Paylaş
Yaz günleri, bayram günleri, tatil günleri derken herkesin bir gıdım nefes almak için, eve kapanarak geçirilen yılın hıncını doğadan çıkarmak isteyen bir tavırla tatil yörelerine saldırması ürkütüyor beni. Uzun süren insan yokluğunda kendine gelerek önceki yaralarını saran doğanın, yoğun insan kalabalığının tacizine maruz kalarak yeni yaralar alabilme ihtimali endişe verici. Tatilciler için keyifli ancak ‘ormanlar, denizler ve hayvanlar için kâbus dolu günler başlıyor’ tespitini yapmak için çok da düşünmeye gerek yok sanırım. Doğayla alışverişinde hiçbir zaman dürüst olmayan insan, doğaya hiçbir şey vermeden, sadece almakla; bir parçası olduğunu unuttuğu doğayı tahrip ederek aslında kendini sabote ettiğinin de farkında değil. Anlık zevkleri için yaktığı ormanların, öldürdüğü hayvanların, kirlettiği denizin “Benden sonra tufan” diyerek sorumluluğu üstlenmemesinin; kullandığı plastik ve kimyasal atıkları hiç tereddüt etmeden doğayla buluşturan bu zihniyetin, değil dünyamızdan, içinde bulunduğumuz evrenden olmasına bile ihtimal vermiyorum. Kendine asla itiraf edemediği, insani onurdan yoksunluğunu, duymazdan geldiği vicdanının ve tükenen insanlığının gittiği yer konusunda bir fikri olduğunu da sanmıyorum. İnsan olana “Doğayı sevin” diye seslenmek çok abes aslında... Her insan annesini sever.
DOĞAYLA BARIŞIK MEKÂNLAR
Doğanın içinde, saygıyla ve doğayla barışık, kendi kendine yeten restoranlara, lokantalara bayılıyorum. Onlara destek olmak adına yeniden bahsetmek ve dikkatinizi çekmek istiyorum. Ankara’da doğanın nimetlerini sevgiyle kullanan ilk mekan Ayone Çiftliği ve Aybige Erişen’in kendi üretimlerini yemeklerine kattığı lezzet halen damağımda. Birkaç hafta önce işlediğim Fethiye, Kayaköy’deki ‘İncir Kayaköy’ kır lokantası ve Hilal Hatip’in ‘sıfır atık’ hedefli çalışmasına hayranlık duymamak mümkün değil. Atıklarını değerlendiren, plastik kullanmayan, doğaya saygılı yerlerin çoğalmasıyla yeni anlayış kazanacağımızı umuyorum. Sık sık köşemde söz etmeyi düşündüğüm doğa dostu mekânlardan bildiklerinizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyarım. Destek olun!
LEAVEN BAĞLARI (ÇEŞME-OVACIK)
Bir başka hayranlık duyduğum yer ise sevgili dostlarım Baterist Ateş Tezer ve ünlü DJ U.F.U.K’un birlikte çalıştıkları, Çeşme, Ovacık’taki ‘Leaven Ovacık’ pizza restoranının da hedefinde sıfır atık ve plastikten uzak bir anlayış var.
Doğaya bilinçli yaklaşımlarının kazandırdığı üretici zihniyetle; toprağı sevmeleri, toprağın ve bitkinin özüyle oynamadan doğal hallerini yeşertmek ve pişirdiklerine katmanın ‘aşk’ olduğunun eşsiz duygusunu yaşıyorlar. Çoğunlukla kendi yetiştirdikleri ürünleri kullandıkları yemek ve atıştırmalıkların üretici fikirlerle pekişerek, doğaya uyumlu hale getirdikleri doğal yaşam tarzının ruhunuza etkisini hissedeceksiniz.
EKŞİ MAYALI DOĞAL PİZZA
Klasik Napolitan pizzaya lezzet veren orijinal domates sosu İtalyan ‘San Marzano’ tipi domateslerden elde ediliyor. Leaven Ovacık; San Marzano tohumlarını yeşerterek sos yapıyor, atıştırmalıklar için de yerli ‘Küpe’ domatesini yeşertip kullanıyor. Lezzetin bir diğer tamamlayıcısı Mozzarella peynirini kendileri üretene kadar en iyisinden, yani İtalyan Cosimo Usta’nın el yapımı nefis peynirini kullanarak lezzeti katlıyorlar. Ekşi mayayla hazırladıkları pizza hamurunun içinde kullandıkları karma özel unların arasında yine İtalya’nın en iyisi ‘Polselli’ unu da var. Yaşamın ruhu dinginleştiren tarafındaki müzisyenliğin, doğanın kokusu ile harmanlandığı melodileri duyumsayacağınız pizzaların lezzeti unutulmaz. İzmir veya Çeşme’ye gittiğinizde bu doğa dostu çiftliğe uğrayın, başta doğa, nefis müzikler, leziz yemekler ve mutluluk garanti!
TAK TAK MUTFAK
Doğaya vurgu yaparken pişirenin ve yönteminin de doğallığı önemli. Geçenlerde Birlik Mahallesi’ndeki Mercan doğal ürünler dükkânında rastladığım kurabiye ve krakerlerin doğal görünümleri dikkatimi çekmişti. Tadına bakınca, damağıma bıraktığı lezzetin içinde kullanılan doğal malzemeleri ayrı ayrı duyumsayabilmenin keyfini yaşadım. Lezzet veren elin de doğal hatta doğaya düşkün olduğunu düşünmek de doğal olmalıydı. Lezzetin mimarı sevgili Gözde Avcı’yla tanışınca doğallığı konusunda yanılmamış olduğuma haliyle seviniyorum. Eşi ve iki oğluyla birlikte oluşturdukları doğal bir çekirdek ailenin sıcaklığıyla pişen kurabiyelerin lezzetini de her çekirdek ailede yetişen bir kimse rahatlıkla tahmin edebilir. Her şeyi elleriyle yoğuran sevgili Gözde’nin, eşi ve çocuklarına karşı beslediği aşkın hamura da sirayet ettiğinin farkına varacaksınız. Hurmanın lezzetini vererek pişirdiği ‘Kömbe’nin tadına doyamadım. Tamamını ekşi maya ve atalık buğdaydan elde edilen unlarla pişirdiği ekmekler, krakerler ve kurabiyelerin tadında sevgi ve aile var. Bayram için tak.takmutfak isimli Instagram hesabı veya Birlik Mahallesi Mercan Organik’ten sipariş vermeyi unutmayın!
Paylaş