Paylaş
Magazinsel bir olay ama içinde sosyolojik olarak o kadar şey barındırıyor ki…
Biz sadece tarihin tekerrür ettiğini zannederiz, hâlbuki dünde yaşanan her şey tarihtir ve olayların tekerrür etmemesi ya da bizim başımıza gelmemesi için bir neden yoktur. Sanırım biz insanoğlunun en büyük hatası “Benim başıma gelmez.” edasıyla hareket etmemiz... Ben şimdiye kadar (buna kendimde dâhilim) “Ey tarih! Ben senin bildiğin insanlardan değilim, tekerrürünü başkasına yap.” deyip sonra da bildiğini okuyan ama dönüp dolaşıp atasının, anasının sözüne gelmemiş insan görmedim.
Dün gazetelerde Asena Atalay’ın boşandığı eşi Caner Erkin’e açtığı dava haberi vardı. Atalay, Erkin’in kötü niyetli olarak üstüne kayıtlı mal varlıklarını kendisinden gizlediğini iddia ederek ihtiyati tedbir konulmasını istemişti. Erkin’in avukatı ise Atalay’ın boşanma protokolünde attığı imzayı öne sürerek davanın reddini talep etti.
Hukuk süreci nasıl neticelenir bilemem ama kandırıldığını iddia eden Asena Atalay’ın, boşanma sürecinden önceki söyleşisini paylaşmak istiyorum.
Caner benim için sadece Çınar’ın babası değil. Benim ailem, abim, babam, sevgilim... Parayla pulla alakamız yok. Mal paylaşımı yapmadık. Ceketimi alıp çıktım. Hayat bize ne getirirse yaşıyoruz. Bunun ucunda ölüm yok sonuçta. Hayata bakış açım diğer insanlardan farklı. İstediklerim, beni mutlu eden şeyler farklı. Yerimde olmak isteyen milyon tane kadın olabilir. Ama bu hayattan beklentilerimi iyi biliyorum, analiz ediyorum. Hiçbir zaman bir dramının içinde değilim, olmadım. Gayet mutlu, mesut bir insanım. Hiçbir sıkıntı yok. Bizim olaylara bakışımız normalden farklı. Herkesin mutlu olduğu şeyler farklıdır. Para ve pulla alakam sıfır. Paranın içinde olup da bunu söylemek evet, çok kolay. Ama benim parayla şimdiye kadar hiç işim olmadı. Bundan sonra da olmaz. Belki de parayla alakam olmadığı için bu kadar manevi duygularımın ağır basmasından dolayı Caner’le birbirimize düşkünlüğümüz var. Dünya malıyla alakam yok. Çıplak geldik, çıplak gideceğiz. Herkes bizden kötü bir ayrılık bekliyor. “Yarın öbür gün Asena televizyon programına çıkıp, Allah bilir neler anlatacak” diye düşünenler de vardır.
Elbette insanların düşünceleri yaşadıklarının etkisiyle değişir. Asena’nın söyleşiyi yaparken samimi olduğunu düşünüyorum. Sadece bunları söylerken boşandıktan sonra maddi ve manevi anlamda güçlü bir kadın olmayı hayal ediyordu. Hayal ettiklerini, hayattan beklentilerini bulamadığı gibi boşanmadan kısa bir süre sonra Caner Erkin evlendi. Kendi adına umut ettiği mutlu tablo gerçekleşmedi. Üstüne boşanırken tok gözlü davranmanın ne kadar kötü bir fikir olduğu baskıları gelince ortaya bugünkü tablo çıktı.
“Normalden farklı” olarak tanımladığı karakterini, boşanırken rafa kaldırıp hiç istemediği bir dramın içine giren Atalay’ın yaşadıkları ne ilk ne de son olacak.
Kendi karakterimizin ve o çok sevdiğimiz insanın karakterinin; öfke, kırgınlık, kızgınlık gibi duygularla değişebileceğine ihtimal vermediğimiz sürece tarih daha çok tekerrür edecek.
Paylaş