Paylaş
Bildiğiniz gibi, yazılarımın çoğunu sağlık konularında kaleme alıyorum. Bunun nedeni, sanıyorum ki, sağlık sorunları ile dolu olarak geçen ömrüme bir anlam kazandırmak…
Günümüzde tıp bilimi çok ilerlemiş ve -her ne kadar kas hastalıkları buna dahil değilse de- pek çok hastalığa çare bulunmuş durumda. Bir önceki yazımda da ifade etmiş olduğum gibi, babamı 1990 yılında beyin tümörü nedeniyle kaybettim ben. Oysa ki babam bu rahatsızlık ile bugün karşılaşmış olsa idi, “Spinal Radyocerrahi” (SRC) yöntemiyle tedavi edilebilir ve sağlığına kavuşabilirdi.
“Spinal Radyocerrahi” (SRC), beynin fonksiyonel anormalliklerini ve küçük tümörlerini tedavi etmek için kullanılan, cerrahi olmayan radyasyon tedavisine verilen ad. SRC, vücut tümörlerini tedavi etmek için kullanıldığında, “Spinal Stereotaktik Vücut Radyoterapisi” (SBRT) adını alıyor. Geleneksel tedaviye göre daha az sayıdaki yüksek doz tedavi seansında, hassas şekilde hedefe yönlendirilmiş radyasyonu göndererek sağlıklı dokunun korunmasına yardımcı olunabiliyor. SRC ve SBRT, genellikle, ayakta hasta koşullarında uygulanan bir tedavi yöntemi.
Spinal Radyocerrahi tedavisi kararının ilgili tüm branşların katılımıyla ve multidisipliner olarak, elde edilmesi istenilen hedef doğrultusunda, her hasta için kişiselleştirilerek verilmesi gerekiyor. Konu ile ilgili olarak görüştüğüm Koç Üniversitesi Hastanesi Multidisipliner Ekibi; Beyin Cerrahisi, Radyasyon Onkolojisi, Medikal Onkoloji, Patoloji, Radyoloji, Nükleer Tıp, Ortopedi ve Fizik Tedavi gibi uzmanlık alanlarından oluşuyor.
Dün, konu ile ilgili olarak, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Bölükbaşı ve Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Peker ile sanal ortamda bir görüşme yaptık. Kendi adıma çok yararlı olduğunu düşündüğüm bu görüşmeden elde ettiğim bilgilere göre; SRC ve SBRT, uzman doktorların planı ve denetiminde tek seans ya da çoklu seans olarak (3-10 seferde) istenilen hedefe odaklanmış yüksek doz radyasyonla uygulanıyor. İşlem, genel adı “Lineer Hızlandırıcı” olan tedavi cihazlarının özelleşmiş modelleriyle, keskin ve hassas bir şekilde gerçekleştiriliyor. Uygulama, genellikle vücuttaki bir kanserin omurgaya sıçramış kitlelerini (metastazlarını) kapsasa da hem omurganın kendisinden veya yumuşak doku elemanlarından ortaya çıkan kötü huylu tümörlere hem de iyi huylu ancak tedavi gerektiren tümörlere başarıyla tatbik edilebiliyor. Ancak, bu tedavi uygulanırken hastalıklı bölgenin en iyi şekilde görüntülenebilmesi, tedavinin yüksek hassasiyetle uygulanabilmesi ve hastanın en küçük pozisyon farklılıklarına göre adapte edilebilmesi esas alınıyor.
Tedavi gereksinimi sıklıkla ağrı, omurganın bütünlüğünü tehdit eden durumlar, omurilik ya da kök basısına neden olan durumlarda ortaya çıkıyor. SRC ve SBRT sıklıkla tek başına yeterli görülse de öncesinde ya da sonrasında cerrahi gerekebileceği gibi, diğer tedavilerle kombine edilerek de uygulanabiliyor.
Sevgili eşimi 2011 yılında akciğerden kemiklere metastaz yapmış kötü huylu tümör nedeniyle kaybettim. Oysaki bu durum bugün başımıza gelmiş olsa, Spinal Radyocerrahi yöntemiyle yapılacak bir tedavi bu hastalıkla olan mücadeleyi kazanmamızı sağlayabilirdi.
Tıp bilimi ve teknoloji konularında kaydedilen ilerlemelerin önümüzdeki yıllarda pek çok hastalığa çözüm getirebileceğini söylemek, sanıyorum ki yanlış olmayacak. Bize düşen, o güne kadar sağlığımızı iyi korumak….
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileği ile…
Paylaş