Paylaş
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), bireyin akademik başarısı, aile hayatı, sosyal ilişkileri ve özsaygısı üzerinde olumsuz etkileri olan ve oldukça sık görülen psikiyatrik bir bozukluk. Genellikle erken çocukluk yıllarında başlıyor. Türkiye’de okul çağı çocuklarında yapılmış bir çalışma çocuklarda DEHB yaygınlığının %8,1 olduğunu gösteriyor. 20. yüzyılda tanımlanan bir hastalık olan DEHB’nin Türkiye’de 600 bin kişide var olduğu tahmin ediliyor.
DEHB klinik olarak psikiyatrlar tarafından teşhis ediliyor, teşhis sırasında anne-babaların, öğretmenlerin gözlemlerinden yararlanılıyor. Tek bir test, tek bir muayene, ya da tek bir gözlem ile DEHB teşhisi mümkün değil.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun en sık gözlenen temel belirtileri:
- Dikkat eksikliği
- Belirli bir işe ya da oyuna dikkat vermede zorlanma
- Dikkatin kolayca dağılımı
- Dikkatsizlikten kaynaklanan hatalar yapma
- Başlanan işin yarım bırakılması
- Kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş gibi görünme
- Görev ve etkinlikleri düzenlemede zorlanma
- Ev ödevi, ders içi etkinlikleri gibi yoğun zihinsel çaba gerektiren işleri yapmaktan
kaçınma
- Etkinlikler için gereken eşyaları kaybetme
- Günlük etkinliklerde unutkanlık
- Aşırı hareketlilik
- Oturduğu yerde kıpırdanma, ellerin ayakların oynatılması
- Belirli bir süre bir yerde oturamama, sürekli hareket etme
- Gereksiz yere sağa-sola koşturma, eşyalara tırmanma
- Sakin bir şekilde oyun oynayamama ya da başka bir işle uğraşma
- Çok konuşma
- Dürtüsellik
- Sorulan soru tamamlanmadan yanıt verme
- Sırasını beklemekte güçlük çekme
- Başkalarının sözünü kesme ya da oyunlarında araya girme
- Sonucunu düşünmeden koşma, itme, çekme
Bir kişide DEHB varlığından söz edebilmek için; bu belirtilerin yedi yaştan önce başlamış, birden fazla ortamda görülüyor, sürekli tekrarlanıyor ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta kendini gösteriyor olması gerekiyor. DEHB kendini üç ayrı biçimde gösteriyor:
Dikkat eksikliğinin önde geldiği tip: Dikkat eksikliği belirtileri ön planda geliyor. Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ya bulunmuyor ya da kendini kayda değer şiddette göstermiyor.
Aşırı hareketliliğin ve dürtüselliğin önde geldiği tip: Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirgin olarak görülüyor. Dikkat eksikliği belirtileri önemsenecek şiddette değil.
Birleşik tip: Hem dikkat eksikliği, hem de aşırı hareketlilik – dürtüsellik belirtileri tanı alacak kadar şiddetli. DEHB’nun en sık görülen tipi.
Arzu ederseniz, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu olan bir çocuk ile ailesinin bir gününü anlatan kısa bir animasyon filmini <https://www.youtube.com/watch?v=Vg9JzvfVWHs> adresli linkten izleyebilirsiniz.
Araştırmalar uyarıcı ilaç kullanımının ve davranış terapisinin DEHB tedavisinde etkili olduğunu kanıtlamış bulunuyor. Yine kapsamlı bir araştırma, on çocuktan dokuzunun bu iki tedavi stratejisinden biriyle ciddi anlamda gelişim gösterdiğini kanıtlıyor. DEHB tanılı çocuklar ve ergenler için en etkili tedavi yaklaşımı ise multidisiplinel yaklaşım. Bu yaklaşım birbiriyle en iyi çalışan ve birbirini destekleyen çoklu unsurları içeriyor. Bu unsurlar şöyle sıralanıyor:
- Teşhis ve tedavi hakkında hem ebeveynleri hem de çocuğu eğitmek
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ilaç tedavisi
- Davranış yönetimi terapisi
- Okul öğretmeni katılımı
- Okul danışmanı katılımı
DEHB olan çocuklar orta ya da üst seviyede bir zekâya sahip olsalar bile, eğitimlerine yeterince odaklanamadıkları için, okul hayatlarında başarısızlık yaşayabiliyorlar. Tedavi edilmeyen çocuklarda depresyon, kaygı bozukluğu ya da davranış bozuklukları oluşabiliyor. Diğer yandan, DEHB bulunan çocuklar çok zaman sempatik, şeffaf, yaratıcı, coşkulu ve empati sahibi oluyorlar. Ayrıca; DEHB’na sahip birinde görülebilecek yaratıcılık, esneklik, risk almak gibi özellikler bugünün iş dünyasında aranan nitelikler. Bu nitelikler DEHB olan bir bireyde doğal olarak bulunuyorsa da, eğitim sistemi içinde aynılaştırma nedeniyle, zamanla köreliyor. Bir çocuk herkes gibi öğrenemiyorsa, hemen etiketleniyor ve bu özel yönlerini kullanmamaya başlıyor.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu görülen çocukların hayatlarını kolaylaştırmak için, öncelikle anne-babaların çocuklarında DEHB olduğunu ve bu durumun çocuğun ya da kendilerinin suçu olmadığını kabul etmeleri gerekiyor. Bu gibi çocukların ailelerinin ve öğretmenlerinin işbirliği içinde olmaları şart. Ve unutmamalıyız ki, erken tanı konulması ve etkili bir tedaviye zamanında başlanılması büyük önem taşıyor.
Son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan DEHB Koçluğu söz konusu bozukluğun tedavisinde destekleyici bir yöntem olarak kullanılıyor. DEHB Koçluğu, yaşam koçluğu temeline dayanan ancak daha yüksek derecede hesap verebilirlik ya da yapıcı beceri ve stratejilere odaklanan bir süreç. Koçluk, konumu ya da yaşı ne olursa olsun, herkese yararlı olabiliyor.
İz Koçluk, 21 Aralık 2016 tarihinde 19.00-20.00 saatleri arasında DEHB konusunda ücretsiz bir seminer düzenliyor. Seminerde; Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite’nin ne olduğu, DEHB’li gençlerle iletişim kurmanın incelikleri ve DEHB ile baş etme becerilerinin geliştirilmesi için neler yapılabileceği konuları ele alınacak. Bu ücretsiz seminere katılmak isteyenlerin
0212 257 0405 – 0543 224 5725 no.lu telefonları arayarak yer ayırtmaları gerekiyor.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Not: Bu yazının hazırlanmasında WebMD, Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Hastanesi,
Işık Seli Çocuk Psikolojisi ve Aile Danışma Merkezi ile İz Koçluk web sitelerinden yararlanılmıştır.
Paylaş