Paylaş
Merhabalar sevgili okurlar.
Yaşamı engelli bir birey olarak sürdürebilmek çok zor. Hele de bu yaşam hapishanede sürdürülmek zorundaysa…
Geçtiğimiz günlerde “Hapishanede Engelli, Yabancı, LGBTİ olmak” adlı kitabın tanıtım toplantısına katıldım. Söz konusu kitap; Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nin, Avrupa Birliği Merkezi Finans ve İhale Birimi desteği ile yürüttüğü “Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar ve İlgili Sivil Toplum Örgütleri Ağı” Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Hapishanede Engelli, Yabancı, LGBTİ Olmak” Konferansı’nda sunulan çalışmalardan ve Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar 2014–15 Raporu’ndan oluşuyor. Friedrich Ebert Stiftung Derneği’nin katkılarıyla İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ev sahipliğinde yapılan “Hapishanede Engelli, Yabancı, LGBTİ Olmak” Konferansı’nın tarihi, 21–22 Mayıs 2015.
Türkiye’nin, Aralık 2004’te kabul edilen ve Haziran 2005’te yürürlüğe giren yeni Ceza İnfaz Kanunu ile cezaevleri idarelerine sivil toplum kuruluşları ile cezaevlerindeki iyileştirme çalışmaları için işbirliği yapma olanağı sağlanmış bulunuyor.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, cezaevleri sorununun toplumun bir sorunu olduğunu kabul eden ve bu konuda yapılacak çalışmalara güçlü ve etkili sivil toplum desteği verilmesinin gerekliliğine inananlar tarafından kurulmuş bir sivil toplum örgütü. Bu dernek aşağıda belirtilen amaçlar doğrultusunda çalışıyor:
— Türkiye’de hapishanelerin şartlarını uluslararası standartlara ulaştırmak için sivil toplumun katkısının mobilize edilmesi
— Hapishanelerin şeffaflaştırılması, sivil toplumla bağlarının güçlendirilmesi
— Mağdurların da durumunu dikkate alarak hapsetmeye alternatif, onarıcı, sosyal entegrasyonu teşvik eden yaptırımların uygulanmasına katkıda bulunulması, suçu önleyici çalışmaların yaygınlaştırılması ve bu sayede hapishanelerin kullanımının azaltılabilmesi için destek olunması
— Mahpusların haklarının ve özgürlüklerinin korunması, bu hak ve özgürlüklerin insan onuruyla ve evrensel değerlerle bağdaşır duruma gelebilmesinin sağlanması
— LGBTİ, engelli, yaşlı, yabancı uyruklu, kadın, çocuk, 0–6 yaş arası çocuklarıyla kalan anneler gibi “dezavantajlı”, “hassas”, “kırılgan” olarak da adlandırılan “özel ihtiyaçları olan” mahpus gruplarına ilişkin farkındalığın arttırılması, bu mahpus gruplarının ihtiyaçlarının karşılanması için özel çalışmalar yürütülmesi
— Yazılı ve görsel medya ile sosyal medyanın ve internetin etkin kullanımı yoluyla hapishaneler konusunda farkındalık ve hassasiyet yaratılması
— Hapishanelere ilişkin uluslararası standartları içeren belge ve kaynakların Türkçeye çevrilerek basılmasının sağlanması ve bu yolla hapishaneler alanında çalışan kişi, kurum ve kuruluşlara kaynak yaratılması
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, sivil toplum örgütlerinin hapishanelerde rahatça çalışmasının birçok sorunun çözümünü kolaylaştıracağını savunuyor. Özel ihtiyaçları olan mahpuslar bağlamında bu ihtiyaçları en iyi tanıyan, bunların karşılanmasına dair yol gösterecek ilgili grupların sivil toplum örgütleri ve aktivistleri olduğunu söylüyor. Dernek, 2015 yılında Türkiye Hapishane Çalışmaları Merkezi (Turkish Center for Prison Studies, TCPS) ve Türkiye Hapishaneler Enformasyon Ağı’nın (THEA), ayrıca Hapishane Çalışmaları Kütüphanesi’nin kuruluş çalışmalarına başlamış bulunuyor. Alandaki ciddi veri eksikliğini kapatmayı, hapishaneler alanında olanları sistemli ve kapsamlı olarak takip edebilmeyi, ayrıca bu alandaki uluslararası merkezlerle birlikte çalışmayı hedefliyor. Bu işlerin hapishanelerin genel durumunun iyileştirilmesine ve sivil toplumun hapishaneler alanındaki çalışmalarda daha etkin rol almasına katkısı olacağı düşünülüyor.
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’nden Zeynep Alpar; “Hapishaneler ‘standart’ ya da ‘normal’ bir insan düşünülerek tasarlanıyor; oysa her insan özel, herkes farklı ihtiyaçlara sahip. Türkiye’deki hapishaneler özelinde konuşursak; ‘standart mahpus’un, genç, sağlıklı, engelsiz, heteroseksüel, Türk, Sünni Hanefi Müslüman bir erkek olduğunun farz edildiğini görüyoruz. Birçok kişi, sırf bu standardın dışında kalmakla, ‘özel ihtiyaçlı’ mahpus oluyor.” diyor.
Çocuklarıyla beraber hapishanede bulunan anneler, çocuk mahpuslar, yaşlılar, engelliler, yabancılar, etnik veya dini azınlıklar, kadınlar, LGBTİ bireyler, ağır hastalıkları olanlar, idam veya müebbet hapis cezasına çarptırılmış olanlar, hapishanelerdeki özel ihtiyaçlara sahip gruplar arasında bulunuyor. Bu kişiler, öngörülenlerden farklı olan ihtiyaçlarının karşılanmaması nedeniyle, kendilerine verilen ve çoğu zaman değiştiremedikleri şartlardan daha çok etkileniyorlar.
Bu konuda yapılacak çok iş var. Sonuca ulaşmak elbette ki kolay olmayacak. Ancak “Hapishanede Engelli, Yabancı, LGBTİ olmak” adlı kitabın tanıtım toplantısında tanıdığım Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne gönül veren gençlerin yılmadan, sebatla çalışacaklarından eminim.
Bu konuda yazacağım daha pek çok şey var. Ama önce iyice öğrenmem gerek. Sonra da sıra sizlerle paylaşmaya gelecek öğrendiklerimi…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş