“Görünmez İnsanlar”

Bilindiği gibi, 15 Ekim “Dünya Beyaz Baston Günü”. Engelsiz Erişim Derneği bugünün önemine dikkat çekmek ve toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla, Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Lâboratuarı (GETEM) işbirliğiyle, Beyaz Baston’un öyküsünü ve erişilebilirliği anlatmak için 4 günlük bir festival planlamış bulunuyor. 15-18 Ekim tarihlerinde düzenlenecek olan festival süresince birbirinden renkli farkındalık ve erişilebilirlik stantları açılacak; çeşitli seminerler, söyleşiler, konserler, sesli betimlemeli film gösterimleri ve stand-up şovlar gerçekleştirilecek.

Festival, 15 Ekim’de, Beyaz Baston Özgürlüğün Ritmi Grubu’nun Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs Meydanı’nda saat 12:00-13:00 arasında gerçekleşecek performansı ile başlayacak. 2008 yılının yaz aylarında kurulan Beyaz Baston Özgürlüğün Ritmi Grubu, enstrümanları yalnızca beyaz bastonlar olan ve görme engellilerden oluşan bir topluluk. Grup, ritim ve sözün bileşiminden meydana gelen, Rap ile Rock anlayışının karışımından doğan bir müzik yapıyor. Sözler görme engellilerin hayatın içinde karşılaştıkları sorunları anlatıyor ve eleştirilerle çözüm önerilerini haykırıyor. Performans sırasında beyaz bastonlar birlikte aynı anda açılıp kapanarak, birbirlerine ve yere vurularak etkileyici bir ritm elde ediliyor.

Görme engellilerle ilgili etkinliklerde performanslarını sergileyen grupta, 6 üye yer alıyor. Ancak katılımcı sayısı arttırılabiliyor.

Festival 18 Ekim’de, Gitarist Onur Yılmaz’ın Boğaziçi Üniversitesi, Uçak Savar Kampüsü, Garanti Kültür Merkezi, 1 No.lu Salonu’nda 19:15-20:30 saatleri arasında gerçekleşecek konseri ile son bulacak. Ayrıntılı Festival Programı’na,

http://www.engelsizerisim.com/yazilar.php?oku=1&bolum=37&id=741 adresinden ulaşabilirsiniz.

Festival’in düzenleyicisi Engelsiz Erişim Derneği;

“Bir gün, herkesle aynı anda ve erişilebilir biçimde her filmi izleyinceye, her kitabı okuyuncaya, her eğitim kurumuna engelsizce girinceye, her donanım, yazılım ve web sayfasını dolu dolu kullanıncaya, her cadde, sokak ve mekânı özgürce gezinceye,

kısacası tüm yaşamı, eşit, engelsiz ve erişilebilir kılıncaya dek mücadeleye devam edeceğiz.” diyor ve soruyor: “Sizler de bize katılmak istemez misiniz?”

Bugünkü birlikteliğimizi Sayın Ümit Şirin’in 2008 yılında Altınokta Körler Derneği Çorum Şubesi Yönetim Kurulu adına yazmış olduğu “Görünmez İnsanlar” başlıklı yazısı ile sonlandırmak istiyorum:

“Yaşam aslında çok da uzun olmayan bir yoldur. İnsanoğlu adına yaşam denilen bu yolda her zaman güzel şeylerle karşılaşmaz. Bazen de elimizde olmayan nedenlerden dolayı bizi üzen sorunlar çıkıverir karşımıza. Ama ne olursa olsun yaşamak son derece güzeldir. Yaşamdan daha fazla zevk almak için yaşadığımız güçlükler karşısında sabretmeyi öğrenmeliyiz. İnsanı olgun kılan şey yaşadığı güçlükler değil; güçlükler karşısında gösterdiği sabırdır.

Bazen insanlara ‘sihirli bir değneğiniz olsa ne yapardınız’ diye bir soru sorulur. Bu soruyu görme engelli insanlara sormaya gerek yoktur. Çünkü onların sihirli birer değnekleri vardır. Bu sihirli değnek görme engellilerin kullandıkları beyaz bastonlardır. Bu bastonlar dokundukları her şeyi değiştirecek sihre sahip değildir. Ama en büyük sihri görme engellilerin yaşama sımsıkı tutunmalarını sağlamaktır.

Bugün 15 Ekim Dünya Beyaz Baston Günü’dür. Birçok insan için bugünün hiçbir anlamı yoktur. Oysa görme engelliler için son derece önemli günlerden biridir. Beyaz bastonlar, görme engellilere yol gösteren birer rehber gibidir. Görme engelli insanlar , bu beyaz baston sayesinde sokakta rahatlıkla hareket etmektedirler. Onlar için bu bastonlar vefalı birer dost gibidir. Çoğu zaman yanlarında kimseyi bulamazlar ama bu bastonlar onları asla terk etmez. Gelin bugün sokakta beyaz bastonu ile yürüyen görme engelli birini görürsek ona yürekten bir merhaba diyelim. Bu insanların da aramızda yaşadığını unutmayalım.

Galiba birileri sihirli bir değnekle bu insanları görünmez insanlara dönüştürmüş. Çünkü toplum içerisinde bu insanlar yok sayılıyor. Hiç kimse bu insanların sorunlarına çözüm bulmaya çalışmıyor. Ama yine de görme engelliler için elinden gelen gayreti gösteren duyarlı insanların hakkını yememek gerekir. Hiçbir şey için geç değil. Gelin bugünden itibaren bu görünmez insanların sorunlarını görelim ve onların yaşamını kolaylaştırmak için biraz daha duyarlı olalım. Siz bu insanları görmeseniz de onlar sizi görüyor.”

Evet sevgili okurlar, hem de sadece görme engellilerin sorunlarını değil, tüm engellilerin sorunlarını görelim ve bu sorunların çözümünün bir parçası olmaya çalışalım.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…