Paylaş
Errorist’in felsefesi, insanın hata yapabilme özelliğinin vurgulanması üzerine kurulu... Koleksiyon dünyada ve Türkiye’de son zamanlarda gençlerde öne çıkan Rap müziğiyle dans edecek Sweat shirt, T-shirt, sütyen top gibi ürünlerden oluşuyor. En büyük özelliği ise üzerinde çıkarılıp, takılabilir altın zincir aksesuarının olması. Başarılı tasarımcı Sedef Çalarkan ile bu keyifli sohbetimizi okumanız dileğiyle.
1- Sedef Çalarkan tasarımlarını özledik. Yeni markanız “Errorist.Ist”dan bahseder misiniz?
Beni en iyi ifade ettiğini düşündüğüm yeni markam “ERRORIST.IST” geliyor. Errorist, benim gibi sürekli hata yapan insan demek. Dünyada yükselen bir trend diyebilirim. İnsanın varoluşunun bir parçası hata yapmak. Hiç kimse en iyi ve mükemmel olmak zorunda değil. Klasik sistemin bize dayattığı şeylere uymayan insan olarak da tanımlayabilirim. Düzen sevmiyorum. Her zaman çevremden biraz farklı oldum ve öyle davrandım. Sisteme ayak uyduramadım. Yeni markam Errorist, içimde birikmiş enerjiden ortaya çıktı. Arabesk bir dilde söylemem gerekirse de özetle “Hatasız Kul Olmaz”
2-Stil sahibi olmanın ip uçları nelerdir?
Ben stil sahibi olmanın markalara oluk oluk para dökmekten çok, öz güveninle alakalı olduğunu düşünüyorum. Dışarıya yansıttığın enerji hayranlık uyandırıyorsa iyi bir stilin var demektir. Stil sahibi olmak içgüdüsel bir şeydir. Stil sahibi olacağım diye uğraşan hiç kimsenin iyi bir stile sahip olabildiğini görmedim.
3- Genç tasarımcıları beğeniyor musunuz? Tavsiyeleriniz var mı?
Çok beğendiklerim var aralarında. Raise&Vanessa‘yı en başta sayabilirim. Yaptıkları işleri ve duruşlarını kendime yakın hissediyorum. Tavsiyem vazgeçmemeleri. Bu o kadar zor bir yol ki, vazgeçmeye kalktığınız ve bu imkânsızlıklarla “Yeter artık” dediğiniz zamanların sayısı oldukça fazla.
4- Mottonuz?
Pembe Dünya.
5- Trend dersek?
İnanın hiçbir trendi takip etmiyorum. Trend yaratmaya çalışıyorum. Çok sevdiğim için gözüme çarpan neon renkler var. Her 3-4 senede bir önümüze bir şekilde gelen, hayatımızı renklendiren neonları size cevap vermek adına sayabilirim.
SON GÜNLERİN EN İYİ KİTABI: 30 GÜNDE 10 YAŞ
Hepimizde bir yaşlanma fobisi oluşmuş durumda. Daha doğrusu sağlıklı yaşlanabilmenin yollarını arıyoruz. Ben de Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu’nun “30 Günde 10 Yaş” kitabını büyük keyifle okudum ve sizlere tavsiye ediyorum...
30 günde 10 yaş diyor Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu...
3 ana unsur:
- Sağlıklı beslenme
- 16 saatlik oruç uygulaması (Akşam 8 den ertesi gün 12 ye kadar)
- Yürüyüş (Günde 10+30 dakika)
30 gün 10 yıl gibi bir süreyi nasıl geri götürür?
Metabolizma normale dönünce şeker, kolesterol, tansiyon ve enflamasyon değerleri gibi risk faktörleri normale döner. Yani, metabolik ve biyolojik yaşınız gençleşir.
Paylaş