Paylaş
Tacizci dede suçlamaları kabul etmemiş ve Yağmur’un arkadaşı olan torununun beyanı neticesinde serbest bırakılmıştı.
Yağmur, mahkemede hem arkadaşına hem de arkadaşının dedesine karşı yaşadıklarının doğruluğunu savunacaktı.
Yağmur’un arkadaşı da dedesinin masum olduğunu söyleyecekti.
Mahkeme günü yaklaştıkça iki çocuğun yaşadıklarının ne kadar ağır olduğunu düşünebiliyor musunuz?
İşte bu ağır yükü Yağmur’un küçük kalbi kaldıramadı. Tam da “Cinsel İstismar Yasası”nın kabul edildiği bu günlerde adeta ölümüyle bize mesaj vererek veda etti.
Peki, şimdi ne olacak? Yağmur öldüğü için dede serbest kalmaya devam mı edecek, yoksa ölüme sebebiyet vermekten de yargılanacak mı?
Bu olayda sadece Yağmur değil, onun arkadaşı da mağdur aslında; bu kadar küçük yaşta böylesine aşağılık bir suça ortak edildiği için.
Tacizin özellikle de çocukların geleceğini, hayatlarını kararttığını, ömür boyu silinmeyecek izler bıraktığını bizim hâkimlerimiz, savcılarımız ne zaman kabul edecek?
Tacizciyle çocuğu mahkemede bir araya getirmek zorunda mıyız? Neden hayatı suçlular için kolaylaştırıyor, mağdur olanlar için cehennem yapıyoruz?
Tacize uğrayan çocukların ve ailelerin bu ve benzeri olaylar karşısında yaşayacağı endişelerden dolayı konuşmaması oldukça yüksek bir olasılık. Bu sebeple Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na çok sorumluluk düşüyor.
Ben, Fatma Betül Sayan Kaya Hanımefendi’den şu hususlarda kamuoyunu bilgilendirmelerini rica ediyorum.
• Bakanlık olarak, müdahil sıfatı ile katıldığınız Yağmur’un davasında vefattan sonra nasıl bir yol izleyeceksiniz?
• Tacize uğrayan çocukların mahkeme süreçlerinin yetişkinlerden farklı olması için bir düzenleme yapmayı düşünüyor musunuz?
“İsrail yanıyor” diye sevinenlere;
Her gün defalarca Allah’ı Rahman sıfatıyla anan biz Müslümanlar nasıl oluyor da kendimizi Allah’ın torpilli kulları ilan ediyoruz hayret ediyorum.
Sadece Dua ve Beddua ederek dünya üzerinde söz sahibi olma isteğimizin olumsuz geri dönüşlerini ısrarla görmediğimiz sürece yangınlara sevinen depremlerden medet uman tembel bir ümmet olarak kalacağız.
“İsrail yanıyor” diye sevinen, “Daha çok yansın” diye dua eden arkadaşlar; hasta olan Yahudi komşusunu ziyaret eden Hz. Muhammed, kimin Peygamberi?
Paylaş