Paylaş
Elif Demirel Oltulu ile 5 Soru 5 cevap
Türkiye’de ikinci el ve vintage (nostaljik) denildiği zaman en güvenilir yerlerden biridir Miniko Shop... Mağazaya girdiğinizde, bu işi iyi bilen birisinin sizi karşılaması, beğendiğiniz ürünlerin, markaların neredeyse tarihini anlatması ayrı bir keyif. Yurt dışından özenle seçilmiş, pek çoğu etnik tarzda ve el yapımı, yeni tasarım ürünler ile dünyaca ünlü yabancı markalara ait tamamı orijinal, ikinci el ve vintage kadın giyim ve aksesuarları bulunuyor. Elif Demirel Oltulu, ikinci el ve vintage uzmanı, işinin ehli. Çok uzaklardan markayı gördüğünden tanıyan, güleryüzlü, hikâyesi olan ürünleri seven bir vintage gurusu...
1-Vintage ve ikinci el işini başarıyla yapan kişilerdensiniz. Miniko Shop hikâyesi nasıl başladı?
90’ların sonu 2000’lerin başında, bir süre yaşadığım Amerika’da ve sonrasında ise Türkiye’de, internet ortamında kendi ikinci el ürünlerimin satışına başladım. İlerleyen zamanda yakın çevremden de eşyalarını satmam konusunda çok sayıda talep gelmeye başlayınca iş biraz büyüdü ve ev ortamına sığamaz oldum. 2012 başında Miniko Shop adı altında kurumsallaştım ve ilk butiğimi İstanbul Galata’da Tarihi Kırım Kilisesi yanında açtım. Yaklaşık 2.5 sene bu adreste faaliyet gösterdikten sonra Eylül 2014’te Asmalı Mescit’te Meşrutiyet Caddesi üzerinde bölgenin en zarif tarihi binalarından birinin altındaki daha büyük olan butiğime geçtim. İkinci adresimizle birlikte ikinci el ve vintage ürünlerin yanında çok sayıda Türk tasarımcı ile de çalışmaya başladım. Sonrasında Bodrum, Göcek ve Nişantaşı’nda pop-up tarzı butikler işlettim ve son olarak da 1.5 senedir Beyoğlu Tomtom Mahallesi’nde çoğunluğu yabancı olan müşterilerime hizmet vermeye devam ediyorum.
2-Vintage günümüzde özellikle genç nesil arasında popüler bir akım mı?
Vintage günümüzde özellikle genç nesil arasında popüler bir akım olmakla birlikte, vintage tabiri çoğu kereler yanlış kullanılmaktadır. Gerçek anlamıyla, minimum 20 sene öncesindeki modaya ait ürünler için vintage kullanılabilir. Eski tarzda, vintage görünümlü ama yeni üretilmiş ürünler ise vintage değil retro ürünlerdir.
Bana tekrar satmam için getirilen ürünleri incelediğimde modellerinden ve kullanılan materyallerinden gerçekten vintage olup olmadıklarını ilk bakışta anlayabiliyorum. Biraz daha detaylı inceleme ve internette araştırma yaptıktan sonra ise dönemine ilişkin kesin bilgi verebiliyorum. Hakiki vintage ürünlerdeki materyal kalitesi ne yazık ki günümüzde üretilen pek çoğu üründe bulunmuyor. Ayrıca eskiden üretilen ürünlerin pek çoğunda yüksek kalitede el işçiliği de göze çarpıyor. Vintage ürünlerin pek çoğu oldukça sağlam, yenilerinden çok daha ağır ve daha sert dokulu olmalarıyla da günümüzdekilerden ayrıştırılabilirler.
3-İkinci el kullanmak tüketimi azaltmak mı?
Günümüzde dünya kaynaklarının hızla tüketiliyor olması ve küresel ısınmanın yol açtığı sorunlar, hepimizin ekolojik değerlere ve çevreci hareketlere çok daha duyarlı olmamızı gerektiriyor. Buna bir de ekonomik gel-gitler eklenince ikinci el ve vintage ürünlere rağbet, özellikle iyi eğitimli ve dünya sorunlarına duyarlı kesim arasında daha popüler hal almaya başladı. Çünkü ikinci el kullanmak tüketimi azaltmak da demek. Üstelik mağazalarda 10 TL’ye satılan bir ürünü ikinci elde, üstelik sıfırdan farksız kondisyonda, 2-3 TL’ye alabilmeniz de çok cazip değil mi? İkinci el ve vintage ürünlerde aksesuarlara ilgi çok fazla. Özellikle dönem takıları, küpeler, broşlar, saatler, el çantaları, eşarp, kemer ve tokalar çok revaçta. Bunun yanında manto, kürk, deri ceket gibi dış giyimler, ceket, ipek bluz ve etekler de rağbet gören ürünler.
4-Türkiye’de hâlâ ikinci el ürünler eski püskü olarak mı görülüyor? Avrupa da en öncelikli yerler olarak tercih edilirken! Kadınlara ikinci el konusunda önerilerinizi de almak isterim?
İkinci el konusunda kadınlara önerim bu sektöre daha ilgili, sıcak ve ön yargısız yaklaşmaları. Maalesef ki pek çok Türk kadını hâlâ bizi eski püskü, küf kokan, lekeli ve kalitesiz ürünler satan yerler gibi algılıyor. Butiğimden içeri girip ‘Burası ikinci el mi?’ diye sorarken ki yüz ifadelerinden bu işi ne kadar küçümsediklerini anlayabiliyorum ve hayretle karşılıyorum. Halbuki biraz araştırıp sabırla ürünlerimizi inceleseler ihtiyaç duydukları ve yüksek fiyatından ötürü bütçe ayıramadıkları pek çok yeni, kullanılmamış, hatta bir çoğu etiketli ürünü mağaza fiyatlarının 1/5’ine veya daha azına alabilirler. Üstelik günümüzde çoğu mağaza sentetik ve polyester ürünlerle doluyken, bizdeki ürünlerin büyük kısmı hakiki yün, kaşmir, ipek gibi kaliteli materyallerden yapılmış orijinal marka ürünler. Üstelik hepsi ya hiç kullanılmadıkları için ya da kuru temizleme yapıldıkları için tertemiz!
5-Şık olmak ekstra çaba mı gerektirir? Yeni ve eski, lüks ve ucuz birliktelikleri stil kodunu oluşturur mu?
Şık olmak beyinde biter. Ekstra çabaya gerek yok bence. Bulundukları ortama uygun ve kendilerini içinde en rahat ve mutlu hissedecekleri, kendi hayat tarzlarına uygun kıyafetleri giymek şıklıktır. Bunu yaparken zaten otomatikman stil sahibi de olacaklar ve ekstra bir çaba içine girmelerine gerek olmayacak. Fazla çaba gösterilmiş gibi duran, ömrü sadece bir sezon olan trend kombinlerdense ufak bir dokunuşla ortamlarda fark yaratacak görünümler her zaman işe yarar. Vintage parçalarla yeni sezon ürünlerin birlikteliği de gayet başarılı sonuçlar doğurabilir. Eski ve yeninin de birliktelikleri her zaman stil bir görünüm verir.
Paylaş