Sofralar da stil olmalı

Kadınlar, her sektörde olduğu gibi yemek sektöründe de başarılı işler ortaya koyuyorlar. İpek Develi de başarılı işler ortaya koyan isimlerden biri.

Haberin Devamı

Sofralar da stil olmalıİpek Develi İle 5 Soru 5 Cevap

Mimarlık eğitimini tamamladıktan sonra, kendisi gibi yemeğe meraklı arkadaşı Özlem hanım ile İstanbul’da bir restoran açtı. “Hayalinizi gerçekleştirmeniz her zaman mümkün” diyen İpek Develi, sofra lezzetlerinin yanı sıra mekânlarının da stil olmasına özen gösteriyor. Stilin sadece iyi giyinmek olmadığını, mekanların da stil olması ve stil sofralar kurulması gerektiğinin altını çizen İpek Develi, Gaziantepli olmanın verdiği avantajı da kullanmış. “Bölgemizin mutfak kültürü malum, yemek yapma, misafir ağırlama kültürü, hamurumuzda var” diyen sevgili İpekle keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
1- İpek Develi neler yapıyor?
Elbette önceliğim ikizlerim ve ailem. 3 yıl önce evlenip, Erhan ve Arif’in hayatımıza girmesi ile birlikte çok yoğun olduğum iş hayatım doğal olarak ikinci sıraya gerilemiş oldu. Ancak, ‘Sırçacı 14’ yaklaşık 7 yıldır emek verdiğim ve tabiri yerinde ise neredeyse birbirimizi büyüttüğümüz çok şirin ve insanların huzur bulduğu bir mekân oldu. Mesleğimi çok seviyorum. Mekânımı çok seviyorum. Tabiyatıyla başarılı olmak için çok zaman ve çok emek veriyorum ve çok severek çalışıyorum.
Burası her ne kadar butik bir işletme gibi görünsede, görünmeyen çok önemli bir yönü daha var catering hizmetimiz. Bu alanda geniş lokasyonlara çok kapsamlı ve çok zengin hizmet verebiliyoruz. Doğal olarak beklentilerin yükselmesi ile birlikte büyüyen ve sorumlulukları genişleyen bir hizmet sektöründeyiz. Biz de, yükselen bekletilere karşı hem kendimizi geliştiriyor hem de heyecanla işimize devam ediyoruz.
2- Markanız nasıl oluştu?
Mimarlık eğitimimi tamamladıktan sonra İtalya’da Hospitality Management master yaparak İstanbul’a döndüğümde, 2 yıl özel sektörde çalıştım. İtalya’da aynı okulda okuduğum cok yakın arkadaşım Özlem ile kafa kafaya verdik ve dedik ki ‘kendi cafe-restaurant’ımızı açalım. Kurumsal hayatı bırakıp 2012’de öyle yola çıktık, ‘Sırçacı 14’ markası ise arkadaş gruplarınca çok ziyaret edilip çok brownie-çok yemek sipariş verilince arkadaşım Özlem’in ev adresi sokak adı Sırçacı, kapı numarası 14 bizim mekânın ismi oldu doğal olarak.
3- Sofralarımızında bir stili olmalı mı? Nasıl sofralar daha trend?
Kesinlikle sofraların bir tarzı, işletmecilerin hayal gücü olmalı, çünkü insanların beklentisi bu yönde. Özel olmak, özel hissetmek hepimizin içinde var. Belki kendi ev sofralarımızda düzenli olarak bunu uygulama şansımız olmuyor ama dışarı yemeğe çıktığımızda canlı çiçeklerden, ışıklandırmaya servis takımlarından, kadehlere varan samimi bir gece ve özel hissedeceğimiz tadlar eşliğinde farklı bir tarz, farklı bir stil bekliyoruz.
Trend sofra derken herkes gibi benim de dikkatimi çeken Gaziantep ve Hatay mutfağının ciddi bir şekilde yükseliyor olması. UNESCO’nun bu iki şehrimizin neredeyse 500’er civarında tahmin edilen yemek ve tatlı çeşitleri ile görülecek şehirler listesine alınması, gerek tarih dolu lokasyonları gerekse eşsiz mutfakları için evrensel bir fırsat yarattı.
4- Siz modayı nasıl yorumlarsınız?
Modayı mümkün olduğunca takip etmeye çalışırım ama olmazsa olmazım değildir. Çünkü giyim tarzı olarak rahat hissettiğim şık ama uyumlu renkleri tercih ederim. Ayrıca, hareket kabiliyetimi kısıtlamayacak bir giyim ve aksesuar tarzını tercih ederim.
5- Mottonuz?
Güzel gül sevdiği toprakta bitermiş misali, her zaman ‘işini severek yaparsan çalıştığını hissetmezsin’ modundayım.

Haberin Devamı

Sofralar da stil olmalı

Haberin Devamı

MEVSİMSİZ KOLEKSİYONLAR

Rivus, günden güne değişen trendleri takip etmeye önem veren ama trendlere bağımlı olmamak gerektiğine inanan bir marka. “Mevsimsiz koleksiyonlara yatırım zamanı” diyen markanın kurucusu Dicle İpek Öztaşkın şu bilgileri paylaştı:
“Gerçekten sade olabilmenin çok zor olduğunu keşfeden Rivus için çabasız şıklığı temsil eden, kimlik sahibi tasarımlar sunmak en önemlisi. Aynı zamanda marka bu yolda bazı sosyal değerlere de sahip çıkmayı amaçlıyor. Başta cinsiyet ayrımcılığı olmak üzere her türlü ayrımcılığa ‘hayır!’ diyen marka, tasarımlarına da bu misyonu yansıtmaya özen gösteriyor. Zamansız, mevsimsiz koleksiyonlar hazırlayan Rivus için kullanıcıların kendilerini, tasarımlarının içinde konforlu ve fit hissetmeleri çok önemli. Ayrıca tasarımların herkes tarafından ulaşılabilir olması da, markanın öncelikli hedeflerinden. Markanın tasarımlarının her zevke, her stile ve her bütçeye uygun olması gerekiyor. Markanın tasarımcısı olarak ancak bu şekilde gerçek bir marka olunabileceğine inanıyorum. Bu yüzden mevcut Rivus tasarımlarının üretimi her sezon devam ederken, aralarına daima yeni parçalar da ekliyoruz. Şıklık, konfor, ulaşabilirlik bizim için olmazsa olmazımız. Mevsimsiz, zamansız tasarımlara yatırım zamanı.”

Yazarın Tüm Yazıları