“Erdoğanname”ciler

16 Şubat tarihinde “Yanlış strateji, kararsız seçmen doğurdu.” Konulu bir yazı yazmıştım. Seçim kampanyasının “Neden Evet demeliyiz?” üzerinden değil de “Neden Hayır diyorlar?” söylemi üzerinden yapıldığını eleştirmiştim.

Haberin Devamı

Tarih 13.04.2017, Abdulkadir Selvi, bir AK Parti yöneticisin itirafını köşesine taşıdı. Şöyle diyordu yönetici; "Kampanyanın başında 'Hayır'cıların eleştirilerine cevap yetiştirmekle yanlış yaptık. Onun yerine yeni sistemin Türkiye'ye ne getireceğini anlatmalıydık."

Bu karşılaştırmayı “Demiştim” demek için  ya da kendime herhangi bir önem atfetmek için yapmıyorum.

Bu itiraf son mu olacak peki? Hayır, tabii ki... Ne kadar alt akıl olarak üst akılın tersine konuşsak üst akıl varken kimse alt akılı ciddiye almayacak.

………

Dün Etyen Mahçupyan, gerekçelerini  sıralayarak Referandumda “Hayır” oyu vereceğini açıkladı. Elif Çakır’da Mahçupyan’a destek verince kıyamet koptu.

Ne oldu biliyor musunuz?

Yıllarca bazı Kemalistlerin,  “Özgürlüğünüzü Atatürk’e borçlusunuz!” diyerek başörtülü kadınlara salladığı parmağı, şimdilerde Ak Parti adına konuşan (!) ve kim olduğunu anlayamadığım bir güruh “Özgürlüğünüzü Tayyip Erdoğan’a borçlusunuz.” olarak gündeme getirdi.

Haberin Devamı

Erkekler kimseye bir şey borçlu olmadıkları, doğuştan özgür oldukları için fatura kadınlara çıkar mütemadiyen.

Nasıl bu kadar doğru ve yanlışı ayrıt edemez olduk biz? Neden kimse tepki göstermiyor bu densizliğe anlamak mümkün değil?  Hangi alt-orta-üst akıl bu mantıksızlığı kabul edebilir? Nasıl bir saçmalıktır bu?

28 Şubat sürecinin canlı şahitlerindenim.  Bizzat siyasetin içinde olan bir kadın olarak o günler neler yaşadığımızı da unutmadım...

Evet, Tayyip Bey o günlerde bizimle birlikte mücadele verdi. Çoğu iş adamı, başörtü yasağını istismar aracı yaparken ya da birçok siyasetçi kariyerine zarar gelmesin diyerek başörtülü kadınları işe almak istemezken Tayyip Bey buna karşı çıkmıştır.

Biz bu karşı çıkışı haksızlığa karşı bir duruş olarak gördük ama anladığım kadarıyla birileri bunu yanlış algılamış. Meydan onlara kalmış gibi, istediklerine ağızlarına geleni söylemekte hiçbir beis görmüyorlar.

Son zamanlarda gerek farklı siyasi söylemlerde bulunan gerekse moda gibi hayatın içinde olan bir alanda farklı bir şeyler yapmaya çalışan kadınlara yönelik ağır ithamlar yakışıksız bir hâl almıştır. Başörtüyle ilgili olumsuz bir haber için karşısındakini düşman ilan eden bazıları, söz konusu kendileri olunca başörtülü bir kadına hakaret etmeyi normal görür olmuştur.

Haberin Devamı

Kabul edin artık, Kadınlar illa birilerinin istediği gibi olmak veya yaşamak zorunda değildir.

“Düşünme” gibi bir yetenekleri olduğuna inanmadığım bu insanlara söyleyecek bir  sözüm yok elbette.  

Benim sözüm Tayyip Bey’e: Nasıl ki sizinle ilgili sözleri mübalağalı bulduğunuz “Erdoğanname” adlı şiir kitabını toplatma kararı aldıysanız, lütfen “Erdoğannameci”ler için de bir önlem alın. 

Yazarın Tüm Yazıları