Paylaş
Türkiye’de engellilik alanında yapılan lisansüstü tez çalışmaları 2018 yılı itibariyle ödüllendiriliyor. Bilim Kurulu tarafından seçilen tezlere verilecek Ödüller; Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu ve Research Worldwide İstanbul ortaklığında, Lund Üniversitesi Raoul Wallenberg Enstitüsü desteği ile gerçekleştirilen ödül töreninde sahiplerini buluyor.
Engellilik Çalışmaları Lisansüstü Tez Ödülleri, üniversitelerde engellilik alanında insan hakları yaklaşımını temel alan lisansüstü düzeyde özgün, bilimsel araştırmalar yapılmasını özendirmek amacıyla veriliyor. 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde ikinci kez gerçekleştirilen Engellilik Çalışmaları Lisansüstü Tez Ödül Töreni Boğaziçi Üniversitesi ev sahipliğinde yapıldı.
Katılımcıları arasında bulunduğum törende, ödül alan üç genç çalışmalarını özetleyen birer kısa sunum gerçekleştirdi:
Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Yüksek Lisans Programı Öğrencisi Anıl Gencelli, çalışmasına “Neden Rehabilitasyon ve Rehabilitasyon Hizmetlerine Erişim” sorusunu konu almıştı. Anıl bu çalışma ile, ülkemizdeki rehabilitasyon hizmetleri ve bu hizmetlere erişim konularındaki sınırlamalara ve bu sınırlamaların getirdiği zorluklara parmak basıyordu. Anıl’ın tespit etmiş olduğu önemli eksiklikler; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun engelli bireylerin farklı ihtiyaçlarını değerlendirmeye almıyor oluşu, fizyoterapi ve rehabilitasyonda yapılan seans kısıtlaması ile tekerlekli sandalye ödeneklerinde uygulanan kısıtlama idi.
Anıl, sunumunu Stephen Hawking’in “Aslında, engelli bireylerin topluma ve hayata katılımının önündeki engelleri kaldırmak, o büyük potansiyellerinin önünü açacak teknik ve mali yatırımları yapmak bizim ahlâki sorumluluğumuzdur. Dünyanın neresinde olursa olsun hükümetler sağlık, rehabilitasyon, eğitim ve istihdam destek hizmetlerinden mahrum yaşayan, etrafına ışık saçma fırsatına hiç kavuşamamış milyonlarca engelli insanı görmezden gelmemelidirler.” sözleri ile tamamladı.
İstanbul Üniversitesi Sosyal Politika ve Sosyal Hizmetler Yüksek Lisans Programı Öğrencisi Ekin Dolu “Avrupa Birliği Ülkelerinde ve Türkiye’de Engellilere Yönelik Bakım Politikaları ve Uygulamaları” başlıklı çalışmasında, Türkiye’ nin ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin engelli bireylere yönelik bakım politikalarını, yasal düzenlemeler ve mevcut uygulamalar odağında karşılaştırmalı olarak inceleyip değerlendirmişti. Çalışmanın temel sorusu, ilgili ülkelerdeki bakım uygulamalarının birbirinden ne ölçüde farklılaştığına ve politikaların bakım konusunda “hak temelli yaklaşım” ı, yani bakımın engelli bireyler için bir insan hakkı ve sosyal hak olduğu anlayışını ne ölçüde benimsediğine dayanıyordu. Araştırmanın amacı; incelenen ülkelerdeki farklı bakım modellerine ilişkin genel bir çerçeve ortaya konulması, Türkiye’ nin bu çerçevede ve AB ülkeleri karşısında nereye oturduğunun analiz edilmesi ve buradan hareketle bakım politikalarına ilişkin iyileştirici öneriler sunulmasıydı.
Ekin Dolu’nun çalışmasının sonucunda; halen Türkiye’de engelli bakımı politikalarının hak temelli yaklaşımlara incelenen diğer ülkelere oranla oldukça uzak olduğu, bunun yerine engelliliğe yönelik hizmetlerin daha çok ‘yoksullukla mücadele politikaları’ ekseninde ve ‘hayırseverlik’ anlayışı hâkimiyetiyle sürdürüldüğü ortaya çıkıyordu.
Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Yüksek Lisans Programı Öğrencisi Osman Yılmaz ise tezine “Kaynaştırma yoluyla eğitim alan öğrencilere yönelik engellilik temelinde yapılan mikro saldırılar” ı konu almıştı.
Osman, Mikro saldırıyı “dolaylı, belli belirsiz ve alttan alta yapılan ayrımcılıklar” olarak tanımlıyordu. Çalışmasında engelli bireylere yönelik mikro saldırıları araştıran çalışma sayısının oldukça az olduğuna değinen Osman, okullarda engelli olan öğrencilere yönelik engellilik temelinde yapılan mikro saldırıları araştıran çalışma sayısının ise yok denecek kadar az olduğunu söyledi. Osman, yaptığı bu çalışmayla, engelli öğrencilerin okul psikolojik danışmanları tarafından da hak temelli olarak değerlendirildiklerinin söylenemeyeceğini ortaya koymuş oldu.
Engellilik konusu üzerinde akademik düzeyde çalışılıyor ve tartışılıyor oluşu son derece sevindirici bir durum. Bu gibi çalışmaların konuya daha doğru bir yaklaşım getireceğine inanıyor ve çoğalmalarını diliyorum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile
Paylaş