Paylaş
İkincisi de festival! Zannetmeyin ki, bir başıma koşuyorum bu ikisinin peşinden. Benim gibi ne kadar gezgin varsa dünyada herkes haldır haldır nerede en enteresan müzesi (bknz oyuncak müzesi, bknz hermitaj müzesi, bknz mutfak sanatları müzesi) onun peşinde! Nerede var enteresan bir festival, dünyanın dört bir yanından insan, bir bakmışsın aylar önceden bilet peşinde! (bknz Torino Çikolata Festivali, bknz Ravello Müzik Festivali, bknz La Tomatina Domates Festivali).
Artık kimse 50 kişi toplanıp “tur”a gitmiyor
Yeni nesil gezgin popülasyonu, 50 kişilik klasik tur anlayışını çoktan terk ettiği gibi, şehirde iki tur atıp bir cafede yayılma anlayışını da çoktan terk etti, biline.
İşte tam da bu yüzden, bugün son gününe giren Alaçatı Ot Festivali; nisan ayının son haftası başlayacak Urla Enginar Festivali, son derece önemli. Hepsinden önemlisi de Yarımada Projesi...
Yani, Urla – Çeşme – Karaburun üçgeni. O kadar önemli ki, spesifik kitleleri peşinden koşturacak tüm turizm kriterlerine (betonlaşma hariç) sahip. Neyse ki, betonlaşınca turist gelmeyeceğine uyandılar da gözünü beton bürümüş müteahhitlerin bir nebze önüne geçildi. En azından Karaburun ve Urla’da. Çeşme’nin “bazı” köyleri de şimdilik SİT alanı olmasından sebep koruma altında.
(Bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı Yarımada Projesi’ni www.yarimadaizmir.com sitesinden bir ara okuyun derim, gerçekleşirse bölge tam anlamıyla koruma altına alınacak ve yerel üretim desteği iki-üç katına çıkacak. Yani umarım.)
Urla Enginar Festivali’nde bu yıl kimler var?
Gelelim asıl konumuza. Urla Enginar Festivali’nin bu yılki tarihleri 29-30 Nisan–1 Mayıs. Aynı zamanda bir gastronomi festivali olduğu için Türkiye’den ve dünyadan bir çok yemek yazarı ile şef geliyor. Bazı isimler; Şef Çiğdem Seferoğlu, Bozcaada’daki ekşi mayalı ekmeklerinin hastası olduğumuz Alishro, Dr. Nurhayat Gül, Şef Yunus Emre Akkor, Fransız Şef Roland Debuyst, Faslı şef Karim Benbaba. Bunlar benim ulaşabildiğim bilgiler. Yazıyı yazdığım cuma gecesi itibariyle, www.urlaenginarfestivali.com sitesinde henüz program açıklanmamıştı, ama muhtemelen siz bu yazıyı okuduğunuz sırada, program aşağı yukarı netleşmiş olur.
Burun kıvırma, sen daha iyisini yap
İstanbul’a taşındığımdan beri, yeni felsefem bu. Burun kıvırma, sen daha iyisini yap. Festival yapmak kolay iş değil, parça pinçik on, yüz, binlerce detayı var. O nedenle her iki festivalin de (ot ve enginar) komitesine kolaylıklar diliyorum, bu yıl ikisinin de geçtiğimiz yıldan daha da iyi geçeceğine inanıyorum ve inanmak istiyorum.
Bu hafta sonu Alaçatı’ya binler aktı (instagram’ımdan gördüğüm kadarı ile). Haydi sıra şimdi Urla’da. Safları dolduralım hanımlar, beyler! Zaman içinde belki, bizim festivallerimiz de duyulur.
ÖNEMLİ NOT: Alaçatı Ot Festivali web sitesine artık İngilizce bir bölüm yapmanın da zamanı gelmedi mi?
Fotoğraflar için sevgili Şef Dilek Yetkiner’e teşekkürler.
Paylaş