Paylaş
Eski siyasetçi olmam sebebiyle Belediye Başkanı’nı ve üst düzey görevlileri tanırım. Seviyeli bir ilişkimiz var yalnız öyle zırt pırt isteklerde bulunan biri değilim.
Bizim semt pazarımız var, kadınlar olarak şikayetçi olduğumuz bir pazardır. Havasız, otoparksız vs. Belediye Başkanımızın eşi Melahat Hanım’la bir iki defa bu mevzuyu konuştum, “Haklısın Ayşe.” dedi. Madem haklıyım ben bu konuya el atayım, dedim.
Başkan Yardımcısı İsmail Gemici’yi aradım. “İsmail ağabey, seninle küsüm ama bu semt pazarı açılalı kaç yıl oldu hiçbir iyileşme olmadı. Kaleme alacağım, sonra sitem etmeyin.” dedim.
“Ayşe, tamam yaz da biz o kadar şeyler yapıyoruz onları niye yazmıyorsun?” diye karşı sitemde bulundu.
“Ben onları da yazarım ama siz bu pazarı düzenleyecek misiniz?” dedim. “İhalesini yaptık bile, yakında çok güzel bir Pazar olacak.” dedi.
Karşılıklı sitem ve pazarlıklardan sonra bir gün misafirleri olma konusunda anlaştık. Sanat ve kültür adına yaptıkları çalışmaları gördüm, bu çalışmaları yaptıkları atölyeleri ziyaret ettim. Tabii bu arada İsmet Bey’le de barıştık.
Önce Türk İslam Sanatları sergisine gittik. 80’e yakın eserin sergilendiği nezih bir mekân yapmışlar. Belediye bünyesinde açılan merkezin atölye ve galeri ayağı var. Eğitim gören ve belli bir seviyeye gelen öğrencilerin eserleri sergileniyor. Hüsnü-Hat, Tezhip, Çini, Minyatür ve Ebru temel branşları.
Kendi alanında uzman eğitim kadrosu var ve temel eğitim iki yıl sürüyor. Süreçte başarılı olan kursiyerler Proje Ekibine dahil olmaya hak kazanıyor. Dilerlerse eserleri sergilenecek, dilerlerse satışı yapılacak. Eğitimler ücretsiz. İşin koordinatörlüğünü yapan Deniz Hanım o kadar eserlerine âşık o kadar heyecanlı ki, kursiyer olsam mı diye içimden geçirmedim değil.
İşini seven insanlarla sohbet etmek güzel oluyor. İleriye dönük çok güzel projeleri var. “Sloganımız; ‘Bayrampaşa’da Sanat Var!’ ” diyor Deniz Hanım.
Eserleri Deniz Hanım’la baş başa bırakıp, Bayrampaşalı gençlerin merkezi BAYGEM’e geçtik. Çay ikramı için Selçuklu mimarisinin örneklerinin işlendiği dekoratif mobilyalar ve objelerin olduğu geniş bir odaya davet ettiler. Geçmiş motiflerin günümüz teknolojisiyle birleştiği çok güzel bir mekân yapmışlar. Burada Okur-Yazar buluşması, mini konserler, şiir dinletileri, söyleşiler yapacaklarmış. Bizim Hürriyet okurlarımızla buluşmamızı yapacağımız bir mekânımız oldu yani :)
Tam ‘Burada neler yapabilirim?’in hayalini kurarken başka bir salona geçtik. Kocaman bir salon ve içinde gençler haricindeki her şey geri dönüşümle yapılmış. Tabii genç olmadığım için mekânlar arası geçişi sindirmem zaman aldı.
Gençlerin enerjisiyle bütünleşmiş bir atmosfer. Araba lastiklerinden koltuk görmüştüm ama saat görmemiştim mesela. Limon kasalarından kitaplıklar, tel sarılan makaralardan yapılan masalar, su borularından avizeler vs.
Her şeyi gençler kendileri gelişigüzel yapmış ve “Kitaplı kahvemizin ismini ‘Gelişigüzel Kahve’ olarak koyduk.” diyorlar.
Hemen hayal dünyamı geri dönüşümle yapabileceklerime odakladım. Tam bu konuya adapte olacaktım ki bir grup genç, ellerinde gitarla salonda beliriverdiler…
Gitar dersi varmış meğer. Genç bir hocaları var, adı Burak Çubukçu. Hayallerimi hemen yıllardır istediğim bir şeye çeviriyorum ve Burak’a soruyorum; “Burak ben ses eğitim almak istiyorum. ” Cevap olarak “Biz 25 yaşından büyükleri pek almıyoruz” diyor ama sonunda 25 gösterdiğime ikna oluyor ve önümüzdeki dönem için anlaşıyoruz.
1013 kursiyer ve çok çeşitli kursları var. Yazsam buraya sığmaz ama ben müzik grubunu gözüme kestirdim. Bir de bize mini bir konser verince tam oldu. Solistleri Elvan Yılmaz adında genç bir kız. Jeoloji mezunu. Gitar çalıyor ve grubun solistliğini yapıyor. Hem sesi hem kendi güzel.
Burak Hoca, önümüzdeki yıl müzik eğitimi konusunda piyano, ney, keman, bağlama ve gitarın yanı sıra şan ve ses eğitimi olmak üzere dalları genişleteceklerini söylüyor. Gençlerin sanata gösterdiği ilgi çok güzel Bayrampaşa’da…
İsmail Bey’den, Tayyip Bey’in bu tarz çalışmaların artması için teşvik ettiğini de öğreniyorum bu arada.
Kafamda bir sürü yapılmak üzere kurulmuş hayallerle ayrılıyoruz BAYGEM’den.
Rotamızı Bayrampaşa Ada Park’ta hizmete yeni açılan ve ağırlıklı olarak engelli gençlerin çalıştığı Sevgi Cafe’ye çeviriyoruz. Burasının açılış hikâyesini şöyle anlatıyor İsmail Bey; Belediye Başkanı Atilla Aydıner, bir programda engelli gençlerin çalışabileceği bir kafe açma sözü vermiş. Engelli gençler bu sözün peşini bırakmamış ve nihayet kafelerini açtırmışlar. Sistemleri biraz farklı çalışıyor.
Sevgi Cafe’de çalışacak engelli ve engelsiz bireyleri Belediye’nin Fizik Tedavi Merkezi’ndeki Psikologlar onaylıyor ve takiplerini yapıyor.
Sevgi Cafe’de 22 engelli, 4 engelsiz çalışan var. Down sendromlu, fiziksel engelli ve işitme engelli gençler çalışıyor. Engelli çalışan sayısının çok olmasının sebebi 4’er saat çalışıyor olmaları.
Çalışanları ve aşçılarıyla genç bir ekipleri var. Ben oradayken Sevgi Cafe’de çalışan işitme engelli bir genç kız babasıyla çay içmek için gelmişti. “İzin gününde neden buraya geldin?” dediğimde “Seviyorum burayı.” cevabını verdi. Engelli çalışanların aidiyet hisleri çok yüksek oluyor ve bu da çalıştıkları kurum için büyük bir avantaj.
Şimdilik Bayrampaşa’dan aktaracaklarım bunlar. Pazar için takipteyim, düzelene kadar işin peşini bırakmayacağım J
Şahsen hizmet olarak Belediyemin sanatla ilgili çalışmalarından onur duydum. Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Bey’in nezdinde tüm çalışanlarına teşekkür ederim.
Paylaş