Paylaş
Bugün yeni bir yıla, yeni umutlarla başladık. Hepimiz karşıladığımız bu yeni yılın geçtiğimiz yıl yaşanan olumsuzlukları unutturmasını, birbirinden güzel aydınlık günler getirmesini istiyoruz. Bu yüzden yeni yılın bu ilk yazısına, Alternatif Yaşam Derneği’nin doğruluğuna yürekten inandığım umut veren “Kızlar Atakta” Projesi’ni konu almak istedim.
Alternatif Yaşam Derneği (AYDER), Türkiye’deki engellilere ve bütün dezavantajlı gruplara yönelik “Engellilik” olgusuna alternatif çözümler öneren yenilikçi ve sürdürülebilir projeler üreterek, “Engelsiz Türkiye”ye doğru giden yolda üzerine düşen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş bulunuyor.
AYDER’in “Kızlar Atakta” Projesi; 12–18 yaş arasındaki sosyal dışlanmaya maruz kalmış dezavantajlı genç kızların, çeşitli eğitimlerden geçirilerek, toplumda yüksek motivasyonlu, kendine güvenen, cesaretli ve girişimci bireyler olarak yer almalarını sağlamayı hedefliyor. Proje ile genç kızların kendilerine güvenlerini en çok kaybetme riski taşıdıkları ergenlik döneminde güçlü yönlerinin farkına varmaları, geliştirmeleri ve ifade etmeleri konusunda güçlendirilmeleri amaçlanıyor. Genç kızların kendilerini birey olarak geliştirebilmeleri, topluluk içinde kendilerini ifade edebilmeleri için doğa içinde spor etkinlikleri, yaratıcı sanat ve grup deneyimleri yoluyla kültür ve çevre ile kurdukları ilişkiyi geliştirmelerine yardımcı olunuyor.
“Kızlar Atakta” Projesi’nin kritik noktası, genç kızların yüksek motivasyon ve istekle “denemeye evet” diyebilecekleri bir özgüveni kazanabilmeleri. Doğada yapılacak grup çalışmaları, hedef odaklı spor aktiviteleri, başarmak, çalışmak ve iletişim kurmak için genç kızların ihtiyaç duydukları fiziksel ve duygusal tatmini sağlıyor.
“Kızlar Atakta” Projesi’ne devlet koruması altında olan ve koruyucu aile sisteminde yer alan 253 katılımcı genç kız kabul edilmiş. Bunun yanında meslek liselerinde okuyan 11, kadın kooperatifi üyelerinin kızlarından oluşan 23 kişilik grup yaz programında ağırlanmış. Yani 2015 – 2017 yılları arasında toplamda 287 genç kız “Kızlar Atakta” Projesi’nden faydalanmış. 18 farklı ilden gelen bu genç kızlar; 35 farklı eğitmen eşliğinde 11 spor, 4 doğa ve sanat, 4 kişisel gelişim etkinliğinden yararlanmış. Proje’nin yaz programları, AYDER’in bir diğer projesi olan Düşler Akademisi Kaş Tesisleri’nde yürütülmüş. Programlar; Kaş Yelken Kulübü, Naturablue Dalış Okulu, Mehmet Uluğ Müzik Evi, Kaş At Çiftliği, Kaş Kaymakamlığı, Saylam Suits gibi çok sayıda yerel ve bölgesel kurumun desteği ile zenginleştirilmiş.
“Kızlar Atakta” Projesi’ne katılarak kendi potansiyelini keşfetmiş ve gücünün farkına varmış genç kızların, kendileri için tanımladıkları başarıyı yakalama şansları artıyor. Farkındalığı artan, gücünü ve yapabilme kapasitesini keşfeden genç kızların özgüveni ve özsaygısı da artıyor, çevresiyle olan iletişimi güçleniyor ve kızlar kendilerini daha iyi ifade edebilir hale geliyor. Onların içlerindeki dönüşümün ve gelişimin etkileri uzun vadede yaşadıkları sosyal çevreyi de olumlu olarak dönüştürmeye başlıyor.
“Kızlar Atakta” Projesi katılımcıları bir hafta içinde; yüzüyorlar, tüplü dalış yapıyorlar, tekneden atlıyorlar, yelken deneyimi kazanıyorlar. Bota biniyorlar, ay ışığında Lykia yolunda gece yürüyüşü yapıyorlar, ufacık çadırda matın üzerinde uyuyorlar, köy yollarında grup olarak bisiklet kullanıyorlar, her sabah güne sporla başlıyorlar. Dans eğitmenleri eşliğinde dans edip grup gösterisi hazırlıyorlar, perküsyon aletleriyle ritim yapmayı öğreniyorlar. Müziği başka bir biçimde deneyimliyorlar. Ekonomik yaşam hakkında projeler üretip aşırı tüketim alışkanlıkları üzerine münazara ediyorlar. Savunma sanatları atölyesinde kendilerini korumanın yollarını öğrenmeye başlıyorlar. Macera dolu her etkinlikte önce ‘ben yapamam’ diyen sonra da ‘yapamam’ dediklerini yapabildiklerini görerek şaşıran genç kızlar, altı günlük yoğun kamp programından sonra eve döndüklerinde ‘yapamazsın’ denildiğinde bunu sorgulamaya başlıyorlar.
“Kızlar Atakta” Proje Yöneticisi Sevda Baysal “Gece gündüz katılımcılarla birlikte yaşadık 24 kamp haftasının hepsinde. “Kızlar Atakta Programının gücünü, yarattığı sosyal etkiyi kendi hayatlarımızda deneyimlemenin ötesinde, ‘bir haftada insanın hayatı değişir mi?’ sorusunun canlı örneklerini yaşadık gözümüzün önünde. İnsanların yaşam şekillerinde, toplumlarında, esenliklerinde, korku ve isteklerinde değişim diye tanımlarsak sosyal etkiyi; biz projenin yarattığı sosyal etkiye ilk günden itibaren yaşayarak inandık.” diyor.
“Kızlar Atakta” 2017 Yaz Programı’nda 92 katılımcı üzerinden ön ve son test olarak uygulanan Kadınlara Yönelik Tutumlar Ölçeği’ne göre; katılımcıların % 74’ünün kalıplaşmış toplumsal cinsiyet rolü algılarında olumlu yönde değişim görülürken, toplamda katılımcıların kalıplaşmış toplumsal cinsiyet yargılarında ortalama % 11 azalış gözlemlenmiş bulunuyor. İletişim başlığı ile yapılan kişisel gelişim atölyesi sonrası yapılan ankette katılımcıların
% 82’si karşısındakini anlamak için dinlemenin önemli olduğunu kavradığını, % 89’u iletişim hatalarını fark ettiğini, % 84’ü etkili iletişim yollarını öğrendiğini, % 78’i doğru iletişim yöntemi ile çatışmayı çözebileceğini öğrendiğini belirtmiş durumda.
İnsanların çoğunluğunu toplumsal yaşam süreç ve olanaklarından dışlayan sorunların küresel bir zincirin birbirine bağlı halkaları gibi olduklarını düşünen AYDER bu karmaşık ve güçlü sorunlar yumağını çok yönlü, bütüncül bir yaklaşım ve kapsayıcı bir katılımcılık ile ele almayı sürdürüyor. Dernek yöneticileri, “Parasal dünyanın kişisel mülkiyeti yücelten yaklaşımı bize uymuyor. Kapımız, kucağımız ve çekmecelerimiz herkese açık. Elimizdeki bütün olanakları, bilgi ve deneyimleri isteyen ve ihtiyacı olan herkes ile paylaşmaya devam edeceğiz.” diyorlar.
Alternatif Yaşam Derneği’nin her projesini olduğu gibi “Kızlar Atakta” programını da yürekten destekliyor, bu projenin bir örnek teşkil etmesini ve bu gibi projelerin ülke genelinde yaygınlaşmasını diliyorum.
Ve 2018 yılında tüm yazılarıma bu gibi güzel projelerin konu olmasını istiyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş