Paylaş
1. Fulya Gündoğdu neler yapıyor? Nasıl bir anne?
Fulya Gündoğdu, sürekli işleyen bir biyolojik makine gibidir. Çağın gereksinimlerini bulmaya, anda kalmaya, yeni bir şeyler öğrenmeye, yenilikçi olmaya ve yaratmaya çalışan kadınlardan biriyim aslında. Anı yaşamak en önemlisi benim için, geçmişten edindiğim tecrübelerimle ve araştırmaya olan merakımla geleceğime yön vermeye çalışıyorum. Meyvelerini topladığım anlar oldu ama daha da iyisi olabilir diye hep yoluma devam ediyorum. Asla ben oldum diyen bir yapım yoktur daha ne katabilirim kendime düşüncem vardır. Annelik; en kutsal görevlerden biri. Çocuklarıma, yol gösterici, onların tecrübe edip yaşamlarına yön vermelerine izin verirken; kanatlarım hep üzerlerindedir. Bireyler yetiştiriyoruz ve onlara özgür alan bırakmalıyız güçlü olmaları için; tabii ki bu her yaptıklarını onayladığım veya izin verdiğim anlamına gelmiyor. Bir anne olarak benim belirlediğim sınırlar içinde yetişiyorlar.
2. Tam bir koku tutkunusunuz bu tutkunuzu nasıl işe dönüştürdünüz?
Benim için koku demek; hafıza demektir. Beş duyu organımızdan beynimizi tetikleyip, anıları canlandıran; bizi alıp oraya götüren tek şey koku hafızamızdır. Bir şeyin kokusunu aldığınızda beyninize kodlanır ve bunu unutamazsınız. Koku almadan, tat alamazsınız. Kısaca koklamadan bir bütün halinde yaşayamazsınız. Tabii ki böyle bir koku tutkunluğu olduğu sürece oturamazsınız; koku üzerine eğitim alma sürecim başladı. Fransa’da eğitimler almaya başladım, işin özünü öğrenmeden merakın durmayacaktı ve orada ünlü bir parfümör ile tanıştım. Dönüm noktalarımdan birisi o oldu. Neden bunu kendi işim haline getirmediğimi ve bu yönde eğilimimin, becerimin olduğunu söyledi. Serüvenim bu şekilde başlamış oldu. İyiki de oldu dediğim hayat çizgilerimden birisiydi.
3. Fiolas’ı kurma fikri nasıl doğdu? Yoğun iş temposu içinde gününüz nasıl geçiyor?
Benim ve oğlumun astım hastası olmamız ve kokudan vazgeçememem bu alandaki ilerleme isteğim ile ortaya çıktı. Fiolas, eşimin iş yerinde küçük bir oda da kuruldu. Sonrasın da sevildi, büyüdü, tanındı. Şimdi dönüp baktığımda benim için ailenin bir parçası haline geldi. Yaşam alanımı işimle birleştirmem ve bununla beraber çalışmalar yürütmem benim için geliştirici oldu.
Tüm saatlerim planlı ve programlı gitmek zorunda kalıyor. Güne çok erken başlamam da benim avantajıma oluyor. Bazen gün yetmiyor ve ne çabuk geçti dediğim çok fazla zaman oluyor böyle. En önemlisi de verimli çalışma düzenim olması programımı buna göre hazırlıyoruz.
4. Güzelliğinizin ve fit vücudunuzun sırrı nedir? Bunun için neler yapıyorsunuz?
Sağlıklı yaşamı ve sporu hayatınıza dahil ettiğinizde, fit kalabildiğinizi söyleyebilirim. En çok dikkat ettiklerim sağlıklı yiyecekler, düzenli beslenmek, iyi yemek yemek diyebiliriz. Çikolata en son ne zaman yedim hatırlamıyorum bile, onun yerine hurmayı tercih ederim. Bu tarz ufak dokunuşlarla ve yaşamak için yediğiniz de bence fit kalmama şansınız yoktur.
5. Siz stili nasıl yorumlarsınız? Kimlerin stilini beğeniyorsunuz?
Bir insan kendi vücudunu tanımalı öncelikle; oturmuş bir kişiliği olmalı ki aksesuarları ile bunu tamamlasın. Bakıldığında belli başlı takip ettiğim kişiler yok. Ama markalar ve onların kadınlara dokunuşundan etkilenmişliğim çoktur. Modern parçalarla beraber ruhumu yansıtan 40’lar, 50’ler parçalarını birleştirmeyi seviyorum. Bu da tarzımı oluşturuyor sanıyorum. Herkese her renk olacak, herkes her moda olanı giymeli, kullanmalı diye bir şeye ben inanmıyorum. Evet, modayı takip etmeliyiz, elbette ki ilgimizi çeken bir çok parça vardır. Ama tam bu noktada vücudumuz devreye giriyor. Ten rengimiz, saçlarımız, vücut proporsiyonumuz hangileri uygun, nelerle modayı takip edebilirim, seçtiğim parçaları nasıl kullanmalıyım buradan çıkıp karakterinizle örtüştüğünde işte bu benim stilim diyebilirsiniz. Ben kendi stilini kendi belirleyenlerdenim.
DİOR CRUİSE 2021 ONLİNE DEFİLESİ
Dior Cruise 2021 defilesi; büyüleyici bir online defileyle modaseverlerle buluştu. Puglia’da Piazza del Duomo’da gerçekleşen defilede; pinafore elbiseler, battaniye saçaklı etekler ve el örgüsü kazaklara bandana ve postal detayları eşlik etti. Dior, ilk olarak 2017’de lanse ettiği “Women@Dior” projesinin dördüncü yılında, yeni jenerasyon temsilcilerine “Kadın Liderliği ve Sürdürülebilirlik” konusunda eğitim verdiğini duyurmaktan mutluluk duyuyor. Maria Grazia Chiuri’nin kadın koleksiyonlarının Kreatif Direktörü olmasından itibaren tasarımcılardan zanaatkarlara, yazarlardan fotoğrafçılara kadar pek çok kadın sanatçıyla iş birliği yapılıyor. Dior, kadınlara verdiği desteği bu yıl UNESCO ile birlikte tüm dünyadan seçilen 100 öğrenci ile genişletiyor. 13 farklı ülkeden kadınlar, Dior’un sağladığı çevrim içi eğitim desteğiyle liderlik ve sürdürülebilirlik konularında ders alıyor. Yardımlaşma ve kardeşliği ön plana çıkaran “Women@Dior” projesi ile, genç kadınların öz güvenlerini geliştirerek bağımsız bir şekilde kendi geleceklerini tasarlamaları ve daha iyi bir dünyaya katkıda bulunmaları hedefleniyor.
Paylaş