Paylaş
Geçen hafta kendimi çok iyi hissetmediğim için izin almıştım. Kızım bunu fırsat bilerek, bir arkadaşıyla çıkacağı İzmir gezisinde onlara eşlik etmemi istedi. Uzun yıllardır İzmir’e gitmemiştim. Bunun iyi bir fırsat olacağını düşünerek onun teklifini kabul ettim. Bu haftaki yazılarımda sizlerle bu geziden izlenimlerimi paylaşmak istiyorum.
9 Eylül bildiğiniz gibi İzmir’in kurtuluş günü. İzmirlilerin bu özel günü büyük bir coşkuyla kutladıklarına yıllardır televizyon ekranlarından, gazetelerden ve sosyal medyadan şahit olur, günün birinde bu coşkuya bizzat dahil olmak isterdim. Hoş bir tesadüf sonucu bu kez 9 Eylül’ü İzmir’de kutlayabildim ve bu büyük coşkuya şahsen tanıklık edebildim.
“İzmir’in dağlarında çiçekler açar. Altın güneş orda sırmalar saçar.” diye başlar İzmir Marşı. Tam da böyle bir sabaha uyandı İzmir o gün. Gün boyunca şehrin her yerinde bayram havası hâkimdi. Kutlamalar sabah 350 metrelik dev bayrağın Kordon boyunca taşındığı geleneksel Zafer Yürüyüşü ile başladı. Özendiğim deneyimlerden biri de yurttaşların bu coşkulu anlara evlerinin balkonlarından katılması olmuştur hep. Bu kez ben de otelimizin balkonundan izledim Zafer Yürüyüşü’ nü. Kelimenin tam anlamı ile büyüleyiciydi…
Cumhuriyet Meydanı'ndaki törende İzmir Büyükşehir Belediyesi Dans ve Ritim Topluluğu'nun zeybekten valse uzanan gösterilerini izledik. Bu gösterilerde İzmir halkı yediden yetmişe sahne aldı. Ritim topluluğunda sadece kadınların olması da çok hoştu. Her yaştan kadın, izleyenleri davul ezgileri ile coşturdu. Bu arada, İzmir’de kadınlara verilen önem çok dikkatimi çekti. Kaldığımız otelin altında yer alan restoranda sadece kadınlardan oluşan masalara indirim yapıldığına şahit oldum. Kadınların sosyal yaşamın her alanına katılmalarına gösterilen bu özen beni çok etkiledi.
Kutlamalar kapsamında Cumhuriyet Meydanı ile Gündoğdu Meydanı arasında Zafer Yürüyüşü’nün yanı sıra pek çok başka geçit töreni de izleme şansımız oldu. Gün içinde bando ve süvari birlikleri yürüyüşlerini gördük. Akşam ise Fener alayına katıldık. Çocukluğum geldi aklıma, ne de severdim çoluk çocuk katıldığımız fener alaylarını…
Geceyi Gündoğdu Meydanı’nda Athena konseri ile tamamladık. Tahmin edebileceğiniz üzere konser çok coşkulu ve kalabalıktı. Konser sırasında ve sonrasında en çok dikkatimi geçen şey ise yerlerde tek bir çöpe rastlanmayışı oldu. İzmir halkı yere bir tek sigara izmariti bile atmamıştı. Konser sırasında ellerindeki irili ufakları çöpleri hiç üşenmeden çöp kutusuna taşıyan insanları izledim memnuniyetle.
Gün boyunca yaptığı konuşmalarda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e işaret dili tercümanının eşlik ettiğini de özellikle belirtmek isterim.
Bu coşkuyu mümkün kılmakla kalmayıp engelliler de dahil herkesin huzurla ve rahatça paylaşmasını sağlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’ in şahsında bütün belediye çalışanlarına ve İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne’ nin şahsında tüm güvenlik kuvvetlerine teşekkür ederim.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Fotoğraflar için Reyhan Öngay ve İlker Karagöz’e teşekkür ederim.
Paylaş