Ortadoğu’nun çocukları

Üç gün önceydi, genç bir öğretmen arkadaşımla konuşurken laf lafı açtı ve Suriyeli öğrencisiyle arasında geçen konuşmayı anlattı; aynen aktarıyorum:

Haberin Devamı

“Geçtiğimiz hafta derse girdiğimde öğrencilere gelecekleri ile ilgili planlarını öğrenmek için “Büyüyünce ne olmak istiyorsunuz?” diye sordum ve henüz 7 yaşındaki Suriyeli bir öğrencim bana “Şehit olmak istiyorum, öğretmenim” dedi.

Ben ona şehit olmanın güzel bir şey olduğunu ama çözüm olmadığını; bir avukat, mühendis, doktor hatta ve hatta yönetici olabileceğini, böylece ülkesi için çok daha faydalı olabileceğini anlattım. İlk başta itiraz etse de “O zaman sen benim söylediklerimi düşün, ben de senin söylediklerini düşüneyim. Yarın tekrar konuşalım olur mu?” dedim. “Tamam ama size katılmıyorum yine de.” dedi. Bir gün sonra yanıma geldiğinde önceki gün yapmış olduğumuz konuşmayı düşünmüş olacak ki bana şu cümleyi kurdu “Öğretmenim ben büyüyünce kendi ülkemin başkanı olmak istiyorum.” dedi.”

Haberin Devamı

Yine geçen gün, dindar arkadaşlarımın sosyal medyada isyanlarına denk geldim; ‘Yeter artık, Halep için, Suriye için, Filistin için dua zinciri oluşturmaktan vazgeçin.  Sadece dua ile barış olmaz.’

Sadece bu iki olay bile bize Ortadoğu’nun bir gerçeğini de anlatıyor aslında. Dindarlar, Müslüman ülkelerde sonu gelmeyen terörün müsebbibi olarak hep Batı’yı gördü.  DEAŞ ve diğer terör örgütlerini Müslümanları bölmek ve İslamofobi için oluşturduğunu düşünen dindarların cevabını bulamadığı soru ise;  “Nasıl oluyor da Müslüman gençler bu tuzağa çekiliyor?”

Bu, üstünde çok konuşulması ve düşünülmesi gereken bir husus. Ama maalesef ne konuşuluyor ne de önlem almak için çözüm aranıyor. Ortadoğu daha çok günü kurtarma derdinde. Uzun vadeli eğitim programı yapmıyor olmasının sebebi savaşla boğuşması ve mütemadiyen savunma halinde olması olabilir ama anlattığım örnekte ciddi bir sorundur.

Bir ülkenin geleceğinin teminatı çocuklardır. Çocuğuna sadece iyi bir Müslüman olması ve ülkesi için yapabileceği tek şeyin şehitlik olduğunu söyleyen ve öğreten bir aile düşünün. Bu çocuklar zaten kötü olan bir eğitim sisteminde başka ne hedefleyebilir ki?

Ülkesini kurtarmak için şehit olmayı tek yol gören o çocuk, büyüyünce iki seçenekle karşılaşacak; ya ülkesini düşmandan korumak için asker olup ölecek ya da düşmanı yok etmek için canlı bomba olup ölecek.

Haberin Devamı

Bu durumda Batı niye suçlu oluyor anlamıyorum. Kendi ülkesini yönetme arzusu olmayan ve ölmek için sabırsızlanan gençlerle dolu bir ülke, oldukça iştah açıcı görünmüyor mu sizce de?

Batı’nın tek suçu, gelecek nesillerinin güvenli ve zengin yaşaması için plan yapmak olabilir. Bunun da suç olup olmadığı tartışılır tabii…

Şehitlik, tevekkül ve dua öğretilerinin yeniden gözden geçirilmesi önemli, hem de ivedilikle.

“Allah ne dediyse o olur.” düşüncesiyle geleceğini planlayamayan, ölerek ülkesini kurtaracağına inanan, eylemsiz duanın hiçbir değeri olmadığını anlayamayan bir Müslümanlık anlayışının Ortadoğu’yu ne hale getirdiğini görüyoruz işte.

Batı’ya lanet okuyacağımıza, Müslümanlığı bu hâle getiren zihniyeti sorgulayalım artık.

Yazarın Tüm Yazıları