Paylaş
2001 yılına girdiğimizden beri görme seviyemde, özellikle gece saatlerinde, belirgin bir azalma olmuş; ışığa hassasiyetim artmıştı. Ayrıca renklerde de bir bulanıklaşma fark etmeye başlamıştım. Okurken ve bilgisayar kullanırken epey zorlanıyordum.
Bu şikâyetlerim artınca, Koç Üniversitesi doktorlarından beni takip eden Prof. Dr. Orkun Müftüoğlu ile görüşmeye gittim. Ve böylece her iki gözümde de ameliyat gerektiren katarakt oluştuğunu öğrenmiş oldum. Bir önceki hafta içinde de iki gün ara ile, her iki gözümden ameliyat oldum.
Katarakt gözün içerisinde bulunan ve net görmemizi sağlayan doğal merceğin, geçen yılların da etkisiyle, saydamlığını kaybetmesi neticesinde oluşuyor. Normalde şeffaf olan doğal göz merceği şeffaflığını yitirerek bulanıklaşıyor; opak bir görünüm alıyor. Mercek bulanıklaşıp opaklaştığında retinaya ulaşan görüntü de bulanıklaşıyor ve görme yetimizi olumsuz etkiliyor.
Katarakta yol açan nedenler çok çeşitli. Kataraktın en yaygın tipi yaşa bağlı olarak ortaya çıkıyor. 50 yaşın altındaki kişilerde görülen kataraktlarda ise altta yatan bir sebep aranması gerekiyor. Bu tür kataraktlar kalıtsal olabileceği gibi şeker hastalığı gibi metabolik bozukluklar, travma, geçirilmiş göz ameliyatı ya da göz içi enjeksiyonu, radyasyona maruz kalma, korumasız olarak uzun süre güneş ışığı altında bulunma veya kortizon ve benzeri ilaç kullanımı ile ilişkili olabiliyor.
Kataraktı iyileştiren ya da önleyen hiçbir ilaç veya diyet mevcut değil. Katarakt tedavisinin tek yöntemi cerrahi müdahale. Bu yöntemle; kornea, retina ya da optik sinir problemi olmayan hastalarda %95’in üzerinde görme artışı sağlanabiliyor. Katarakt cerrahisi; göze 2-3 milimetrelik mikro kesiler aracılığıyla girilip, saydamlığını yitirmiş olan lensin yapay lens ile değiştirilerek hastanın görüş kalitesini maksimum seviyeye ulaştıran dikişsiz cerrahi yöntemi. Katarakt cerrahisi günümüzde Fakoemülsifikasyon adı verilen modern teknikle yapılıyor. Ameliyat herhangi bir enjeksiyona gerek olmadan göze uygulanan uyuşturucu damla yardımıyla gerçekleştiriliyor. Ağrısız ve dikiş gerektirmeyen bu yöntemle matlaşan mercek alınıyor ve yerine yapay mercek yerleştiriliyor. Yapay mercek ömrümüz boyunca yerinde kalabiliyor. Ameliyat ortalama 15-20 dakika içinde tamamlanıyor. Benim ilk ameliyatım 15, ikinci ameliyatım ise 14 dakikada tamamlandı.
Bu operasyon hastanın hastanede yatmasını gerektirmiyor. Ameliyatlı göz bir bant yardımıyla kapatılıyor, hasta ertesi gün kontrole çağrılıyor ve gözdeki bant çıkarılıyor. Yani bir önceki hafta ben haftanın dört gününü hastanede geçirdim. Ne mutlu bana ki her iki operasyonum da başarıyla sonuçlandı. Artık çalışmadığım ya da televizyon seyretmediğim zamanlarda gözlük kullanmama gerek kalmadı.
Katarakt ameliyatı sonrası hastanın normal görüşüne kavuşması kataraktın sertliğine ve yumuşaklığına göre değişkenlik gösteriyor. Ameliyat sonrasında gözün iyileşme süresi ortalama bir hafta. Bu süre zarfında hastanın ameliyatı yapıldığı gözü kaşımaması, 72 saat boyunca duş almaması ve doktorun ameliyat sonrası için vermiş olduğu damlaları hijyen koşullarına uygun şekilde kullanması, bir ay boyunca ani hareketlerden ve çok ağır kaldırmaktan kaçınması gerekiyor. Televizyon seyretmek, gazete-kitap okumak ve aşırıya kaçmadan bilgisayar kullanmak serbest.
Ameliyatla yerleştirilen Lens-Merceğin yerine oturması bir-iki ay sürebildiğinden hemen gözlük verilmemesi tercih ediliyor. Ancak ben zamanımın çoğunu bilgisayar başında geçirdiğim için, bir ay sonra değiştirmeyi göze alıp, hemen kullanabileceğim bir gözlük (hatta iki, yakın ve uzak için) yaptırmayı tercih ettim.
Katarakt ameliyatından sonra tekrar katarakt gelişmiyor. Ancak öğrendiğime göre bazen merceği arka tarafta tutan zarda beyazlık (arka kapsül kesafeti) gelişebiliyor. Bu durumda, ameliyat olmadan, YAG lazer adlı ağrısız bir işlem ile zarın temizlenmesi gerekebiliyor. Bu durum çoğunlukla ameliyattan aylar sonra ortaya çıkıyor.
Koç Üniversitesi Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü göz hastalıklarının tanı ve tedavisinde en son bilimsel gelişmelerin ışığında ve en ileri teknolojik olanakları kullanarak dünya standartlarında hizmet veriyor. Bu hizmetten ben de yararlanabilmiş olduğum için çok şanslı hissediyorum kendimi. Ve her iki ameliyatımın planlanmasına yardımcı olan Başhekim Yardımcısı Dr. Özgür Deniz Tezcan ile operasyonları gerçekleştiren Prof. Dr. Orkun Müftüoğlu ve ekibine yürekten teşekkür ediyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş