Engelsiz Türkiye yolunda adım adım…

24 Mayıs’ta başlayan Ankara Engelsiz Filmler Festivali, 29 Mayıs Pazar akşamı Opera Sahnesi’nde yapılan Ödül Töreni ile sona erdi. 2013 yılından beri varlığını sürdüren Ankara Engelsiz Filmler Festivali, Türkiye’de görme, işitme ve ortopedik engellilerin engelsiz bireylerle aynı anda erişebildikleri ilk film festivali olma özelliğini taşıyor.

Bu yıl Festival’de Türk sinemasının en yenilerinden klâsiklerine, dünya sinemasının ödüllü filmlerinden kısa filmlere varıncaya kadar dopdolu bir program izleyicilerin beğenisine sunuldu. Festival içeriğindeki tüm filmler göremeyenler için sesli betimleme, duyamayanlar için işaret dili ve ayrıntılı altyazı eşliğinde gösterildi. Engelli olmayanlar ise, filmleri orijinal sesleri ile izlediler.

2016 yılı Engelsiz Filmler Festivali, her ikisi de engelsiz mekânlar olan Goethe Institute Ankara ile -81 yıl boyunca cezaevi olarak kullanıldıktan sonra 2011’de müze ve kültür sanat merkezine dönüştürülen Ulucanlar Cezaevi Müzesi içinde yer alan- Ulucanlar Cezaevi Sinema Salonu ev sahipliğinde gerçekleşti. Festival izleyicileri yarışmada yer alan filmleri Braille alfabesi ile de basılan pusulalar ile oylayarak seyirci özel ödülünü belirlediler ve Deniz Gamze Ergüven’in yönettiği “Mustang” filmini ödüllendirdiler.

Ankara Engelsiz Filmler Festivali içeriğinde gösterilen filmlerin en önemlilerinden biri, hiç şüphesiz, Engel Tanımayan Filmler kategorisinde gösterime sunulan tamamı işaret dili ile çekilen ilk film olan “Kabile” (The Tribe) idi. Filmin, tüm diğer oyuncuları gibi işitme engelli olan başrol oyuncusu Yana Novikova Festivalin özel konuğuydu. Filmin gösteriminden sonra izleyicilerin sorularını yanıtlayan Novikova, duyamayanlar için erişilebilir bir festivale ilk kez katıldığını ve bunun kendisine büyük bir heyecan verdiğini ifade etti.

Ankara Engelsiz Filmler Festivali Puruli Kültür Sanat tarafından, T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın himayesinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla gerçekleştirildi. Festival, bir hafta için bile olsa sinemada engelli-engelsiz ayrımını ortadan kaldırdı ve her yaştan sinemasevere keyifli anlar yaşattı.

Gönül ister ki, bu keyifli anlar yılın tek bir haftası ile sınırlı kalmasın. Bu hizmeti tüm yıl içinde yaygın olarak sunabilme yolunda bir adım atılsın… Örneğin; “Turkcell Hayal Ortağım” servisi içeriğinde sunulan “Cepten Sesli Betimleme” hizmetinin uygulanabildiği sinema salonları çoğalsın. Her sinema kompleksinde en az bir salon sesli betimleme ve altyazı ya da işaret dili seçeneklerini sunmakla zorunlu tutulsun. Bunlar da, benim Yeni Türkiye hayallerim…

***

Soprano Bozkurt ve Tenor Külekçi lösemili çocuklar için bir araya geliyor

Hemen hepimizin bildiği gibi, lösemi kan hücrelerinin, özellikle de akyuvarların, normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türü. Çocukluk çağındaki kanser vakalarının % 35’ini lösemiler oluşturuyor. İştahsızlık, kansızlık, zayıflama, bacaklardaki kemik ağrıları, cilt altı kanamaları, (kırmızı noktalar veya morarmalar) burun ve diş eti kanamaları ve ateş çocuklarda lösemiye işaret eden ilk bulgular.

Lösemili çocukların ihtiyaçlarının karşılanabilmesine yardımcı olabilmek ve kan hastalıkları konusunda ulusal düzeyde tedavi, eğitim ve araştırma kurumları açmak ve işletmek amacı ile kurulan Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) 1998 yılından beri hizmet veriyor. 24 Eylül 2000 tarihinde Türkiye’nin ilk ve tek Lösemili Çocuklar Hastanesi LÖSANTE’yi hizmete sunmuş olan Vakıf, Kasım 2008’de de Türkiye’nin ilk LÖSEV – Lösemili Çocuklar Okulu’nu açmış bulunuyor. Toplumsal ve kalıcı hizmetler sunma hedefi güden LÖSEV, gerçekleştirdiği tüm faaliyetlerde -gelir elde etmenin yanı sıra-  lösemi hastalığını tanıtmayı, lösemili çocukların ve ailelerinin sıkıntılarını topluma aktarmayı, bu vesileyle de toplumu bilinçlendirmeyi amaçlıyor.

5 Haziran 2016 Pazar akşamı, Beşiktaş Belediyesi sponsorluğunda, lösemili çocuklar yararına bir konser verilecek. Konserde; sanat hayatına 2003 yılından beri verdiği solo konserlerle devam eden Soprano Op. Dr. Karin Bozkurt ve ünlü Tenor Bülent Külekçi, Beşiktaş Belediyesi Fulya Sanat Merkezi’nde, birlikte sahne alacaklar. İkili operaların en ünlü aryalarını ve düetlerini, ruhumuzu dinlendirecek napolitenleri lösemili çocuklar için seslendirecek. Soprano Bozkurt ile Tenor Külekçi’ye Ulaş Kurugüllü yönetimindeki Opera Oda Orkestrası eşlik edecek. Güneş Kaya yönetimindeki Beşiktaş Çocuk Korosu da konsere renk katacak. Ücretsiz girilebilecek olan konserde oturma düzeni olmayacak. Bağış yapmak isteyen dinleyiciler konser girişinde yer alacak LÖSEV stantlarını ziyaret edebilecek.

Bu güzel ve anlamlı konserin dinleyicileri arasında olabilmek için gayret göstereceğim. Umarım bunu başarabilir ve konserin ayrıntılarını sizler için yazabilirim. 

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…