Paylaş
Enes, 7 metrelik kar rampasından atlarken havada dengesini kaybetmiş ve boynu üzerine düşmüştü.
O kazadan sonra tam bir yıl solunum cihazlarına bağlı olarak yaşadı Enes. Bir yılın ardından fizik tedavi ve rehabilitasyon dönemi geçirdi. Yaşamını omurilik felçlisi olarak sürdürüyor.
Her insan için tekerlekli sandalyeye bağımlı olarak yaşamak zordur ama 6 yaşından itibaren aktif spor hayatı olan ayrıca birçok kulüpte yüzme, basketbol, voleybol branşlarında yer alan Enes için hayat çok daha zor olacaktı. Enes spor sevdalısıydı… Kazanın ardından ağır engelinden dolayı bir daha spor yapamayacağını düşünen Enes’in hayatı, kendisine uzanan bir el ile değişti.
Bundan sonrasını Enes’ten dinleyelim.
2012’den sonra neler yaşadın?
2011 yazı ve devamı hayatımı tekrar düzene koyduğum, her şeyin rayına oturduğu bir dönemdi. Sonrasında bu kaza oldukça zordu. Solunum kaslarımın da kısmi felce uğramasıyla ilk 1 yılımı yoğun bakımda harcadım. Hayatımın en kötü yılıydı. Devamında oldukça sıkı bir fizik tedavi ve alternatif tıp yöntemi denesem de iyileşme olmadı. Şuan tipik bir tetraplejik omurilik felçli hareket kabiliyetine sahibim.
Yaşadığın kazayı nasıl anlamlandırıyorsun?
Ülkemizde spor kazası sonucu felç olan insan sayısı çok çok az. Trafik kazası, sığ suya atlama, yüksekten düşme gibi nedenler ön planda. Bu sebeple zoru başardığımı düşünüp kendime biraz kızıyordum. Daha sonra yurtdışında çok fazla kayak, snowboard, motocross kazası sonucu felç kalan insan görünce o kadar da çok uç bir şey yaşamadığımı fark ettim.
Yaşadıklarından dolayı yaşama küstün mü?
Evet, maalesef… Nefes alamamak çok başka bir şey. İlk 1 yılımda 1 kez bile yataktan kalkamadığım için her günüm çok sıkıntılı geçti. O dönem çok inişlerim çıkışlarım oldu.
Kazadan sonra hayata tutunmanda sana yardımcı olan etken nedir?
Ailem ve çocukluk arkadaşlarım. Hiç yalnız bırakılmadım, hep destek oldular. Biraz da, ben oturup sızlanacak, neden benim başıma geldi diye yıllarını geçirecek biri değilim. Sonuçta dünyada 3 milyon omurilik felçli var. Bazıları hayata küserken bazıları bu engeli avantaja çeviriyorlar. Tercih meselesi…
Enes’in geleceğe dair hayalleri ve hedefleri nedir?
2016 yılı harika başladı benim için. Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği ve Hareket Candır koşu grubuyla tanıştım. Spora dönüşümü sağladılar. Ülkemizde henüz engelli spor federasyonunda branşı açılmayan Bisiklet dalında Elbisikletine başladım. Kazamdan beri hayatımda eksik olan spor artık doldu. Bu branşta Dünya ve Avrupa kupalarına katılmak istiyorum. Tabii ki bunlar hep sponsor desteğiyle olabilecek hedefler. En büyük hayalim ise 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na katılma hakkı kazanabilmek ve o atmosferi yaşamak.
Elbisikleti sporu ülkemizde bilinmeyen bir spor dalı. Nasıl hazırlanıyorsun?
Yaptığım sporun ülkemizde henüz resmi muhatabı olmaması işimi çok zorlaştırıyor. Yarış deneyimi kazanamıyorum. Bu eksikliği bir derece hafifletmek için maratonlara katılıyorum.
13 Kasım’da İstanbul’daki Avrasya Maratonu’na katılacağım. Avrasya Maratonu gibi büyük katılımlı maratonlarda koşu grupları hem koşuyorlar hem de sporcular çevresine duyurup STK’lar için bağış topluyorlar.
Ben de bu maraton Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği için koşacağım. Burada toplanan gelirlerin tamamı ile akülü sandalye alınacak ve ihtiyaç sahibi olanlara teslim edilecek. Tekerlekli sandalye bizler için özgürlük demek, olmazsa olmaz.
Bağış yapmak isteyenler nasıl bir yol izlemeli?
Bağış koşucusu olmak ya da bağış yapmak isteyenlerwww.tofd.org.tradresinden destek alabilirler. Yardımseverlik koşusunun bir parçası olabilirler.
Paylaş