Mafya nedençöp sever

Roberto Saviano 28 yaşında bir Napolili. Mafya düğünlerinde garsonluk yapıp, korsan tekstil atölyelerinde çalıştıktan sonra örgütlü suç şebekesi Camorra’nın hikayesini yazıyor.

Kitabın adı Gomorra, İtalya’da bestseller oluyor, 1 milyon satıyor. Ancak Saviano bir yıldır polis korumasında. Çünkü mafyanın öldürme emri var. Saviano’ya göre Camorra mafyası siyasi nüfuzu ve muazzam ekonomik gücüyle Sicilya mafyası Cosa Nostra’dan da beter. Saviano’nun kitabı, Napoli’deki çöp rezaletinin perde arkasını da anlatıyor. Camorra’nın kuzeydeki zenginlerin çöpünü alıp Napoli ve çevresini nasıl pisliğe boğduğunu, mağaraları, volkanik kraterleri, tarım arazilerini nasıl doldurduğunu, toprağı ve suyu nasıl kullanılmaz hale getirdiğini, sonra çöpte boğulan Napoli ve çevresinde kanser vakalarında nasıl artış görüldüğünü... Çöp işinden yılda 1 milyar dolar kazanan Camorra, bu işi uyuşturucudan daha çok seviyor. Ve globalleşiyor da. İtalya’nın kuzeyinden çöp getirmekle yetinmiyor, İsviçre Kızıl Haçı’nın çöpünü bile Napoli’ye döküyor. Ümraniye çöplüğündeki patlamayı hatırlıyor /images/100/0x0/55ea4da5f018fbb8f8770f93musunuz? İşte şimdi aynı tehlike Napoli’de de mevcut. Vezüv’den ötürü patlamalarla da tanışıklığı var Napoli’nin...

Her şey Floransa’daki çöp arıtma tesisinin iflas etmesiyle başlıyor. Floransa’nın bağlı olduğu Toskana bölgesi yönetimi çaresiz kalınca, Camorra mafyası devreye giriyor, krizi çözüyor. Mafyanın formülü çok basit; zenginin çöpünü pahalıya alır, kendi "çöplüğüne" bedavadan dökersin.

Floransa vakasının yaşandığı 1980’lerde bu müthiş kárlı işi keşfediyor Camorra.

Aslında mafya, çöpçülüğü ilk kez İtalya toprakları üzerinde keşfetmiş değil. Mesela New York’ta La Cosa Nostra, 1950’li yıllardan itibaren çöp toplama işini kontrol etmeye başlıyor. Çete elemanları çöp kamyonu şoförlerinin de üye olduğu kamyoncular sendikasına sızıp, hangi şirketlerle çalışacaklarını belirliyor. Böylece mafyaya ait olmayan şirketler sektör dışında kalıyor. Ancak Rudy Giuliani belediye başkanı olunca, çöp sektöründe mafya egemenliğine son veriyor.

Tayvan’da ise mafya, nehir yataklarını kazarak çıkardığı kumu, çakılı inşaat şirketlerine satıyor, sonra da boşalan yatakları topladığı çöp ve molozla dolduruyor.

Mesela Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te de çöp taşımacılığının özelleştirilmesi üzerine örgütlü suç çeteleri hemen işin üzerine çullanmış bulunuyor.

Böyle örnekler çok. Dünyanın her yerinde mafya çöp toplama işini, uyuşturucu, kumar, sahte mal ve kaçak sigara-içki işinden daha çok seviyor, çünkü yöntemler illegal de olsa, faaliyet alanı yasal ve kár oranı yüksek. Çok fazla entrika da gerektirmiyor. Malum sindirme yöntemleriyle ihaleler alınıyor, hepsi o kadar.

YOKSUL CESETLERİ

Napoli merkezli Camorra mafyasının çöp yönetimini ise Saviano’nun kitabından öğreniyoruz. Kitap, "Gomorra: Kan ve Suç İmparatorluğu" adıyla Türkçe’ye de çevrildi.

Yaklaşık 25 yıldır çöp işine egemen olan Camorra, kuzeydeki Toskana ve Umbriya bölgelerinin çöp toplama ihalelerini alıyor. Sonra Avrupa ülkelerine de açılıyor. Büyük şirketlerin yazıcı tonerlerinden, tabakhane artıkları ve ilaç şirketlerinin zehirli atıklarına kadar her türlü çöpü topluyor. Bunları çimento, oto yedek parçaları ve hatta devlet yardımıyla gömülen yoksulların kalıntılarıyla karıştırıyor. Çünkü mezarların 50 yılda bir imha edilmesi gerekiyor.

Sonra Napoli’nin de bağlı olduğu Campania bölgesinde akla gelebilecek her yeri çöple dolduruyor. Mağaralar ve volkanik kraterler dolduktan sonra tarım arazilerine el koymaya başlıyor. Bölgedeki çöp arıtma tesislerinin kapasitesi yetmediği için tarlalar çöplüğe dönüştürülüyor. Tabii yerel çöpü koyacak yer kalmıyor, bunlar yakılıyor ve havaya zehir saçılıyor.

Camorra bu işten yılda 1 milyar dolar kırarken, tıbbi araştırmalar toprağın ve suyun zehirlendiğini, kirliliğin uzun vadeli etkilerinin tahmin bile edilemeyeceğini ortaya koyuyor. Saviano’nun iddiasına göre bu kirlilik sessiz bir salgına yol açıyor, yüzlerce insan zehir soluyarak ölüyor.

Geçen haftalarda çöpler Napoli sokaklarında metrelerce yükselince Romano Prodi hükümeti bölgeye asker gönderip eski bir polis şefini de çöp komutanı olarak atadı ya, işte aynı günlerde genç bir Napolili çift İsviçre’den sığınma hakkı istedi. Çünkü kadın hamileydi ve çocuğunun hayatını kurtarmak istiyordu. İsviçre’nin Blick gazetesinde yayınlanan bu haber ne kadar doğru bilinmiyor.

Peki mafya Napoli ve çevresini çöpe boğarken devlet ne yapıyor? Yakın geçmişe kadar sağcıların iktidarda olduğu Campania bölgesinde siyasiler ile mafya sıkı ilişki içindeydi. Ancak solcular iktidara geldiğinden beri daha beter yolsuzluklar ortaya çıkıyor. Campania’nın komünist başkanı Antonio Bassolino’nun çöp sorununu çözmek için yakın bir dostuna yılda 40 bin Euro ödediği tespit ediliyor. Bassolino, istifa çağrılarını şöyle yanıtlıyor: "Böyle zor zamanda Napoli’yi yüzüstü bırakamam."

ÇÖP KOMUTANI

Roma’daki merkezi hükümete ise AB’den son 10 yıl içinde 1.8 milyar dolarlık çöp öğütme fonu geliyor. Şimdi bu paradan eser yok. Gelen fonun yüzde 20’sinin, çöp sorununa çare bulmak üzere kurulan komisyon üyelerine dağıtıldığı ortaya çıkıyor ki, onlar da soruna zerrece çözüm bulabilmiş değil.

Sonunda iki hafta önce Napoli’nin sabrı taşıyor. Hükümetin biriken çöpe müdahale adına Pianura çöplüğünü yeniden açma girişimi üzerine halk ayaklanıyor, yollara barikatlar kuruyor, polisle çatışıyor. Çünkü o çöplük 12 yıl önce havada ve suda yüksek miktarda zehir bulunduğu için AB’nin zoruyla kapatılmış. "Ölüm üçgeni" diye anılan bölgede kanser vakaları da ülke ortalamasının üzerinde. Ve Pianura bir daha açılmayacak diye oraya milyarlarca dolarlık yatırımla lüks oteller ve golf sahası yapılmış.

Napoli’nin son 14 yıldır devam eden çöp sorunu bu sefer farklı bir seyir izliyor. Kent halkının yanı sıra Avrupa Birliği de Prodi hükümeti üzerinde baskı oluşturuyor. Brüksel, çöp sorunu çözülmediği takdirde İtalya’ya ağır cezalar kesip, başka mali yaptırımlar da uygulayacağı mesajı veriyor. Avrupa Komisyonu, İtalya’yı Adalet Divanı’na götürüp götürmeyeceğine önümüzdeki günlerde karar verecek.

Yani Prodi’nin zamanı dar. Bu nedenle de bütün umudu "çöp komutanı" Gianni de Gennaro. Napoli’deki çöpleri temizlemek için asker gönderip, adalarda ayaklanma yaratmak pahasına Sardunya ve Sicilya’ya çöp sevkeden hükümet, sorunu çözmesi için De Gennaro’ya dört ay süre tanıdı.

Eski polis şefi De Gennaro daha önce mafya ve Kızıl Tugaylar üyelerinin yakalanmasında başarılı olmuş bir isim. Ancak aynı zamanda 2001 yılında Cenova’daki Zenginler Zirvesi sırasında polisin, globalleşme karşıtı göstericilere karşı kaba kuvvete başvurmasından da sorumlu. Yani bir göstericinin ölümüyle sonuçlanan stratejinin mimarı.

Mafya, bağımlıyı eşcinseli ve AIDS’liyi sevmez

Camorra’
yı yakın takibe alabilmek için mafya düğünlerinde garsonluk yapan, Çinlilerin işlettiği yasadışı tekstil atölyesinde ve mafya kontrolündeki inşaatlarda çalışan Roberto Saviano, çok sayıda mahkeme belgesini de incelemiş. Camorra’nın Sicilya’dan Fransa’ya her yere uyuşturucu sattığını, ancak yerel halkın uyuşturucu kullanmasına asla izin vermediğini anlatıyor: "Biri kokain çekerken görülse, babalar kemiklerini kırdırır" diyor. Camorra’daki yatay yapılanmaya bağlı çeteler aynı zamanda ahlakçı da. Aralarında uyuşturucu bağımlısı ya da eşcinsellere yer yok. Bir kenar mahallede kol gezen silahlı bir grubun bağımlıları ve hatta virüs yaymasınlar diye HIV taşıyıcılarını öldürdüğünü anlatıyor Saviano. Bu arada Napoli, Avrupa’nın en fazla cinayet işlenen kenti. Mahkeme kayıtları, Camorra’nın başlıca para aklama adresinin moda endüstrisi olduğunu gösteriyor. Camorra hemen bütün İtalyan giyim markalarını kopyalıyor. Hatta çoğunlukla bu markalar ile sahteleri aynı iplik ve malzemeden, aynı atölyelerde üretiliyor. Hepsi de Camorra’nın kontrolü altında. İtalya’daki üç büyük mafya örgütlenmesinin yıllık cirosu 140 milyar dolar. Uyuşturucu ticareti, kaçakçılık ve kamu inşaat ihalelerinden Camorra’ya düşen pay ise yılda 70 milyar dolar.
Yazarın Tüm Yazıları