Paylaş
Soma’da yaşanan ve yüreklerimizi dağlayan maden kazası ile tüm ülke yasa boğuldu.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun Ocak 2014’te yayınlanan “İş Kazaları ve İşe Bağlı Sağlık Problemleri” Araştırma Sonuçları’na göre; Türkiye genelinde son 12 ay içinde istihdam edilenlerden %2,3’ü bir iş kazası geçirmiş bulunuyor. Sektörel olarak incelendiğinde, iş kazalarının en yoğun yaşandığı sektörlerin “madencilik ve taşocakçılığı”, “elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon” ile “inşaat” sektörleri olduğu görülüyor.
Yine aynı araştırma sonuçları, işe bağlı sağlık problemleri yaşayanların oranının %2,1 olduğunu; sektörel olarak incelendiğinde, işe bağlı sağlık sorunlarına maruz kalanların oranının en yüksek olduğu sektörlerin yine “madencilik ve taşocakçılığı”, “elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon” ile “inşaat” olarak sıralandığını gösteriyor. Ayrıca, son 12 ay içerisinde bir iş kazası geçirenlerin %63,7’sinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle belirli sürelerde işinden uzak kalmış olduğunu ifade ediliyor.
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Temmuz 2010 tarihli “Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme” Notu, Türkiye’nin yeni bir madencilik sektörü stratejisine ihtiyaç duyduğunu ve sektöre yönelik uygulanmakta olan politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.
Madencilik sektörü, yukarıda da ifade etmiş olduğum gibi, iş kazaları ve meslek hastalıklarının en fazla görüldüğü sektörlerden biri. TEPAV’ın Değerlendirme Notu; sadece kömür sektöründe, 1991-2008 döneminde iş kazaları ve meslek hastalığı nedeniyle toplam 2554 kişinin hayatını kaybettiğini, sürekli iş göremez hale gelenlerin sayısının ise 13087’e ulaştığını gösteriyor.
Dünyanın ilk iki büyük kömür üreticisi olan Çin ve ABD’de meydana gelen maden kazaları incelendiğinde taş kömürü için milyon ton üretim başına ölüm oranlarının Türkiye’den düşük olduğu görülüyor. Çin ABD ve Türkiye’de, 2000-2008 yıllarında, milyon ton taş kömürü üretimi başına düşen ölüm yüzdeleri şöyle:
Türkiye Çin ABD
2000 7.10 4,08 0,03
2001 7,22 4,11 0,02
2002 6,04 3,98 0,04
2003 9,23 4,06 0,04
2004 5,14 3,03 0,03
2005 5,51 2,72 0,01
2006 2,59 2,00 0,06
2007 8,02 1,50 0,04
2008 7,22 1,27 0,02
Bu rakamlar ölümlerin “işin doğası gereği” olmadığı gibi “kader”e de bağlı olmadığını gösteriyor.
Türkiye iş kazalarında dünya genelinde üçüncü, Avrupa'da ise ilk sırada yer alıyor. İş kazaları, bilindiği gibi, engelliliğe neden olan etkenlerden birisi. İş kazalarının azaltılması, bir anlamda, engelliliğin de azaltılması demek oluyor.
Ben bu yazıyı yazarken, resmi rakamlar Soma’da 282 maden emekçisinin can verdiğini belirtiyor, CNN yeraltında 3’ü genç mühendis toplam 16 emekçinin cansız bedeninin tespit edildiğini söylüyordu. Sizler bu yazıyı okurken, bir avuç kömür için ömür verenlerin sayısı muhtemelen daha da artmış bulunacak. Ve bu büyük facia gerisinde bir ülke dolusu psikolojik engelli bırakacak…
Soma’da yeraltında devam eden yangın yüreğimi yakıyor. Tarifsiz bir acı, içimi ürperten bir isyan içindeyim. Anlaşılan o ki, maden emekçilerinin ve biz engellilerin “kader”i, devletin, yani hükümetin çıkardığı/çıkaracağı yasalara, aldığı/alacağı tedbirlere bağlı.
Engellerimizi hissettirmeyecek, engelsiz bir yaşam dileği ile...
Paylaş