Paylaş
Okuma yazma bilmeyen engelli vatandaşlara yönelik düzenlenen projenin özelliği; öğretmenlerin engelli vatandaşların evlerine giderek okuma yazma eğitimi verilmiş olması.
Türkan Hanım, projede okuma yazma öğrenen ve daha sonra çalışma hayatına atılan Leman Hanım’dan bahsedince tanımak istedim.
Ve engelli istihdamında çalışan biri olarak Leman Hanım’ın başarıları karşısında hayran kaldım. Ümraniye Belediyesi’ni ve Leman Hanım’ı tebrik ediyorum ve kocaman teşekkürlerimi sunuyorum.
Leman Hanım’la küçük bir söyleşi yaptım. Eminim, sizler de benim kadar etkilenecek ve hayranlık duyacaksınız.
Leman Karataş kimdir?
1972, Hatay doğumluyum. 17 yaşımdayken eşimle severek evlendim. İki çocuk annesiyim.
Engelli kalma hikâyeniz nasıl?
1995 yılında eşim silahını temizlerken kaza kurşunu ile engelli kaldım. Kurşun sinir damarlarına zarar verdi. Maalesef o günden sonra yürüyemiyorum.
Eşinize bu sebepten kızgınlığınız var mı?
Hayır, yok. Bir kazaydı. Kendisi benim hayatımı kolaylaştırmak adına çok emek verdi.
Okuma yazmayı nasıl öğrendiniz?
Biz kalabalık bir aileydik. Kimliklerimiz olmadığı için okula gidemedik. Kimliğim çıkınca da okul çağını geçmiştim. Küçük oğlum ilkokula başlayınca onun kitaplarına bakıyordum, eltim bana destek oldu ve biraz öğrendim. Daha sonra Ümraniye Belediyesi’nin evimize gönderdiği öğretmen sayesinde okuma yazmamı ilerlettim.
Okuma yazmayı bilmemeyi bir engel olarak görüyor musunuz?
Okuma yazma bilmediğim için zamanlarda çok sinirlendiğimi hatırlıyorum. Devamlı birilerinden rica ediyordum “Şimdi işim var, sonra okurum.” deyince de kızıyordum. Tabelaları okuyamıyorsun, gazete okuyamıyorsun, çok zor bir durum. Özellikle de eskiden gazetelerde Yıldız Falı vardı onları okuyamadığım için çok üzülürdüm.
Leman Karataş aynı zamanda bir iş kadını. Nasıl karar verdiniz çalışmaya?
Büyük oğlum Taksim’de kafede işe girmişti. Eşimle birlikte ziyaretine gittik. İş yeri sahipleriyle sohbet ederken Hatay mutfağından söz açıldı. Yemeklerimizi konuştuk. Daha sonra ben onlara içli köfte, yaprak sarma ve kek yapıp gönderdim. Çok beğendiler. “Bize devamlı yapar mısın?” dediler. O gün bugündür yapıyorum.
Ne kadar zamandır çalışıyorsunuz?
13 aydır çalışıyorum.
Ümraniye’den Taksim’e yemek götürmek zor olmuyor mu? Nasıl gidiyorsunuz?
Zor olmuyor aksine iş olmadığı zaman sıkılıyorum. Her sabah 5’te kalkıyorum, otobüs, vapur ve tünele binerek gidiyorum kafeye. Teslim edip geri dönüyorum.
Yalnız mı gidiyorsunuz her gün?
Evet, yalnız gidiyorum.
Çalışmak nasıl bir duygu?
Çok mutluyum. Bunca yıl niye çalışmadım diye üzülüyorum, inanın. Ben çalışırken neyi öğrendim biliyor musunuz? Azmetmediğin takdirde hiçbir şeyi başaramazsın. Yapamam dediğin an her şey biter. Ben bunu yaşayarak gördüm.
Paylaş