Paylaş
SEN bu yazıyı okurken ben çook uzaklara doğru yola çıkmış olacağım. Katar Havayolları (Qatar Airways) ve Prontotour yolcuları için sıkı bir rehber hazırlamak, Hint Okyanusu’ndaki bu mistik adayı karış karış fotoğraflamak ve yazmak üzere, sırt çantamla birlikte yollarda olacağım. Ama önce sana bu nefis coğrafyayı, Kuzey Ege’yi emanet ediyorum “içindeymişik, yeşilmişik, sazmışık” şarkısını duyunca dalıp giden canım okur. Hatırlarsın, yazı dizimizin ilk bölümü Assos (Behramkale) ile başlamış, Adatepe ile devam etmişti. Bugün Kaz Dağları’nda sekmeye büyük hayranı olduğum Yeşilyurt Köyü ile devam ediyoruz. (Haftaya yazımı göndermeye internet bulur muyum, bulsam da yükleyebilir miyim, tapınaklarda ya da Doha çöllerinde yazı yazıp gönderebilr miyim, bilinmez... O yüzden iyisi mi sen bu yazıyı 2 haftalık oku... Haftaya pazar buluşursak sürpriz olsun, buluşamazsak instagram’a gel (instagram.com/baharakinci) orada da yoksam karakola haber ver. (Diplomatik kriz başlat, ama beni sensiz, kendini bensiz iki haftadan fazla koma)
Yeşilyurt: Bir çift yaprakmış dalında yumuşacık
Kaz Dağları, ömründe en az bir kez içinde uyanman gereken bir rüya. Üzgünüm ama günübirlik anlayamayacağın. Yeşilyurt Köyü, bu rüyanın en güzel duraklarından biri. Konaklamak için yeni nesil, doğaya saygılı ahşap oteller, taş dokular ve alabildiğince korunmuş bir doğa var. Çünkü otel sahibi de lokantacı da esnaf da biliyor ki, burada sahip oldukları tek zenginlik doğa ve onu yok ederlerse ellerinde hiç bir şey kalmayacak. Yeşilyurtlular, Adatepeliler, Tahtakuşlular gibi bu zihniyete sahip olan insanlar neden bu kadar az bu ülkede? Yeşilyurt’a gitmek için İzmir-Çanakkale yönünde Kaz Dağları eteklerine gelir gelmez sağa ayrılan tabelayı takip ediyorsun. 5 dakikalık tırmanışın sonunda işte bir oksijen çadırındasın.
Çetmihan: Susarmışız öyle bir sakin derenin
Her başlıkta Can Yücel’in nefis şiiri, Yeni Türkü’nün de bir o kadar nefis şarkısı “yeşilmişik”ten izler bulduysan, yazıya devam edebiliriz. Ne diyorduk, Çetmihan. Kahve içmek için uğradığım, bir kaç saat ayrılamadığım otel, köyün girişinde. Aslında manici kasrı ile birlikte köyün ismini duyuran, yeşili en güzel katık eden otellerden biri bu köyde. Bahçesi ve kış bahçesi çok ama çok güzel. Günbatımı şiir gibi. Eğer gidersen, sahibi Tarık Ulusoy’a selamımı söyle. Dünyanın en enteresan hikayelerine sahip en nev’i şahsına münhasır adamlarından biri çıktı kendisi. www.cetmi.com
Yazgara Dondurmacısı: Tutmuşum tutmuşum ellerinden senin
Yeşilyurt Köyü, bize Rumlar’dan ve Türkmenler’den kalma bir miras. Deniz ile mesafesi 2 km olan bir dağ köyü. Pek çok taş ev restore edilmiş, daima sakin bir topluluk var. Konaklamak için küçük oteller ve pansiyonlarla bezeli. Yazgara mola isimli küçük dükkan keçi sütünden fesleğenli, tarçınlı, zencefilli ev yapımı dondurma satıyor. Cafelerden Ege türküleri ya da caz tınıları sokağa yayılıyor. Hemen yanındaki Atölye’de çok güzel ahşap objeler satılıyor.
Bu sonbahar: Susarmışız öyle sakin bir derenin
Yani diyor ki şair, bu sonbahar kendine ve sevdiceğine bir iyilik yap. Tut elinden onu Yeşilyurt Köyü’ne götür. Birlikte yokuş yukarı yürüyün. Köyün en güzel sokaklarını gezin, bir kahvede soluklanın, Çetmihan’da birbirinizin gözlerinin içine bakarak güneşi batırın. Çünkü, Kaz Dağı ve köyleri bize armağan edilmiş en özel coğrafyalardan biri bu ülkede. Korumak için bölge halkı var gücüyle mücadele ediyor. Yangın riski ve siyanür ile altın arama girişimi en büyük tehlikeler. Çok şükür ki, ulaşımı Çeşme’ye, Alaçatı’ya, Bodrum’a, Marmaris’e göre nispeten zahmetli, doğal SİT ve bu nedenle kolay kolay bozulmuyor. İyi ki de bozulmuyor.
Paylaş