Paylaş
Şöförü, fotoğrafçısı, kalemşörü, antik şehir tırmanıcısı, trekkingçisi, araştırmacı gazetecisi, güneş batırıcısı ve son olarak aksiyon videocusunun ¨kendim¨ olduğu bu yolculukta, 20. günü geride bıraktım. Şu ana kadar neredeyse 2500 km devirdim, yüzlerce şişe suyu kafama diktim, onlarca insanla tanıştım, yaşadıkları yerlerin hikayelerini dinledim. Adalı Rumları, her gün bisikletle enginar satan Ayşe abla’yı, meyhaneci Hafız’ı, üzüme aşık Talay Ailesi’ni, Behramkale kaı başkanı Nurettin Arslan’ı, kurumsal hayatı bırakıp gelmiş onlarca güzel insanı tanıdım, röportajlar yaptım. Tek başına yolculuk etmekten çekinmiyor musun diye soruyorsunuz sosyal medyadan. Tek başıma yolculuk etmiyorm ki. Hiç yalnız kalmayacağımı daha ilk gecemde, Gökçeada’da gün batımı çekerken beni tanıyıp yanıma gelen sevgili Arzu ve Hakan sayesinde anlaşmıştım. Ki sonra devamı geldi. Hepiniz en az Ege kadar efsanesiniz. Her birinizin özel bir hikayesi var. Ben yolculuğuma an itibariyle Çeşme ve Karaburun’un köyleri üzerinden devam ederken, sizi kitabıma da girecek bir kaç Assos notu ile baş başa bırakıyorum. (Unutmayın, yolculuğumun tamamı İnstagram hesabımda: @baharakinci, beni yalnız bıtrakmayın)
Assos’a neden gidelim? Behramkale, antik ismiyle Assos, Kuzey Ege’nin en büyüleyici köşelerinden biri... En büyük şansı, SİT alanı olması ve kazı çalışmaları halen devam eden muhteşem bir antik kente sahip olması. Limanda balıkçılar ağlarını temizlerken başınızı kaldırıp asırlar öncesinden kalma antik sütunları görmek, Midilli Adası’nın ışıklarını seçmek, bünyeyi her sabah cennet koylara bandırmak paha biçilemez.
Assos Antik Kenti, Unesco dünya mirası listesine girsin! Tarihçesi M.Ц. 6.yy’a kadar dayanıyor. Zamanında yüzü denize dönük ve teraslarla denize inen bir antik kentmiş. Osmanlı’nın gelişiyle yerleşim ters istikamette gelişme göstermiş ve Behramkale köyü ortaya çıkmış. Nekrapol, Surlar, Agora ve Athena Tapınağı’nın kalıntıları mutlaka, ama mutlaka görülmeli. Kazılar, bugüne dek tanıdığım en özverili arkeologlardan biri olan Nurettin Arslan’ın kazı başkanlığında sürüyor ve güzel haber İÇDAŞ Holding, önümüzdeki 5 yıl boyunca kazılara destek vermeye karar vermiş.
Bu şu demek; eğer gerekli prosedürler yerine gelir, bir ziyaretçi karşılama merkezi yapılır ve daha çok eser gün ışığına çıkabilirse ve Assos Antik Kenti, Unesco Dünya Mirası Listesi’ne girebilir. Neden olmasın?
Nerede yüzelim? Assos Limanı’nı yanı sıra; Kadırga Koyu, Koruoba, Sivrice ve Sokakağzı. Okan Motel... Ama beni en çok sevdiğim, Ayvacık yolu 16. Km’deki Aydede Balık Lokantası oldu.
Minnak bir balık lokantası, müşteriler yararlansın diye önüne bir de plaj yapmışlar. Denizden çıkıp ağzına bir karpuz iki kalamar atıp cup yine denize. Fiyatlar güzel, yemekler güzel. Hafta içi sakin, otopark ücretsiz ama haftasonu rezervasyon gerekebilir. 0286 7640023
Nerede kalalım? Alarga Otel:5 odalı bir taş konak. Hayatımda kaldığım en şahane otellerden biri. Athena Tapınağı’na 150 metre, Assos Antik Liman’a 1.5 kilometre. Swissotel İstanbul, Four Seasons, Çırağan Kempinksi başta olmak üzere kişilikli otel projelerinin mimari Turgut Alton tarafından restore edilmiş ve eşi Prof. Tuvana Alton’un katkısıyla bugünkü görünümünü almış. Aile 3-4 yıl önce mülkü satmak isteyince; kızları Ece; kariyerini bırakıp engel olmak için Assos’a koşmuş. Bahçedeki meyvelerden, adaçayından, naneden reçel yapıyor, denizden balık tutuyor, nefis beyaz şaraplı kalamar pişiriyor. Üstüne bir de efkarlandınız mı, derdinizi dinliyor. Yaz geceleri için turkuaz ışıklı havuz, kış ayları için masa tenisi, bilardo ve saunaları var. Daha ne olsun? www.assosalarga.com – 0286.721 72 60
Paylaş