Allah bir korur, iki korur

Neyi hafife alsam karşıma çıkarmaya başladı hayat.

Haberin Devamı

Misal, “ölümden döndüm” cümlesi.
Hatun ya da er kişi trafiğe çıkar, başına olmadık bir iş gelir.
Ya bir TIR’ın altına girmesine ramak kalır. Ya başka bir araç ile çarpışmaktan son anda kurtulur. Apartmanın altından geçerken saksının biri, iki adım önüne ya da arkasına düşer.
Yer yer, mide fesadından Tahtalıköy’e bilet almak üzereyken kendine gelir.
Boşlukları doldurmak elimizde. Bin türlü varyasyonu var bu ölümden dönüşlerin.
Ve, bana bu tür olaylar her anlatıldığında dilimin ucuna kadar gelen şu cümle:
“E ama bir şey olmamış?” Küskün bakan gözler ve cevap “E ama Allah korudu.”
Geçtiğimiz perşembe günü anladım ki... Allah gerçekten koruyor. Hele ki, Türkiye’de yaşıyorsanız. Hele ki, İzmir gibi MOBESE kameralarının henüz ve (uzuuunca bir süredir) deneme aşamasında olduğu bir şehirde ikamet ediyorsanız. Yıl olmuş 2012. Bizim köye MOBESE takılacak diye beklemedeyiz.
İşte böyle MOBESE’yi beklediğimiz günlerden bir gün; bisikletimle Fuar’ın 26 Ağustos kapısından geçip Montrö kapısından çıktım. Karşıdan karşıya geçmek için bana yeşil, canavarlara kırmızı yanmasını bekliyorum. Yine güzel Allah tarafından derinlere dalmışım. Yeşil ışık yanmış. Önümde iki otomobil durmuş, benim karşıdan karşıya geçme eylemimi gerçekleştirmemi bekliyor.
Biri sol, biri sağ şeritte, ortaları boş. Ben yola hamle ediyorum. O sırada Allah ne verdiyse o hızla gelmekte olan gri ve kocaman bir Woswagen Transpotter yeşil ışığa dalıyor. 2 saniye dalmamış olsam, bu yazıyı size Cennetin serin derelerinin yanından yazıyor olacağım.
Duruyor durmasına, ama yaya geçidinin 5 metre ötesinde. El ayak boşalması nedir, hayatının film olur Oscar’a aday olması nedir, işte o an anlıyorum.
Yanda duran araçlar son derece sakin. Hiç kimse, hiç bir şey demiyor. Ben korku ve panik içinde hakkım olan eylemi tamamlayıp karşıya geçiyorum. Yaşam hakkımsa elin canavarına emanet.
Plakasını almak aklıma gelmedi, evet. Büyük hata. Ama sonra dedim ki, “yahu hiç bir şey yoksa MOBESE vardır bu şehirde.” Vardır kelimesine dikkat. İçinde ümit barındırıyor. Yıl 2012. Şehir İzmir. Ben İzmir’de hala ümit ediyorum.
Emniyet sağ olsun, ilgileneceğini söyledi. Gerçekten yardımcı olmak için çaba gösterdi. Bir ümit, haber bekliyorum. Araç tespit edilirse evine ceza gidecek. Ama ben bununla yetinmeyip sevgili hemşerimin plakasını buradan sevgili halkım ile paylaşacağım.
Bir daha da tehlike atlatan kimseyle dalga geçmeyeceğim Allah’ım. Söz.

Haberin Devamı

Kıyısından dönenlerin halet-i ruhiyesi:

Haberin Devamı

1. Önce küfürbaz sonra şükürbaz oluyorsun.
2. Bütün sevdiklerini bir araya getirip büyük bir parti vermek istiyorsun.
3. Hava daha bir güzel, güneş daha bir parlak görünüyor.
4. Başlarım dertlerin şarap tasına türküsü yol arkadaşın oluyor bir süre.
5. Eğer gerçekten yaşamsal
bir hastalığın kıyısından dönmemişsen çok değil 2 gün sonra eski karakterine geri dönüyorsun.
6. Bıraktığın yerden devam.

Rakamlarla canavarın halet-i ruhiyesi:

1. Geçen yıl 116 bin 804 ölümlü ve yaralamalı kazada; 11 bin 934 ile İstanbul birinci sırada yer alırken, bunu 7 bin 827 kaza ile İzmir izlemiş.
2. Bu kazalarda, İstanbul’da 265 kişi, Ankara’da 206 kişi ve İzmir’de 140 kişi hayatını kaybetmiş.
3. Polis sorumluluk bölgesinde oluşan 55 bin 938 trafik kazasının % 27’si çarpma ve çarpışma, % 15’i yayaya çarpmadan oluşmuş
4. Eğer bir ülkede yılda 116 bin küsur ölümlü ve yaralanmalı kaza meydana geliyorsa benim o ülkeye söyleyecek başka bir sözüm yok.
5. EXPO’dan önce MOBESE istiyoruz Hakim Bey.

Yazarın Tüm Yazıları