Paylaş
Sıcacık yatağımda uyuyordum. Evet babam emekli olmuştu ve çalışmak zorundaydım. Ama gecenin 3’ünde değil. Sabahın 8’inde. İşyerinden de koştur
koştur okul. Çünkü o yaşta, kendi şirketimi, işimi kuracak bilince sahip değildim. Şimdiki 90’lılar sahip! Evet, bildiniz. “Başaran kadınların ilham veren
hikayeleri” yazı dizisi, dördüncü bölümü ile devam ediyor. Yine bir 90 kuşağı küçük kadın hikayemizin esas kızı; İrem Tonguç...
Hikayesi, 2014 yılında, 22 yaşında, Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisiyken (hala öğrenci) kurduğu, bugün İstanbul’dan Ankara’ya,
Bodrum’dan (çok yakında) İzmir’e dek servis veren bir “iş fikri” ile başlıyor; ismi “36 BEDEN”. Bu nasıl bir iş fikri? Gencecik bir kız, sıfır sermaye ile nasıl
oluyor da bu kadar güzel bir iş fikri geliştiriyor?
Nedir bu 36 beden?
36 beden, günlük bir paket yemek servisi. Ama kebapçıdan, burgerciden verdiğin paket siparişlerden değil. Alman gerektiğin kadar kaloriyi uzman
diyetisyenler eşliğinde hesaplayan, ona göre ara öğünler dahil listeni yazan; ona uygun günlük yemek mönünü oluşturan, listendeki tüm ana ve ara
öğünleri, taze, organik ve işlenmemiş ürünlerle her sabah taze taze hazırlayan, en sağlıklı şekilde paketleyen ve sen her neredeysen oraya teslim eden,
yaklaşık 3-6 ya da 9 aylık bir sürenin sonunda da (yanında kokoreç, kebap, baklava yemezsen) seni ideal kilona ulaştıran bir iş fikri!
Olaylar nasıl gelişti?
İrem’in kurduğu 36 beden paket sağlıklı yemek sistemine benzer pek çok sistem var bugün. Ama 2 yıl önce bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı
ve İrem sadece 22 yaşındaydı (Şimdi de 24 yaşında, çok değişen bir şey yok yani yaşında). Akıl yaşta değil, başta misali; üniversite 2. sınıftayken
çalışması gerekmiş ve tamamen sağlıklı beslenmeye ve “şekersiz tatlılara” düşkünlüğünden dolayı böyle bir iş yapabilir miyim diyerek yola çıkmış. İlk
adımı, yakından tanıdığı uzman bir diyetisyenle işbirliği yapmak ve ardından instagram’da sayfa açmak olmuş. Yemekleri ilk aylarda evde, diyetisyenin
yazdığı mönülere uygun olarak kendi yapmış. Her gün 03:00’te kalkmış ve yemek pişirmeye koyulmuş. Daha sonra paketlere ve sisteme ilgi çoğalınca,
biraz da belini doğrultunca, kazandığı ilk paraları tekrar işe yatırmış ve hemen şartlara, yönetmeliklere uygun bir mutfak oluşturmuş. Maddi olarak
ailesinden hiç destek almamış. Her sabah 03:30 – 05:00 arası yemekleri pişirmiş, 05:30’da da erkek arkadaşı ile paketleri adreslere dağıtmaya başlamış.
Oradan da okula gitmiş.
Sistem nasıl oturdu?
Altı ay gibi kısa bir zamanda, sistem oturmuş. Marka duyulmaya başlayınca, işini büyütmeye karar vermiş ve ihtiyacı olan ev kadınlarını işe almış, bugün
20’ye yakın kadına istihdam sağlıyor, kendi dahil 4 araç ve şoför ile İstanbul’un her yerine sabahın ilk ışıkları ile 36 beden paketlerini teslim ediyor.
Ankara’ya franchise vermiş ve o sistem de oturana kadar haftanın 2 gününü Ankara’daki işin başında geçirmiş. Çok yakında, istediği gibi işinin başında
duran, uzman diyetisyenler eşliğinde çalışacak, titiz bir isim bulursa İzmir’e de franchise verecek. 20 Şubat’ta ise İstanbul Caddebostan sahilinde ilk
sağlıklı yiyeceklerden oluşan cafesini açıyor.
İşin sırrı nerede?
Öncelikle İrem’in okuduğu bölümde. Kafasının matematiğe ve ticarete çalışmasında. Sonrasında, işin uzmanları ile (diyetisyenler) çalışmasında. Geri
kalanı ise 2 yıldır ekibi ile birlikte her sabah 03:30’da kalkıp 05:30’da dağıtıma başlamasında. İşin alamet-i farikası ise mönüde sağlıklı “tatlıların” da yer
alması. Bugüne dek Berna Laçin’den, Ceyda Düvenci’ye, Işıl Rençber’den Aslı Şen’e; pek çok ünlü isim de İrem’in günlük yemekleri ile kilo vermiş.
Kısacası, yolun açık olsun İrem. Hikayen başarmak isteyen tüm kadınlara ilham olsun. www.otuz6benden.com
Paylaş