Paylaş
Latince bir kelime olan Vertigo “baş dönmesi” anlamına geliyor. Kökeni ‘vertere’ yani ‘dönmek’ olup, hastanın kendisinin veya çevresinin döndüğünü hissettiği durumları tanımlamak amacıyla kullanılan tıbbi bir terim. Vertigo, yaygın kullanımın aksine başlı başına bir hastalık değil; baş ağrısı ya da kulak çınlaması gibi bir semptom, yani hastalık belirtisi.
Baş dönmesini yaşamayan tam anlayamaz. Ben hayatım boyunca birçok kez yaşadım bu semptomu. Son on günden beri de mücadele etmeye çalışıyorum yine aynı semptomla. Zira vertigo, kişinin yaşam kalitesini alt üst edebiliyor.
Vertigo semptomunun altında yatan birçok hastalık olabiliyor. Dış, orta ve iç kulak hastalıklarının yanı sıra merkezi sinir sistemi, kalp ve damar sistemi ya da metabolizma ile ilgili hastalıklar da vertigo tablosu ortaya çıkarabiliyor.
Toplumdan her 100 kişiden 5 ila 10’ unda görülen vertigo günlük hayat aktivitelerinin yapılmasına olanak tanımıyor ve bu nedenle gerek polikliniklere gerekse acil servislere vertigo şikâyeti ile başvuran hasta sayısı önemli rakamlara ulaşıyor. Vertigonun altında yatan patolojinin ortaya çıkarılması ise multidisipliner bir yaklaşım ve kapsamlı tetkikler gerektiriyor.
Vertigo “Periferik” ve “Santral” olarak ikiye ayrılıyor. Periferik vertigo iç kulak kaynaklı bir rahatsızlık. Genellikle denge kristallerinin yerinden çıkmasına bağlı olarak oluşuyor. Hastalarda denge kaybı, baş dönmesi gibi şikayetler ön planda geliyor ancak bazı vakalarda bulantı, kusma ve bayılma da görülebiliyor. Santral vertigo ise beyin ve beyincik hastalıklarından kaynaklanan bir rahatsızlık. Bu durumda baş dönmesi ve denge kaybı şikayetlerine çift görme, baş ağrısı, düşme, bayılma, uyuşma ve inme gibi sorunlar eşlik edebiliyor.
Vertigoya neden olan hastalıklar arasında ilk sırada kulak ile ilgili rahatsızlıklar yer alıyor. İç kulak kristallerinin yerinden oynaması olarak tanımlanabilen pozisyonel vertigo (BPPV: Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo), iç kulaktaki denge organından beyine sinyal taşıyan denge sinirinin iltihaplanması sonucunda sonucu ortaya çıkan vestibüler nörit, iç kulak su basıncının artması şeklinde tanımlanan Meniere hastalığı ve benzerlerinde ilk bulgu “vertigo” -yani baş dönmesi- oluyor.
Vertigonun baş hareketleri ile ortaya çıkması durumunda pozisyonel vertigodan, bir üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası ortaya çıkan ve uzun süren şiddetli vertigo atakları varlığında vestibüler nöritten, kulakta çınlama ve basınç hissi ile birlikte baş dönmesi olduğunda ise Meniere hastalığından şüpheleniliyor. Detaylı inceleme ise kulak burun boğaz hekimi tarafından yapılıyor. İlgili testler de “odyoloji* uzmanı” tarafından gerçekleştiriliyor.
Baş dönmem o kadar şiddetliydi ki ilk etapta hastaneye gidebilmek için yataktan kalkabilmem mümkün olmadı. Ama Koç Üniversitesi Hastanesi Odyoloji Uzmanı Sevgili Esra Aydoğan evime kadar gelip beni muayene etti ve şikâyetlerimin sebebinin “pozisyonel vertigo” olduğunu söyledi. Ardından da rahatsızlığımın tek çaresi olan “manevra” ları uyguladı. Aradan üç gün geçtikten sonra hastaneye gidip Esra Hanım’ı yeniden gördüm ve manevraları tekrarladık. Kendisine, bir an önce iyileşebilmem konusundaki katkıları için çok teşekkür ediyorum.
Vertigo stresten ve uyku düzeninden de etkilenen bir hastalık. Bu nedenle vertigosu olanların stressiz ve sakin bir yaşam sürmenin yanında uyku düzenine ve yeterince dinlenmeye dikkat etmeleri gerekiyor. Sağlıklı bir beslenme düzeni de -bağışıklık sistemi üzerinde etkili olduğu için- özellikle enfeksiyon kaynaklı vertigonun önlenmesinde fayda sağlıyor. Çay, kahve, sigara gibi birtakım içeceklerin azaltılmasıyla beraber, tuz tüketimine de dikkat edilmesi vertigo için çok önemli. Tuz, özellikle, “Meniere Hastalığının” da tetikleyicilerinden biri olabiliyor. Dolayısıyla aşırı tuz tüketiminden kaçınmak, bol sulu ve sebze ağırlıklı beslenmeye çalışmak baş dönmelerini önleyici veya en azından baş dönmelerinin tekrarını azaltıcı etki yapabiliyor.
Bu yazıyı kaleme aldığım 6 Kasım, vertigo ile yaşadığım sekizinci gün. Artık oldukça iyiyim. Ama hâlâ sola döndüğümde başım şiddetli şekilde dönüyor. Bu yüzden sol tarafa bakmamaya çalışıyorum. Ama başımı kaldırabiliyorum, sağa dönebiliyorum ve bilgisayarımı kullanabiliyorum. Bütün bunları yeniden yapabildiğim için de çok mutluyum.
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz günler dileğiyle…
*İşitme ve denge bozukluklarının araştırıldığı bir bilim dalı
Not. Bu yazıyı hazırlarken konu ile ilgili bilgilerimi tamamlamak için Anadolu Sağlık Merkezi ile Medicana Sağlık Grubu web sitelerinden yararlandım.
Paylaş