Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

Profesör Sancar’ın ışığı ile yol alan Gönül Öğretmen

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz Mayıs ayında, hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Sabancı Üniversitesi’nde verdiği konferansı dinlemeye giderken çok heyecanlıydım. Kendisiyle konuşabilmeyi ve yaptığı araştırmaların kanser hastalığı gibi kas hastalıkları için de bir umut ışığı olup olamayacağını sorabilmeyi düşlüyordum.

 

Profesör Sancar, Mayıs ayını adeta bir bilim elçisi olarak Türkiye’yi dolaşıp çeşitli konferanslar ve seminerler vererek geçirdi. Bu arada çok sayıda akademik kurumdan onursal ödül alırken, Nobel Madalyası’nı Anıtkabir’e bıraktı. Sanırım bu davranışı çoğumuzu yürekten etkiledi ve onu daha yakından tanımak istememize yol açtı. Profesör’ün Sabancı Üniversitesi’ndeki konferansı ağırlıklı olarak bilimsel içerikliydi. Kendisini büyük bir ilgi ve zevkle dinledim. Konferansın ardından, her ne kadar kısa da olsa, özel bir görüşme olanağına da sahip oldum bu değerli bilim insanımızla.

 

Haberin Devamı

Profesör Sancar’ın ışığı ile yol alan Gönül Öğretmen

 

Profesör Sancar’a hayalimi gerçeğe dönüştürebileceği umudu ile sorduğum, yaptığı araştırmaların “kas hastalıklarına yol açan gen mutasyonlarının düzeltilebilmesi” konusunda da yararlı olup olamayacağı konusundaki soruma ne yazık ki beklediğim cevabı alamadım. Sanırım, kimya bilgilerimin yetersizliği beni Prof. Aziz Sancar’ın araştırmalarının ultraviyole ışınlarının hasar verdiği DNA’ların onarımı üzerinde yoğunlaştığını anlamaktan alıkoymuştu. Ancak Sayın Profesör’ün genetik araştırmaların son zamanlarda dünya genelinde kazandığı önem, kaydedilen ilerlemeler ve yakın bir gelecekte pek çok genetik hastalığa çare bulunabileceği yolundaki söylemi beni yeniden umutlandırdı.  

 

Haberin Devamı

Sabancı Üniversitesi’ne, Profesör Sancar’ı dinlemeye konu ile ilgili bir yazı da yazabilmek niyetiyle gitmiştim. Ancak o günlerde hemen her gün bir, hatta birkaç köşe yazarı Profesör’den ve araştırmalarından söz ediyordu. Bu yüzden yazmak için bekledim ve konuya biraz farklı yaklaşmak istedim.

 

26 Mayıs tarihinde Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleşen konferansın soru-cevap bölümünde, dinleyiciler arasından bir hanım söz aldı ve Profesör Sancar ile ilgili bir anısını bizlerle paylaştı. Gönül Sezer adlı misafir, Profesör’ü Savur’daki sağlık ocağında hekimlik yaptığı günlerden tanıyordu. Nasıl mı tanıyordu? Gelin bunun cevabını Gönül Hanım’ın hikâyesine, özetle de olsa, bir bütün olarak bakarken alalım.

 

Haberin Devamı

Gönül Sezer, Mardin-Savur’un bey sülâlelerinden gelen bir ailenin beş çocuğunun dördüncüsü olarak dünyaya geldi. Ailesi, o henüz kırk günlükken, Ankara’ya taşındı. Büyükanneleri ve büyükbabaları hayatlarını erken kaybettiği için amcaları, halaları ve teyzeleri de onlarla birlikte yaşıyordu. Gönül, bu nedenle -iki ağabeyi, bir ablası ve kendisinden altı yaş küçük olan kız kardeşi ile birlikte- kalabalık bir evde büyüdü. Çok akıllı bir kızdı. Orta öğrenimini, ablası ile aynı sınıfta, Konya Kız Öğretmen Okulu’nda tamamladı ve henüz 16 yaşını bitirmeden öğretmen oldu.

 

Gönül, yatılı okuduğu öğretmen okulunun son sınıfına geçtiği yaz tatil için ailesinin yanına Ankara’ya geldiğinde, “berdel”le, halasının gelin olduğu Mardin’in önde gelen en büyük ailelerinden birinin oğluna eş olarak verileceğini öğrendi. Eşi olacak kişi söz konusu aileye gelin gitmiş olan halasının o güne kadar hiç tanımamış olduğu oğluydu. Daha önceleri aynı halanın kızı ve Gönül’ün amcası birbirlerini severek evlenmişlerdi. Berdelin nedeni buydu. Hiç tanımadığı hatta adını bile bilmediği kendisinden oldukça büyük biri ile evlenmemek için çok direndi Gönül. Ancak ne itirazları, ne de döktüğü gözyaşları işe yaradı. Öğretmen okulundaki son Şubat tatilinde tam nişanının takılacağı gün babasının ölüm haberini aldı. Bu haberle, verilmiş olan sözden hiçbir şekilde dönülemeyecek bir noktaya gelinmiş oldu. Ve Gönül, Ağustos 1970’de, çocuk gelin olarak Mardin’in Savur ilçesindeki yeni evine gitti.

 

Haberin Devamı

Neyse ki Gönül’ün yeni ailesi onun öğretmenlik yapmasına izin verdi. Evine uzak bir köyde öğretmenlik yaparken ilk çocuğunu bekliyordu. Hayatının bu döneminde hamileliği ile ilgili yaşadığı bir sıkıntı onun yolunu Mardin-Savur Sağlık Ocağı’nda hekimlik yapmakta olan genç Doktor Aziz Sancar ile kesiştirdi. Onu muayene etmek üzere evine gelen ve okuduğu kitapları gören Doktor Sancar, Gönül’ün ne kadar akıllı ve okumaya hevesli bir kız olduğunu hemen anladı ve öğrenimine devam etmesi için teşvik etti onu.

 

Bir süre sonra ikinci çocuğunu da doğuran Gönül, Doktor Sancar’ın nasihatlerini hiç unutmadı. Bir yandan çocuklarını büyütüp öte yandan Mardin-Savur ilçesinde köy öğretmenliği yaparken, hep, gelecekte çocukları ile aynı zamanda yapacağını düşündüğü yükseköğrenimini hayal ederek ve bu hayali gerçekleştirmek için çalışarak geçirdi günlerini.

 

Haberin Devamı

Profesör Sancar’ın ışığı ile yol alan Gönül Öğretmen

 

Büyük oğlu ortaokulu bitirdiğinde, çocuklarını alarak Ankara’ya taşındı. Öğretmenliğe Ankara’da devam ederken, bir yandan da üniversite sınavlarına hazırlandı. Ve büyük oğlu ile birlikte yükseköğrenim hayatına adım attı. Anadolu Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nde ön lisans öğrenimi gören Gönül, lisans eğitimini Gazi Üniversitesi Eğitim, Yönetim, Plânlama ve Ekonomi Ana Bilim Dalı’nda tamamladı. Yine Gazi Üniversitesi’nin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Eğitim Yönetimi Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans yaptı. Ardından Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi (TODAİ) Enstitüsü’nde ‘yönetim’ konulu doktorasını tamamladı.

 

Yıllarca Mardin’in köylerindeki ve kasabalarındaki çocuklar için çalışıp didinen, ardından Ankara’daki öğrencilerini başarıdan başarıya taşıyan Gönül Öğretmen bugün sahibi olduğu Gönül Sezer Dershaneleri’ni yönetiyor. Bu dershanelerde ilkokuldan liseye pek çok çocuğun hayatına dokunuyor. Bundan kırk yıl önce o günün genç doktoru Profesör Sancar’ın yüreğinde yaktığı ışığı öğrencilerine taşımayı sürdürüyor.

 

Gönül Sezer Sabancı Üniversitesi’nde, 26 Mayıs’ta, büyük bir kalabalığın önünde yüreğindeki o ışığı yakan Profesör Aziz Sancar’a teşekkür etti. Bu teşekkür Profesör Sancar’ın bilim dışında kalan bir yönünü, insani konulardaki duyarlılığını göstermiş oldu bana. Bugün ünlü bir profesör olan o günün genç doktorunun duyarlılığı, ülkemizin acı bir gerçeği olan çocuk gelinlerden birinin yaşadığı travmayı atlatmasını ve kendisine yeni bir hayat kurabilmesini sağlamıştı. İşte bu yüzden yazımı bu hikâyeye dayandırmak istedim ve Gönül Hanım’ı arayarak kendisinden hayatı ile ilgili bilgi rica ettim. O da beni kırmadı ve Sevgili Profesörümüz ’ün belki de çoğumuzun bilmediği bu yönünü sizlerle paylaşabilmeme yardımcı oldu.

 

Profesör Sancar’ın ışığı ile yol alan Gönül Öğretmen

 

Profesör Aziz Sancar, inanıyorum ki, yaşadığı sürece hem bilimin hem de insanlığın ışığını yaymayı sürdürecek. Ve yine inanıyorum ki, ondan ışık alan nice Gönül öğretmenler onun yaydığı ışığı daha da ileriye taşıyacak…     

 

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları