21. Yüzyıla Girerken

Ayşe ÖZEK KARASU
Haberin Devamı

Annecim

Ben Mars'a gidiyorum

Yüz yıl öncesinin fütüristik tahminlerinde ne eksikti biliyor musunuz? Çocuklar. İşte şimdi onlar müthiş uçuşlardalar. 10-15 yıl sonra Mars'a gidileceğini, şiddete karşı aşı geliştirileceğini, televizyonların uçacağını, mutluluk makinesinin icat edileceğini düşünüyorlar. Yetişkin fütüristler ise inanılmaz temkinli davranıyor; tek bir absürd fikir çıkmıyor ağızlarından.

GEÇMİŞ zaman fütüristleri tahminlerinde hep çuvalladı ya, ondan olacak, adamlar ne ışık hızını aşabiliyor, ne zamanda yolculuğa çıkıyor, ne de insan klonlattırıyor. Bugün kristal küreye bakan gelecekbilimcilerin hiçbiri şu tarihte zamanda yolculuğa çıkılacak, ya da şu gün insanlar da klonlanacak demiyor. Muhtemelen gelecekte, isabetsiz tahminde bulunanlar listelerine girmek istemiyorlar. Çünkü malum bugünlerde bu tür listeler çok moda.

Çocukların ise böyle bir kaygısı yok. Son derece saf bir şekilde tahminde bulunurken aslında umutlarını dile getiriyorlar. Ve endüstrileşmiş ülke çocuklarıyla Üçüncü Dünyalılar arasındaki fark da hemen çıkıyor ortaya. AP Ajansı geçen aralık ayında dünyanın çeşitli ülkelerinden çocuklar arasında yaptığı geniş bir anket yayınladı. Çocuklar tabii ki Jetgiller'deki yaşamı andıran bir tablo çiziyorlar. Yemek yerine hap, okula tüp içinde gitmek vs gibi. Ama, kendi sosyal deneyimlerinden yola çıkarak, sorunlara çözüm içeren özgün fikirler de üretiyorlar. İşte gelecekle ilgili çeşitli sorulara verilen yanıtlardan seçmeler:

* Kenya günün birinde endüstrileşecek ve hiç suç işlenmeyecek. Her yerde polisler olacak. Mesela bir apartmanda beş polis.

* Gelecekte herkes birbirini sevecek, gruplar halinde çalışacak ve yolsuzluk kalkacak. (Kenya)

* Günün birinde aynı Kanada'da olduğu gibi Kenya'da da kar yağacak.

* İleride çocuklar için ayrı taşıt araçları olacak. Belki arabaları kendileri kullanacak, astronot olacaklar. Belki de dünyayı onlar yönetecek. (İsrail)

* Gelecekte terörizm olmasın. Çünkü onlar adam kaçırıp insanlar uyurken apartmanları havaya uçuruyorlar. (Rusya)

* Zaman makinesi icat edilecek, şiddete karşı aşı geliştirilecek. (Meksika)

* Siz seyretmediğiniz zaman havada uçan TV'ler olacak. Seyretmeye başlayınca duracaklar. (Japonya)

* Diyelim ki New York'a gitmek istiyorum. Mutfağa gidip evin motorunu çalıştıracağım ve oraya kendi evim içinde uçacağım. (İsrail)

* Mutluluk makinesi icat edilsin istiyorum. (İsrail)

* İleride para olmayacak, istediğimiz şeyi satın alacağız. (Hindistan)

* Hayvanlar alışveriş için dükkanıma gelecek. İnsanlarla hayvanlar daha eşit olacak. (Japonya)

* Çocuklar o kalabalık otobüslere binmek zorunda kalmayacak. Okullara limuzinlerle gidecekler. (Hindistan)

* Benim çocuğum 10 yaşına geldiği zaman uzay gemisi kullanabilecek ve benden izin almadan Mars'a gidecek. (Hindistan)

* Benim çocuğum kitap nedir bilmeyecek. (ABD)

Ankette bir de şöyle bir soru var: ‘‘Hiç unutamadığın bir olayı anlatır mısın?’’ Hintli bir kızın verdiği yanıt şu: ‘‘Hatırladığım en önemli şey tuz fiyatlarının aniden tırmanması. Bir gün içinde 4 rupiden 30 rupiye çıkmıştı...’’

Kişilikli Barbie

Küstah mikrodalga

BRITISH Telecom'um kadrolu fütüristi Ian Pearson'a göre gelecekte oyuncaklar ve ev aletleri de ruh kazanacak. Örneğin bugüne kadar hep hafifmeşrep bulunan Barbie bebeklere kişilik çipi takılacak. Böylece Barbie'ler lüks içinde yaşayan güzel yosma etiketinden kurtulup aklıbaşında genç kızlara dönüşecekler. Tabii ortaya nasıl bir Barbie çıkacağı takılacak çipe bağlı.

Evlerde otomasyona geçildikten sonra mutfaklar da yepyeni bir ruh kazanacak. Mutfak robotu gibi çok iddialı bir isim taşıdığı halde hiçbir yaratıcılığı olmayan aletlerin yerini akıllıları alacak. Ancak bu aletler biraz sinir bozucu olacak. Örneğin insanı tepeden tırnağa sağlıklı tutmak üzere geliştirilmiş bir mikrodalga fırın bazı terslikler çıkarabilecek. Siz yemeği fırına verip aleti programlamaya çalışırken o size şöyle bir uyarıda bulunacak: ‘‘Ben bunu pişiremem, kolesterolü fazla.’’

Dijital ölümsüzlük

Bugünün bebekleri sonsuza kadar yaşayacak

BUGÜNÜN en ünlü fütüristlerinden biri Ian Pearson. İngiliz telekom şirketi BT'nin gelecekbilimcisi Pearson milenyum için tek bir teknolojik takvim hazırlamak üzere çalışmalar yapıyor. Dünyanın dört bir yanında yapılmış yüzlerce araştırmayı bir araya getirerek önümüzdeki 10 yıl içinde meydana gelecek muhtemel gelişmeleri kağıda döküyor.

Pearson en büyük hamleyi insan ile bilgisayar arasında kurulacak bağlantıda görüyor. Kompütürler doğrudan insanın sinir sistemine bağlanıyor ve bizim duygularımızı algılıyor; böylelikle insan kendisi için en uygun çevre koşullarını yaratabiliyor. Yine Pearson'ın tahminlerine göre 2020 yılında doğacak bebeklerin ortalama yaşam süresi 100 yaşına kadar çıkabilecek. Ancak bundan daha da önemlisi bugünlerde doğan bebekler öldüğü zaman meydana gelecek. Bu yüzyılın ikinci yarısından sonra insanların hafızaları kopyalanıp bilgisayara yüklenebilecek. Böylece insanın bedeni ölse bile, bütün anıları dijital ortamda sonsuza kadar varolmaya devam edecek.

On yılda neler olacak

2000 Kameralı kol saati, TV'li cep telefonu, yapay kan.

2001 Kadın mürettebatla ilk uzay seferi.

2002 3000 dolara 1.5 metrelik flat screen TV.

2003 Robotlarla tolkşov, yemekteki bakterileri tespit eden test aleti.

2005 Sentetik retina, üç boyutlu faks, şişme paraşüt.

2006 İnsanları bulup kurtaran itfaiye robotları.

2007 Batı'da on-line oy kullanma, renk ve ısı değiştiren giysiler.

2008 Ev robotları, otolara hava kirliliği ölçen alet.

2009 Bir milyar transistörü olan mikroçip.

2010 Yapay kalp, ısmarlama bebek, kokulu TV, yüzden kimlik tespiti, jargon çevirisi de yapan programlar.

Yazarın Tüm Yazıları