Paylaş
Hangi rakama tosladıysam, kader önüme çıkarttı!
Önce Yılmaz Erdoğan’ın ‘Kelebeğin Rüyası’ filminde Kıvanç Tatlıtuğ ve Mert Fırat’ın uyumluluğunu pin kodu analizine göre test ettiği haberini okudum.
İnanır mısınız yadırgamadım da.
Ben de rakamların büyüsüne inanırım.
Derken posta kutumda bir mail gördüm.
Sibel Arda’nın varlığını oradan öğrendim.
Atladım Ankara’ya gittim.
O bir ortodontis, bu işe merak salmış ve uzmanlaşmış.
Bana röportaj öncesi sevgilimle, kızımla ilişkimi, nelere, hangi tarihlere dikkat etmem gerektiğini ve gazetedeki yazılarıma yansımayan beni anlattı.
Etkileyiciydi.
Ardından bu röportaj geldi.
Keyifle okumanız dileğiyle...
Pin kodu analizi’ neyin nesi? Mekanizma nasıl işliyor?
* Doğum tarihi üzerinden bir matematik formül oluşturuluyor. Bir matriks. O matrikste kişinin kader çizgisi, dışarıdan insanların onu nasıl gördüğü, ses tonunun nasıl bir etki bıraktığı, zayıf yanları, güçlü yanları, başkalarıyla ilişkileri çıkıyor. Onun için doğru meslek ne, neyi yapıp, neyi yapmamalı, nelere dikkat etmeli... Kısaca, “Ben kimim?” sorusuna cevap bulabiliyor.
İyi de rakamlarla insan kaderi arasında nasıl bir ilişki kurulabiliyor?
* Hayat rakamlar demek zaten! Her şey matematik. Pin kodu analizinin mucidi Güney Afrikalı bir fizikçi. Adı Douglas Forbes. Varoluşla ilgili binlerce sorusu olan bir bilim insanı. Uzun süre doğayı inceliyor ve doğada hep bir döngü olduğunu fark ediyor. Ve her şey, rakamlar etrafında dönüyor, 1’den başlayıp, 9’ar yıllık döngülere giriyor. Bütün rakamların da özellikleri var. İddiası da eğer rakamların dilini çözersek, hangi dönem iyi, hangi dönem zorlu, hangi döneme dikkat edilmesi gerekiyor, anlayabiliyoruz. ‘Doğanın doğa’sından söz ediyor aslında.
‘Pin kodu analizi’nin numerolojiden farkı ne?
* Pin kodu analizinin içinde bir parça numeroloji, bir parça astroloji ama daha çok matematik ve fizik var. Ve çekim enerjisi. Rakamların enerjileri var. Kişi, hangi rakamsal döngüdeyse ya da kişiliğinde hangi rakam varsa, onun enerjisini çekiyor, yansıtıyor.
Aynı gün, aynı ay, aynı yıl doğan insanların karakterleri aynı mı oluyor?
* Aynı ana yapıya sahip oluyorlar. Ama çevresel faktörler etkili oluyor. Bir keresinde aynı pin koda sahip üç kişi geldi önüme, farklı yıllarda doğmuşlar ama matriksleri aynı. Çok ilginçtir, üçü de böbrek hastasıydı. Biri küçük boyutta, diğeri orta boyutta, öteki de çok ileri boyutta. Ama üçünde de böbrek rahatsızlığı vardı. Hastalıkları bile belirliyor. Nelere meyilli olduğunu söylüyor...
Peki ikizler?
* Aslında aynı potansiyele sahipler. Onlar, aynı anne-baba gibi, aynı çevresel faktörlere de sahipler. Fakat bu sefer de sinerji devreye giriyor. Birbirleriyle ilişkilerinde, biri rakamın bir yönünü, diğeri diğer yönünü kullanıyor. O yüzden birbirlerinden tamamen farklı özelliklere sahip olabiliyorlar.
Dünyaya gelme nedenimiz de mi pin kodumuzda gizli?
* Evet.
Ne zaman öleceğimiz de mi?
* Evet ama ben ona bakamıyorum. Ama kazaları görebiliyorum. Kız kardeşimin kızı Amerika’da oturuyor, bu sene için trafik kazası görünüyordu. Söylemedim, nasıl önlem alıp, korunacak ki. Yeni ehliyet aldı ve araba kullanmaya başladı, hadi ona kullandırtmasalar, bir başkasının arabasında da kaza geçirebilir. O ayrıntıları göremiyorum. Ama bir risk gördüm. Sadece kendi kızıma, “Böyle bir şey görünüyor, umarım önemli bir şey çıkmaz” dedim. İki-üç hafta önce kendi arabasıyla çok büyük bir kaza yaptı yeğenim, direksiyonla tekeri bağlayan parça kopmuş, kontrolden çıkmış araba, Allah’tan kendisine bir şey olmadı.
E siz kendinizle ya da kızınızla ilgili kafayı yemiyor musunuz?
* E zor oluyor tabii! Kendi kızım da Amerika’da okudu, 2012’nin yazında mezun oldu, ona orada bir ev tuttuk, iş arıyor. Temmuz ayı içinde dedim ki, “Bir iş olasılığı görünüyor ve sen ağustosta işe başlayacaksın!” Temmuzun bitmesine iki gün kaldı, kızım, hafif alaylı bir şekilde, “Anne” dedi, “Bak temmuz bitti, benim başvurduğum yerlerden bana cevap bile gelmedi, görüşmeye bile çağrılmadım!” Ertesi gün hiç beklenmedik bir yerden bir aracıyla iş teklifi aldı, aynı gün gitti görüştü ve ağustosta başladı. Pin kodu analizi başımıza geleceklerin yüzde 95’ini açıklıyor.
Bütün kaderimiz pin kodumuzda yazılı mı?
* Evet. Aslında dünyaya rolümüzü oynamak üzere geliyoruz. Kaderimiz genel hatlarıyla belli, mucizevi değişiklikler yapamıyoruz. Ama karanlığa ışık tutup, yaşayacaklarımızı daha iyiye yönlendirebiliriz. Böbrek hastalığı örneğindaki gibi, daha vahim ya da daha hafif atlatabiliriz. Ama illaki olacak.
Çok kaderci bir yaklaşım değil mi?
* Öyle. Tamamen bambaşka bir kişi olamıyorsunuz. Mesela siz, bu yapınızla, mühendis olmazmışsınız ama bu yapıda güçlü yanlarınızı kullanıp, gazeteci olmuşsunuz. İlişkilerde de çok işe yarıyor. Geriye dönüp yürümeyen ilişkilere, evliliklere bakın kesinlikle pin kodları uyuşmuyordur. Yüzlerce böyle örnek gördüm. Ben kızım için de bakıyorum. Herhangi biriyle tanıştığında hemen “Doğum tarihini ver” diyorum, ikisinin pin kod uyumlarını çıkarıyorum.
Ya olumsuz bir şey çıkarsa...
* Söylüyorum. “Siz birbirinize uygun değilsiniz” diyorum. Benim görevim onu uyarmak, gerisi onun bileceği iş. Ama oldu ki yanlış bir ilişki kurulmuş, evlisiniz mesela, kimseye “Boşanın” demiyorum. O ilişkiyi daha iyi bir hale getirmek için neler yapmak lazım, onları söylüyorum.
“Karşıdan nasıl algılandığımızı da söylüyor” ne demek?
* Hiçbirimiz nasıl göründüğümüzü bilemiyoruz. Burada, dışarıdan nasıl göründüğümüz de çıkıyor. İnsanlar bizi nasıl görüyor, genel auramızı nasıl algılıyor, ses tonumuzu nasıl yorumluyor, duruşumuz nasıl bir etki yaratıyor vesaire. Bir rakam bunu anlatıyor. Bir başka rakam, biz kendimizi nasıl görüyoruz, onu söylüyor. Bir üçüncü rakam da var ki, o da olmak istediğimiz kişiyi.
Örnek vererek anlatırsanız daha iyi anlaşılır...
* Kendimizi gördüğümüz halimizle, dışarıdan bizi gördükleri rakam farklıysa sorun oluyor. Ben kendimde bunu çok yaşadım. Bana habire, “Kızınız nasıl?” diye sorarlardı. Ama daha “merhaba”dan hemen sonra. “Yeter artık!” diyordum içimden, tamam kızımı çok seviyorum ama Allah aşkına bana başka soracak soru mu yok? Meğerse ben ‘annevari’ bir görüntü veriyormuşum dışarıdan, onu pin kodu analizinde keşfettim. Ya da şu olabiliyor: Kişi kendini çok güzel, çok müthiş görüyor. Ama dışarıya verdiği görüntü o rakam değil. “Niye bana hak ettiğim değeri vermiyorlar?” diyor. Sebebini bilse, her şeyi yerli yerine oturtacak. Karşı tarafın sizi nasıl gördüğünü bilirseniz, ona göre davranırsınız.
Türkiye’den sertifika alabilen beş kişi var: Biri ben, biri Yılmaz Erdoğan ve üç kadın daha
Douglas’la nasıl tanıştınız?
* Kitapları okudum ve peşine düştüm. “Bu eğitimi nerede olursa olsun almak istiyorum” dedim. Kanırttım resmen. Onu taciz ettim. Sonunda İstanbul’da buluştuk. Benimle birlikte iki kadın daha vardı. İlk eğitimi aldılar ama onlar sertifika alamadı.
Sertifikayı almak için ne yapmak gerekiyor?
* İki kere daha eğitim alıyorsunuz. Sonra da size bir tez konusu veriliyor. Çok ciddi ve zor bir tezdi. Tamamlamam iki yılımı aldı. 135 sayfaydı. Douglas o tezi didik dikik okuyor, beğenirse sözlüye çağırıyor. “Parasını verdim, eğitimini de aldım, hadi ver sertifikayı” yok. Türkiye’de sadece beş kişi sertifika alabildi. Biri ben, biri Yılmaz Erdoğan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen üç kadın daha. Ben kendimi bu pin kodu analizine adadım. Herkesin hayatında elle tutulur farklar yarattığımı gördükçe de coştum ve daha da açıldım.
Douglas, Lady’nin öleceğini biliyordu
Douglas İngiltere’ye gidiyor, tam ayrılacağı gün Lady Di’nin asistanı arıyor, “Prenses Di de analizini yaptırmak istiyor, randevu almak için aradım” diyor. Douglas da havaalanına gitmek üzere olduğunu söylüyor. Asistan, “Tamam o zaman bir sonraki gelişinizde” diyor. Douglas, “Diyemedim ona ama bir dahaki gelişimde Lady Di’nin hayatta olmayacağını ben biliyordum” diye anlatıyor. Douglas kendi kafasında bütün meşhur insanları ne zaman, ne yapacak, ne olacak diye formüle etmiş durumda. İlla, o sırada yapmıyor yani. Bense, sormayana bir şey yapmıyorum.
Elindeki kartları güçlendirmek için pin kodu
Pin kodu analizi şuna benziyor: İskambil oynuyorsunuz. Elinizdeki kartlar kaderiniz. Doğduğunuz anda onlar elinizde zaten. Ama pin kodu analizini kullanmayı öğrenirseniz, karşınızdakinin elindeki kartları da bileceksiniz. Hangi kartı çekerseniz sizin için daha faydalı olacağını da. Bu da size oyunda müthiş bir avantaj sağlayacak. Dahası, yerdeki kartları da bilirseniz, o zaman eliniz daha da güçlenir. Bütün bunlara rağmen elinizden hangi kartı atacağınız, sizin seçiminiz. Bilgi, kişiye veriliyor, nasıl kullanacağı ona kalıyor.
Pin kodu sayesinde tekrar kendimi buldum
Siz “Ben kimim?” sorusunun cevabını bulabildiniz mi?
* 32 yaşındaydım ve evliydim. “Ben kimim?”i ilk o zamana düşündüm. Ve cevabı bulamadım. O zaman kadar hep yapılması gerekenleri yapmıştım. 26’mda evlenmiştim. O da benim gibi diş hekimiydi; onun üçüncü, benim ilk evliliğimdi. Sonra bir gün fark ettim ki habire başkalarının istediğini yapıyorum, ailemin istekleri, mesleğin gerektirdikleri, eşimin istekleri... ‘Ben neyi istiyorum’un cevabını bilmiyordum. Kaybolmuştum. Pin kodu analizi sayesinde tekrar kendimi buldum, daha doğrusu kendimi tanıdım. Benim özüm 5. Özgür kalmam gerekiyormuş. Annemden, babamdan, kocamdan çok baskılanmışım. Onların belirlediği
alanda sıkışıp kalmışım. 99’da boşandım.
Hayat demek matematik ve fizik demek
Ne tür vakalar geliyor?
* Pek çok farklı insan. Siyasetin içinden politikacılar. İşadamları, akademik dünya... Seçim öncesindeki dekan adaylarından tutun da üniversite sınavına girecek öğrencilere kadar. İlişkilerle ilgili gelen de çok oluyor; çocuğuyla, eşiyle, sevgilisiyle ilgili problemleri çözmek isteyenler de. Kaynanalar da geliyor, oğullarıyla gelinlerinin ilişkilerini soruyorlar.
Bunun faldan farkı ne?
* Fal havada. Bu tamamen matematik formülü. Habire hesap yapıyorum ben. Sürekli topluyorum, çıkarıyorum, çarpıyorum. Üçgen, üçgen, üçgen. Ben sizinle konuşurken dağılıyorum bazen, o sırada hesap yapıyorum: Şu hanede bu var, o hanede bu... Yatıyorum beynimde rakamlar, kalkıyorum beynimde rakamlar.
Ne zaman başladınız?
* 9-10 yıl önce Douglas Forbes’ın kitabını gördüm. Üç kitabı var. Çekti beni konu. Sonradan anladım ki beni çeken rakamlar. Farkına bile varmadan rakamlarla yaşarmışım meğer...
Nasıl yani?
* Ders çalışacağım diyelim... Kendime rakamlar koyardım. 20 dakika çalışacağım, beş dakika duracağım, sonra 45 dakika devam. Yemek mi seçeceğim? Bugün ayın üçü, üç numaralı yemeği seçeceğim gibi... Üçüncü koltuğa oturacağım, sağdan ikinci tuvalete gireceğim. Pin kodu analiziyle hayatın matematik ve fizik olduğunu öğrendim. Fizik de önemli çünkü aynı zamanda çekim yasası. Rakamın enerjisi neyse, ona çekiliyoruz.
Pin kodu analizi zor hesaplanan bir şey mi?
* Değil, ilkokul öğrencisi bile yapabilir ama onu yorumlamayı öğrenmek zaman alıyor.
Kaç parçadan oluşuyor analiz?
* Dört ana parça. Kişinin kendi özellikleri. Karşısındakinin özellikleri. İlişkinin özellikleri. Ve zamanda ustalaşmak, yani zaman dilimine göre yorumlamak.
Siz çok inanarak anlatıyorsunuz da bütün bu anlattıklarınızın palavra olma ihtimali hiç yok mu?
* Yok yok gerçekten doğru söylediklerim. İspatı, yaşanmışlıklar. Biliyorsunuz ki bazıları hayatınızda size kazık atmış, geriye dönüp rakamlara bakınca görüyorsunuz. “Evet, bu zaten atacakmış!” diyorsunuz. Büyük acılar, hastalıklar, boşanmalar, yol ayrımları, bitişler hep görülüyor...
Paylaş