Geçen yüzyılın bütün efsane görüntüleri o Alman merceklerden süzülüp bugüne uzandı.
Çırılçıplak koşan Vietnamlı kız, Normandiya kıyılarına çıkarma yapan Amerikan askerleri ve Vietkonglu gerillanın infazı. Yani 20’nci yüzyıl barbarlıklarının görsel hikayesi. İşte o hikayeyi yazan Leica şimdi iflasın eşiğinde. Ağır metal cüssesi ve bir o kadar ağır fiyatıyla dijital çağın uçarı ve hafif makineleri karşısında rekabete dayanamayan Leica geçen haftaki kurtarma operasyonuyla şimdilik hayatta kalmayı başardı. Hissedarlar 23 milyon Euro’luk sermaye artırımını onayladı. Şirket en azından bir yıl daha ayakta kalmayı garantiledi. Sonrası belirsiz. Belki de 21’inci yüzyılın hikayeleri sadece Japon ve Çin kameraları tarafından yazılacak.
Leica’nın iki büyük üstadı geçen yıl art arda hayata veda ettiler. Önce sokak fotoğrafçılığının babası Henri Cartier-Bresson gitti. Hani şu ‘Leica benim gözümün uzantısı’ diyen Bresson. Sokaktaki yaşamı donmuş karelerden serüvene dönüştüren Bresson 2 Ağustos 2004’te öldü.
LEICA USTALARI
Ardından eylül ayında AP’nin savaş fotoğrafçısı Eddie Adams gitti. Hani şu Vietnamlı polis şefi Nguyen Ngoc Loan’ı Vietkonglu gerillanın beynine mermi sıkarken görüntülediği fotoğrafıyla Pulitzer ödülü kazanan Eddie Adams.
Tarihi Leica’yla yazan ustalardan Robert Capa ise bu dünyadan ayrılalı hayli zaman oldu. İspanya iç savaşına, Amerikan askerlerinin Omaha Plajı’na çıkışına Leica’sıyla eşlik eden Capa’nın yaşamı 1954 yılında Hindi-Çin’de bir mayına basmasıyla son buldu. Aslında o mayına bastığında artık bir foto muhabiri değil, işadamıydı. Cartier-Bresson’la birlikte kurduğu Magnum fotoğraf ajansının sergisi için Japonya’ya gitmişti ki, Life dergisinin cepheye gönderecek çok acil foto muhabiri istemesi üzerine göreve talip olmuştu.
Nick Ut ise henüz hayatta. Hani şu, 1972’de napalmden yanmış Vietnamlı kız çocuğunu belleklerimizde hálá koşturan AP muhabiri Nick Ut.
Leica ustalarının kimi gitti, kimi de elbet bir gün gidecek, ancak Leica’nın hayatta kalıp kalmayacağı belli değil. Çünkü ağır, metal, çok sağlam ve çok Alman Leica, Japon ve Çin malı dijital kameraların gaddar rekabetine dayanamadı. Leica Camera AG, geçen yıl 15,5 milyon Euro’luk rekor zarara uğrayınca ve bankalar da krediyi kesince hemen bir kurtarma planı hazırlandı. Geçen çarşamba toplanan genel kurula katılan 200 hissedar 23 milyon Euro’luk sermaye artırımını onayladı. Şimdi operasyonların finansmanı için yeni hisse senetleri çıkarılacak ve şirket en azından bir yıl daha ayakta kalacak.
NOSTALJİDEN DİJİTALE
Piyasa uzmanlarına göre Leica’nın en büyük hatası, dijital makine pazarına girmemesi oldu. Fiyatı 10 bin Euro’yu bulabilen yüksek kalite analog modellerin hitap edebileceği pazar kalmamıştı. Yüksek Euro’yla birlikte Alman ve Fransız ekonomilerinin yaşadığı kriz Leica’ya fazla alıcı bırakmadı.
ÇIĞIR AÇAN MAKİNE
Leica’nın geçen nisanda iş başına gelen İsviçreli CEO’su Josef Spichtig, şirketin bundan böyle analoglara ek olarak daha fazla dijital model çıkaracağını söylüyor. Ayrıca adı şimdilik açıklanmayan bir şirketle ortak kompakt kamera üretimi de planlanıyor.
Spichtig’e göre Leica salt nostaljiyle hayata tutunmayı amaçlamıyor. Şimdi hedef, gelenekle yeniliği birleştirerek yeniden büyümek.
1849 yılında Almanya’nın Wetzlar kentinde Ernst Leitz tarafından kurulan Leica aslında mikroskop ve optik cihaz üreticisi olarak dünyaya gelmişti. İlk kamera modeli ise 1914 yılında Oskar Barnack tarafından geliştirildi. Ve çığır açan 35 mm’lik el yapımı makineler 30’lardan itibaren fotoğrafın üst tabakasının eli, ayağı ve gözünün uzantısı oldu. Çünkü artık geniş formatlı kameralara, tripodlara ihtiyaç kalmamıştı.
O döneme göre küçük, hafif, sessiz ve gösterisiz olduğu için savaşın o dehşet realitesini de en iyi Leica’lar yansıtabilmişti. Küçülen, sesi azalan makinenin hüneri sadece savaş alanıyla sınırlı kalmadı. Robert Capa 1932 yılında cebinde taşıdığı Leica’yla, Kopenhag’da Rus Devrimi üzerine konuşma yapan Leon Troçki’nin fotoğrafını gizlice çekerek dünya çapında olay yarattı.
KİM LEICA KULLANIR
Bugünün fotoğraf ustalarına göre Leica mercekleri halen türünün en iyi örneği. Leica’lar bütün fotoğrafçıların arzu nesnesi. Ancak bugün dünya çapında atlatma fotoğraf çekmek için daha elverişli, daha ucuz makineler var. Leica tabii ki piyasa lideri olmayı hayal etmiyor, ancak hikayelerin sadece yüzeyini değil, perde arkasını da görüntülemek isteyen fotoğrafçılara bir mesaj bulunuyor.
The Guardian Gazetesi’ne konuşan şirket sözcüsü Gero Furchheim bu mesajı şöyle açıklıyor: ‘Ramallah’ta sadece taş fırlatan çocuk göstermek isteyenler dijital kamera kullanır. Ancak bütün hikayenin resmini çekmek isteyen, orada neler olduğunu, çocuğun neden taş fırlattığını anlatmak isteyen Leica kullanır. Çünkü o sizinle daha içli dışlıdır.’