Paylaş
Hayata katılabilmek, yaşantımızı diğer bütün yurttaşlar gibi sürdürebilmek için en önemli şartlardan biri ulaşım araçlarına, her tür bina ve yapıya, halka açık alanlara, kamuya ve özel sektöre ait çeşitli kurumlara erişebilmemiz gereği kuşkusuz. Hem sivil toplum kuruluşları hem de ilgili devlet kurumları bu konu üzerinde yıllardır çalışıyorlar. Bu yıllar içinde kanunlar çıkarıldı, yönetmelikler yazıldı, genelgeler gönderildi; ama ne yazık ki hâlâ somut bir sonuca varılmış değil. Geçtiğimiz günlerde çıkarılan bir genelgeyle erişilebilirlik yine başka bir bahara kaldı.
“Özürlülerin önlerindeki engelleri kaldırmayı sağlayacak tedbirleri alarak topluma katılımlarını sağlamak” amacını taşıyan 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 1 Temmuz 2005 tarihinde kabul edilmiş, 7 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Bu kanun halka açık tüm mekânların ve araçların yedi yıl içinde, yani 2012 yılının Temmuz ayına kadar, erişilebilir hale getirilmesini öngörmekteydi.
Erişilebilirlik şartlarının kanunen yerine getirilme süresinin sonuna yaklaşılırken dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 12.12.2011 tarihinde Türkiye genelindeki tüm valiliklerden illerindeki kamu kurum ve kuruluşlarının erişilebilirlik konusundaki uygulamaları hakkında bilgi talep etmiş ve ulaşılabilirlik konusundaki yasal zorunlulukları hatırlatan bir yazı gönderip valiliklerin gerekli tedbirleri almaları istemişti. İlgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına 2012 bütçelerinde erişilebilirlik çalışmalarına pay ayırmaları da hatırlatılmıştı. 2012 yılı başında çalışmalarda yararlanılacak kaynaklar tüm bakanlıklara bildirilmiş, Bakanlık tarafından hazırlanan Yerel Yönetimler İçin Ulaşılabilirlik Temel Bilgiler Teknik El Kitabı bütün yerel yönetim birimlerine gönderilmişti.
Gelen bilgiler pek tatmin edici olmamıştı ki, sürenin bitmesine birkaç gün kala, 4 Temmuz 2012 tarihli 6353 sayılı kanunla süre bir yıl daha uzatıldı. Ayrıca, “denetim sonucunda ilgili belediye ve kamu kurum ve kuruluşları ile umuma açık hizmet veren her türlü yapıların ve açık alanların malikleri ile toplu taşıma araçlarının sahiplerine eksikleri tamamlaması için birinci fıkrada belirtilen sürenin bitiminden itibaren iki yılı geçmemek üzere ek süre verilebilir,” ibaresinin kanuna eklenmesiyle mekânların ve araçların erişilebilir hale gelmesi için 2015 yılını beklememiz gerektiğini anlamış olmuş ve haliyle epey üzülmüştük.
Bu süre içinde kanunda yapılan değişikliklerle “özürlü” kelimesi bütün kanun ve yönetmeliklerden kaldırıldı ve yerine “engelli” kelimesi geçti. Düşünce ve tavırları değiştirmek için kelimeyi değiştirmenin pek de yeterli gelmediğini de böylece görmüş olduk. Kanunda yapılan değişikliklerin sayısını artık takip edemiyorum, ama yanılmıyorsam 2014 yılında yapılan engelli sürücü koltuğu hariç dokuz ila on altı oturma yeri olan araçlarla verilen toplu taşıma hizmetleri, turizm taşımacılığı yapılan araçlarla sağlanan taşıma hizmetleri ve özel ve kamu şehirler arası toplu taşıma hizmetleri ile yolcu gemileri 7 Temmuz 2018 tarihine kadar engelliler için erişilebilir duruma getirilecekti. Yine bu tarihe kadar söz konusu kurum, kuruluş ve kişiler engelli bireyin erişilebilir toplu taşıma hizmeti sağlanmasına ilişkin talebini azami yetmiş iki saat içinde karşılamakla yükümlü tutulmuşlardı. Yani 2018 yılının Temmuz ayında bir şehirden başka bir şehre, evimizden işimize, eşimize dostumuza, çarşıya pazara sorunsuz gidebilecektik.
Bu kez de olmadı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 21 Ocak 2019 tarihinde yayımlanan 96413503-010.06.01-4 sayılı ve 2019/1 no.lu genelgede, bu kapsamdaki araçların engellilerin erişimine uygun hale getirilmesi zorunluluğuna ilişkin 7 Temmuz 2018 tarihinden başlamak üzere iki yıl ek süre verilmesinin sağlandığı hatırlatıldı. Bu da demek oluyor ki herkes gibi toplu taşıma araçları ile bir yerden bir yere varabilmek için 2020 yılının Temmuz ayını bekleyeceğiz. O zaman da süre bir kez daha uzatılmazsa tabii…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Paylaş