En uzun gece

“Herkes aynı anda geceyi yaşar ama herkesin karanlığı farklıdır” (La Edri)

Haberin Devamı

Geçtiğimiz 21 Aralık günü, en uzun geceyi yaşadık. Kimimiz farkındaydık, kimimiz uykudaydık. Kimimiz çeşitli ritüellere kapıldık, kimimiz için her gün gibiydi... Uzun ya da kısa fark etmedi. Bazen en kısa gece bitmez sanırsın, en uzunu ise bir çırpıda biter anlamazsın. Özetle, hayatı nasıl özümsediysek, davranışlarımız da benzer oldu. Herkesin yaşadığı tek ortak bir sonuç vardı ki, her hâlükârda sabah oldu. Victor Hugo’nun sabır odaklı, “En karanlık gece bile sona erer ve güneş tekrar doğar” cümlesi karamsarlığımızı, aydınlığa dönüştürüp umut tazelerken, Mevlana, “Her şey, neye layıksa ona dönüşür” diyor ve bedenimizdeki ruha sesleniyor aslında. Hangi ruh hali içindeysek, ne dilediysek ya da ne beklediysek hayattan, ona dönüşüyoruz. Uzun, kısa, büyük, küçük, ünlü, ünsüz, zengin veya fakir... Her hâlükârda gün geçiyor, u-mutlu ya da u-mutsuz. Tercih sizin..

En uzun gece

MÜZİSYENDEN BABKA EKMEĞİ

Sevgili dostum müzisyen Ateş Tezer’in Çeşme, Ovacık’ta yeni kurduğu fırınına uğradığımda onu elinde oklavayla tezgâhın başında, bir gün önceden hazırlayıp dinlendirdiği ‘brioche’ hamuru açarken buldum. Öylesine motive olmuştu ki; konserin ortasında baterisine vurduğu bagetlerle, eşlik ettiği jazz orkestrasının ahengine kapılmış hali vardı. Kısa bir selamdan sonra itinayla işine, yani elindeki oklava ve açtığı hamura odaklandı. Hamuru uygun inceliğe getirecek yuvarlamaları yaparken gösterdiği itinaya ister istemez ben de kapılmıştım artık, dikkat kesildim. Cetvelle hamurun boyunu ölçtüğünde “Gerek var mı?” dedim. “İyi sonuç için, geometri gerek, matematik gerek, aritmetik, kimya gerek” dedi. “Beste yaparken notaları bilmen gerektiği gibi, koyduğun her notanın nasıl bir anlamı varsa, oklavanı yuvarlamanın, parmaklarınla hamura dokunmanın da anlamı var” dedi. Açtığı hamura Belçika çikolatası, tereyağı, kakao ve pudra şekerden oluşan karışımı özenle yayarken nefes almadı belki. Önce rulo, sonra da örgü hale getirirken, ellerinin hamuru incitmeyen dokunuşu sanatın kendisi olmalıydı. Pişireceği kalıba yerleştirip birkaç saat dinlendirdikten sonra, bir an önce tadına bakmak için sabırsızdım ama Ateş temkinliydi. Kokusu yayılmaya başladığında, oklavayla bestelediği melodiyi de duymaya başladım. Bestenin ismini sordum “Babka” dedi. Çok fazla bilinen bir ekmek çeşidi değil Babka, çoğunlukla Polonya, Ukrayna ve İsrail’de yaşayan Musevilerin pişirdiği paskalya çöreğine benzer bir tür, çikolatalı ekmek bilgisini verdi. ‘Sadece aritmetik yokmuş’ diye geçti içimden, gelenek var, tarih ve edebiyat da varmış. Müzisyenden size özel ‘Babka’ bestesi için siparişi İg: @levain_cesme hesabından yapın, yeni yıla değsin.

En uzun gece

AMBROSSIA SANDVİÇİ

Haberin Devamı

Ankara’nın en eski sandviççisi ‘Ambrossia’nın, Nenehatun Caddesi’ndeki yerini çoğu Ankaralı bilir. 1991 yılında aşkla kurulmuş ve aynı aşk vücut bulmuş, şimdiki isletmecilerden Sami ve Nevin, Ambrossia’da çalışırken tanışarak evlenmiş. Evlilikleri sandviçlere de, Nevin hanımın yaptığı meşhur cheesecake’lere de ayrı lezzet katmış. Nefis sandviçleri ve bu sandviçlere gizem katan efsanevi ‘Ambrossia sosu’ hazırlayan Nesrin hanım da aileden, Nevin hanımın hem kardeşi hem de iş ortağı. Anlayacağınız ailenin her bireyi ayrı lezzetli. Sıkıntılı pandemi günlerine inat 30 yıldır en başından şimdiye kadar ödün vermedikleri özen ve lezzete hayranlık duymamak elde değil. Yeni yıl sandviç ve tatlılarınız Ambrosia ailesinden olsun, Aşkın kıymetini biliyorsanız, tadını da bileceksiniz.

En uzun gece

HİNDİLİ KEREVİZ

Yılbaşında adettendir, hindi ve hindili yemekler. Herkesin bilip pişirdiği hindi dolma gibi klasik bir tarif vermeyeceğim. İzmir’den sevgili Güneş İskender hocam kendi uyarlaması olan ayrıcalıklı bir tarif yolladı. İçeriği görünce bayıldım, hem besleyici hem de leziz. Hindi buttan ayıkladığınız kuşbaşı etleri önce yalnız, sonra küp soğanları ekleyip yağda kavurun. Sırasıyla, irice ve küp küp doğradığınız, havuç, kereviz ve patatesleri ilave ederek bir süre daha kavurun. Önceden haşladığınız nohutları koyarken, göz kararı bir miktar suyu da eklemek gerek. Tuz, karabiber olmazsa olmaz baharatlar, Güneş hocanın tarifinde yok ama ben kimyon da yakıştırdım. Hatta sarımsak veya sarımsak tozu da ekleyebilirsiniz. Yanına bence pirinç yapmayın, bulgur daha keyifli olur.

Yazarın Tüm Yazıları