Paylaş
Saadet Partilileri, vatana, millete, Tayyip Erdoğan’a ve hatta dine ihanet etmekle suçladılar. Saadet Partisi referandumda kullanacağı oyu açıklamasa da partililerin çoğu “Hayır” oyu kullanacak. Bunun da öfkesi var biraz sanırım.
“Tarih tekerrürden ibarettir.” atasözünün ne çok şahidi oluyorum bu sıralar. Zira Saadet Partili arkadaşlar da aynı cümleleri Ak Partililer için kullanmıştı vakti zamanında.
Açıkçası ne dünü ne de bugünü tasvip ediyorum. Yaşasaydı, Erbakan Hoca’nın da tasvip etmeyeceğini biliyorum. Vural Savaş’ın, “parti kapatma iddianamesi”nde bile bugün birbirimiz için söylediklerimiz yoktu.
Siyasette nezaket dilini hiçbir zaman kaybetmeyen Erbakan Hoca’nın ardından bugün yaşadığımız süreci sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kendisinin ardında bıraktığı en büyük miras buydu bence.
Bir lider düşünün; iki kere partisi kapatılmış ama en ufak bir umutsuzluk, öfke sözleri söylemesin. Daha önceki yazılarımda da dile getirdiğim üzere; Genel seçimde aldığı yüzde 2,5 oy için “Milletimiz bize oyunun zekâtını vermiştir.” demiş olsun. Oy kazanmayı, insan kazanmaktan önemli tutmasın.
Anlamadığım; siyaseti böyle öğrenmiş bizlerin, bugün birbirimize bu kadar ağır sözleri nasıl söyleyebiliyor olduğumuz…
Erbakan Hoca’yı geçmişte üzenlere hiç kızmayalım, zira bugün yaşadıklarımız kadar acıtacağını düşünmüyorum. Siyaseti seviyesizce yapan ve Erbakan Hoca’yı paylaşamayan Ak Partili ve Saadet Partili arkadaşlara tek söyleyeceğim “Hadi oradan!”dır.
Erbakan Hoca’yı anma gecesinde Kılıçdaroğlu’nun konuşma yapmasını, FETÖ’yle işbirliğine bağlayan Ak Partili arkadaşlarım;
Saadet Partisi, bir siyasi partidir. Beğenseniz de beğenmeseniz de bir siyasi programı vardır. Her seçim öncesi, yürüttüğü siyaseti bir kenara bırakmasını ve Ak Parti’yi desteklemesini istemek haksızlıktır. Şayet bunu haklılık olarak görürseniz; yarın genel seçimde, Saadet Partisi’nin meclise girmesi için oy vermeniz gerekeceğini unutmayın.
“Biz büyüğüz ve güçlüyüz, bizi desteklemeleri gerekir.” diyecek olursanız Erbakan Hoca’nın siyasetini hiç öğrenmemişsiniz demektir.
Bir eleştiri de Saadet Partisi’nin bir üyesi olarak yapmak istiyorum. Erbakan Hoca’nın ardından o kadar küçük kalmaya azmettiler, o kadar dünyalarını küçülttüler ki; Erbakan Hoca’nın çocukları dahi parti bünyesinde kalmadı. Hâlbuki Elif Erbakan, müthiş bir siyasetçiydi. Bu anlamda Saadet Partisi’nin de Erbakan Hoca’ya haksızlık yaptığına inanıyorum.
Netice olarak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erbakan’ı anma gecesine katılıp konuşma yapmasını olumlu buldum. Bunun bir nispet olarak algılanmasını anlamsız buluyorum. Ama Deniz Baykal konuşsaydı ve anılarını anlatmış olsaydı çok daha hoş olurdu.
Ölümünden sonra herkes tarafından güzel anılmak çok hoş bir şey. Güzel anılmak için de illa aynı dünya görüşünde olmak gerekmiyor. Bunun örneklerini ülkemizde çok gördük.
Lütfen, birbirimizi ihanetle suçlamayalım artık. Asıl ihanet, siyaseti bu kadar güzel yapan bir liderin ardından çirkinleşmemiz olacaktır.
Tayyip Bey’in Erbakan Hoca’ya gösterdiği saygıyı ve Erbakan Hoca’nın Tayyip Bey’e gösterdiği anlayışı unutmayalım.
Paylaş