Paylaş
ÇOCUKLUĞUM geçti Foça’da. Bir taş evde değil, ama bir sitede. Bütün sabahlarım ve akşam üstlerimse bisiklet tepesinde, o yıkık dökük virane taş evlerin arasında.
Oysa şimdi her gittiğimde; daha hoş, daha bakımlı, daha alımlı bir Foça buluyorum karşımda. Evet, ruhu hiç değişmiyor. Çılgınlığın, gece hayatının yakınından pek öyle fazlaca geçmiyor (Mambo ve bu yaz açılan Bueno; Foça’nın yegane 2 gece kulübü). Ama Sertab’ın şarkısındaki gibi... öyle de güzel, böyle de güzel.
İskeleler yenileniyor. Çöpler çoğu zaman, zamanında toplanıyor. Herkes kendi halinde şehrin içindeki plajlarda veya çevre koylarda takılıyor. İsteyen iftarını açıyor. İsteyen balığını yiyor denizin üzerinde.
Ama beni asıl şaşırtan, hem Eski, hem de Yeni Foça’daki inanılmaz taş ev restorasyonu. Çocukluğumdan beri viran bir halde duran yaklaşık 180 adetten 140’ı son iki yıl içinde renove olmuş. Gerçekten şaşırtıcı. Bu gayretteki en büyük pay; başta Kültür Bakanlığı, sonrasında Anıtlar Yüksek Kurulu ve tüm yenileme, ayağa kaldırma projeleri için yol gösterici olan Belediye Başkanı Gökhan Demirağ.
Her biri, bizim değil, bize emanet!
Bu evler öyle sıradan evler değil. Bir iki tanesini gezdim, aklım çıktı. Hepsi yüksek tavanlı, zamanında olağan üstü bir taş işçiliği ile yapılmış, avlulu, taraçalı, ince zevk ürünü binalar. Ve aslında hiç biri bizim evlerimiz değil. Her biri bize emanet. Mübadele zamanında binbir kahırla evini barkını bırakan; Yorgo’nun, Eleni’nin, Kosta’nın evi. Tapuları bize geçmiş olsa da iyi bakmak lazım. O evlerde yaşanmış koca bir çocukluğu ya da kısacık hayatları, anıları iyi korumak; evin yapılış hikayesine kadar araştırmak, bulabiliyorsak ilk sahiplerinin izini sürmek, arayıp bulmak, belki davet etmek lazım. O sokaklarda bir zamanlar konuşulan ortak dili iyi anlamak lazım.
Proje tamamlanınca ne olacak?
Proje tamamlanınca, yani, hem Eski, hem de Yeni Foça’daki taş evlerin tamamı yenilenince, dileyen, istenilen şartlarını yerine getiren evini butik ev ya da butik pansiyon olarak turizme açabilecek. Bu, eğer doğru bir strateji ile pazarlanabilirse; Foça’nın dünya turizmine açılması demek.
Belediye binası bile taş kaplandı
Oldum olası hoşlanmam, dünya güzeli sahil kasabalarımıza sonradan inşa edilen soğuk, çirkin, beton yüzlü binalardan. Aynı fikirleri paylaştığımız Foça Belediye Başkanı Demirağ; bu yıl beni çok şaşırtan bir işe imza attı. Belediye binasını kurul kararı ile taş kaplattı. Eski ve yeni halinin fotoğraflarını gördüğünüz binanın bu hali, umarım turizme açık tüm ilçe belediyelerine örnek olur.
Yüksek Sadakat, Cuma akşamı Hayal Kahvesi’nde
Geçen yıl bir ara sendelemişti Çeşme Marina’daki Hayal Kahvesi. Hizmet kalitesi bozulmasa da gelen grupların niteliği farklılaşmıştı. Şimdilerde toparladı. Yaz boyunca, hemen her Cumartesi sürecek olan Neco’nun programına şöyle bir kafamı uzattım örneğin; genç-yaşlı birlikte epey eğlenen bir kitle vardı. Repertuvar çok iyiydi. Onun dışında da hemen her akşam, kalitesi yüksek bir canlı müzik performansı var. (Örneğin İzmirli Orkestra Blue Notte ve Positive Live Projetc bu performanslardan bazıları). Bu haftanın sürprizi ise en sevdiğim Rock ve balad gruplarından biri olan “Yüksek Sadakat”. Giriş ayakta, 1 içecek dahil, 50 TL. Rez: 0232.7128102
Paylaş