemeden, hatta bir çömlek de siz patlatmadan, yörede yapılan hediyelik eşyalardan almadan; sakın dönmeyin!
Adana – Antep – Antakya
Bu aralar en büyük hayalim, üçünü bir araya sığdırabileceğim en az 6 günlük bir seyahat. İzmir’den uçağa atlamak; Adana’ya konmak. Adana’da, Eski Çarşı’yı
gezmek, Seyhan Nehri’nin kıyısında, Taşköprü’ye karşı bir çay içmek, 100 Evler kebapçısında en hasından bir Adana Kebabı yemek. Oradan araba kiralayıp ver elini Antep demek. Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ni, Hasan Süzer Etnoğrafya Müzesi’ni, Tarihi Gaziantep Evleri ve Gaziantep Kalesi’ni, Yesemek Açık Hava Müzesi’ni, Rumkale, Belkıs/Zeugma ve Dülük/Doliche Antik Kenti’ni görmek;
has Antep lahmacunu, Ali Nazik kebabı, yuvarlama, içli köfte, keme kebabı ya da yeni dünya kebabı yemek. Son olarak Antakya’da gözümü açmak. Arkeoloji Müzesi, St. Pierre Kilisesi, Habib-i Neccar Camii, Titus Tüneli, St. Simen Manastırı, Eski Antakya Evleri, Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi, Arsuz Sahil şeridi, Bakras Kalesi, Koz Kalesi’ni gezmek. İçli köfte, aşur, ekşi aşı, humus, cevizli biber, Kaytaz böreği, katıklı ekmek yemek; künefe, taş kadayıfı es geçmemek. Dönüşte de en yakın zayıflama ve kardiyoloji kliniğine gidip kendi ellerinle teslim olmak.
Şimdiden ve cümleten İYİ BAYRAMLAR...

Yazarın Tüm Yazıları