Yatak odasında artık erkeklerin başı daha çok ağrıyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bir ay boyunca bir sürü mail geldi. Gördük ki, ortada bir sorun var.
Ve zannedildiği kadar ufak değil.
Pek çok insan bu dertten musdarip.
Dert ne?
Evliliklerinde seks yok.
Yanlış anlaşılmasın, anlayış var, şefkat var, sevgi var, huzur var.
Hayatta ne varsa, yatak odalarında da var.
Ama seks yok.
Tutku yok. Şehvet yok.
O zaman erkekler her iki dakikada bir seks düşünür diye bir şey de yok.
En azından evli erkeklerde yok. Ya da eşlerine karşı yok.
Sakın belli yaşın üzerindeki insanlardan söz ettiğimizi zannetmeyin, o en azından beklenen, bilinen bir şey. Benim sözünü ettiğim genç insanlar, genç evliler.
Bize yazanların yüzde 65’i sevişmiyor.
Bu büyük bir problem. Ayrıca bir sır. Bizimle paylaşıyorlar, çünkü isimlerini yayınlamayacağımızı biliyorlar.
O yüzde 65’in yüzde 53’ü erkek. Yani karılarıyla sevişmek istemeyen erkekler.
Yüzde 47’si ise kadın.
Bizim bildiğimiz, bugüne kadar kadınlar istemezdi, sekse soğuk bakardı, oysa kadınlardan daha çok erkeklerin başının ağrıdığı ortaya çıktı.
Tabii haliyle bu durum kadınlar için yeni sorular doğuruyor:
- Kocam gay mi oluyor?
- Başka bir kadınla mı ilişkisi var?
- Teknoloji gelişti, bu yayılan elektronik dalgalar mı cinselliği öldürüyor?
- Ben çok aktif bir kadınım, her şeye herkese yetişiyorum, ona göre daha baskınım hayatta, acaba bu yüzden mi seks istemiyor, geri çekiliyor?
- Sorumlulukların altında mı eziliyor, o yüzden mi libidosu düşüyor?
- Bir tür depresyon yaşıyor da ben mi bilmiyorum...
Kısacası nasıl yardım edeceklerini, sorunla nasıl başa çıkacaklarını bilmiyorlar.
Tabii öbür tarafta, hiç böyle bir sorun yaşamayanlar da var, onlar da bize gelen mail’lerin yüzde 35’ini oluşturuyor.
O yüzde kendi arasında ikiye ayrılıyor. Seks hayatları kötüye gitmesin diye önlem alanlar, yüzde 55, önlemeye mönlemeye gerek duymadan tutkulu cinsellik yaşayanlar, yüzde 45. Onlar şanslı azınlık! Yüzlerce örnek var, içim kan ağlıyor çünkü yerim yok, bu sayfada ancak bu kadar yayınlayabiliyorum. Önümüzdeki günlerde de yayınlayacağım. Gerekirse tamamını internete koyacağım, problemin büyüklüğünü iyice gözünüze sokmak istiyorum çünkü...
Bu arada, yarın Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği eğitmenlerinden Prof. Dr. Doğan Şahin’le bu meseleyi enine boyuna konuşuyoruz...
Sizi de bu tartışmaya bekliyoruz...
EVLİLİĞİMİZDE SEKS VAR
Yatak odasında erotik film izliyoruz
40 yaşındayız, 15 yıllık evliyiz. 2 oğlumuz var. Üniversite mezunuyuz. Kendi firmamızda birlikte çalışıyoruz. Ve neredeyse her gece sevişiyoruz! Anlatacaklarıma belki burun kıvıranlar olacaktır. Ama benim yöntemim bizde işe yarıyor. Dileyen uygulamakta serbest. Biz evlendikten bir süre sonra benim kocamda da bir durulma oldu. Cinselliğimiz ateşini yitiriyordu sanki. Tam bu noktada ufak manevralarla ateşi canlandırdım, çok şükür ki bir daha sönmedi, hatta arttı. Biz ne dersek diyelim erkekler çokeşli. Eskiden adamlar karılarını aldatırlardı, ya da bara pavyona gider diğer kadınlarla en azından ufak tefek flörtler ederlerdi. Sonra eğitim seviyesi yükseldikçe, pavyon kültürü kırsalda kaldı. İyi eğitimli ve sosyal mevkiye sahip adamlar artık karılarını aldatmıyorlar, ya da yapsalar feci suçluluk duyuyorlar, düzeni bozmak istemiyorlar. Ama 2 milyon yıllık genlerinde çokeşlilik yazılı. Bu adamlar iyi eş, iyi baba ve iyi sevgili olurken bir süre sonra iyi seks yapamaz oluyorlar çünkü sıkılıyorlar. Erkeğin ateşini yakmak için bir şeyler yapmak gerekiyor. Benim sihirli formülüm erotik filmler. Burada, püf noktası beraber izlemek! Peki ne yaptım? Yatak odamıza dev ekran bir televizyon aldım. Geceleri birlikte erotik film izliyoruz. Muhteşem güzel kadınlar ve erkekler, en baştan çıkarıcı halleriyle geceleri bizimle birlikteler. HD görüntüler sayesinde, her şey gerçek gibi. Kocam, 2 milyon yıllık mesajı aldı, kendisini haremde sandı, çok eşlilik simülasyonunun ortasına düştü. (Berna T.)
EVLİLİĞİMİZDE SEKS YOK
Karımla sevişmek zevk değil angarya
Ben 35 yaşında genel müdürlük yapan bir mühendisim. Eşim, üçüncü çocuğu doğurdu ve bugün çocuğun kırkı doluyor. Yani doktorun bana koyduğu yasağın süresi bu gece bitiyor. Ama ben bu gece, uygun bir bahane çıkmaz mı diye araştırıp duruyorum. Seks yapmak mı istemiyorum? Yok hayır istiyorum ama karımla yapmak istediğimden emin değilim. Peki onu aldatıyor muyum? Kendime yediremediğimden onu da yapmıyorum. Bu duruma çözüm bulabilmek için psikoloğa bile gittim. Tabii ki eşimin bu durumdan haberi yok.
Peki ne oldu da bu hale geldik? 22 yaşında severek evlenmiştim eşimle. İlk başlarda performansım da gayet iyiydi. Hatta eşim bu durumdan oldukça şikáyetçiydi. Her gün her gün istemem, ciddi bir gerilim yaratıyordu aramızda. İlk senenin sonunda baba oldum. Hayatımızda değişen bir şey yoktu. Hálá karım, azgınlığımdan şikáyet ediyordu. Derken 27 yaşındayken ikinci çocuğumuz doğdu. Artık karımın hayatında bir başka erkek vardı, oğlumuz, ve ne yazık ki bu erkeği ben de çok seviyordum kıskanmama rağmen. Bu süreçte eşim benden gitgide uzaklaşmaya başladı. Derken bir gece yatakta onu istediğimi göstermek için elimden gelen her şeyi yapmama rağmen anlamamakta ısrar edince küçük kıyamet koptu. Bir ay süre ile eşime dokunmadım bile, bir gün beni boşanmakla tehdit edince, ondan değil çocuklarımdan ayrılmak veya onu çocuklarından ayrı koymak fikrine ısınamadığım için tekrar birlikte olmaya başladım. Ama sihir bitmişti. Soyunmasını büyük heyecanla bekleyen ben, artık onu görmekten, onunla sevişmekten çok da zevk almadığımı fark ettim. Bu tarihe kadar bana asılan kadınları fark etmeyen, dünyada başka kadının yaşamadığını düşünen ben ne yazık ki artık dünyanın en tatlı meyvesi dediğim eşimden soğumuştum. Bu olayın üzerinden 7 koca sene geçti, hálá arada bir sevişiyoruz. Ama bu iş artık benim için zevk değil görev, hatta belki angarya. (Hakan Y.)
25 kilo aldım hálá çatır çatır sevişiyoruz
Metabolik bir hastalığım var, sürekli kilo alıyorum. Üstüne aralıkta annemi kaybettim. "E batsın bu dünya!" deyip daha çok yedim, şimdi bayağı bayağı şişman bir kadınım. Şöyle söyleyeyim, tanıştığımızdan 25 kilo fazlayım! Peki ne değişti seks hayatınızda derseniz? Hemen hemen hiçbir şey! Hálá benim hayat arkadaşım, hálá fantezilerimiz var, hálá çatır çatır sevişiyoruz. Benden 18 yaş büyük, olgun ve cinselliği çok sever. Ben olsam, sevgilim bu kadar kilo alsa aynı kalabilir miydim, hatta yanında kalabilir miydim bilmiyorum? Ama benimki yanımda, "Gerçek aşkta böyledir" diyor. (İlknur K.)
6 aylık evliyiz neredeyse hiç sevişmiyoruz
Kolejlerde, iyi üniversitelerde okumuş, Bağdat Caddesi muhitinde yaşayan, nezih, kültürlü ve modern olarak tanımlanacak bir çiftiz. İkimizin de işi var. Evliliğimizde ve ilişkimizde bir tekdüzelik, bir bıkkınlık da yok. Birlikte bizim kadar gülen ve şakalaşan başka bir evli çift daha olabileceğini tahmin edemiyorum. O derece iyi bir ilişkimiz var. Çok gezeriz, devamlı arkadaşlarla birbirimize veya dışarı yemeğe gideriz. Güzel yerlerde tatil yaparız. Vesaire vesaire. Eşim üzerime titrer, beni ve ailemi çok çok sever. Ben de onu ve ailesini. Zaten ben 30’umdan o da 40’ından sonra evlendi. Yani evlenmeyi ve birbirimizi gerçekten istediğimiz ve çok sevdiğimiz, áşık olduğumuz için evlendik. Ama benimle sevişmiyor. Neredeyse hiç. Eşim isteksizliğini bana şöyle açıkladı: "Senden önce de böyle oldu. Bir kızla flört dönemi bitip ilişki artık düzenli bir hale gelince, akşamları sarılarak birlikte uyuyup sabahları birlikte uyanmaya başlayınca bende seks isteği bitiyor." Karısına "sevişilecek kadın gözüyle bakamama sendromu"ymuş bunun adı. Bu durumda ne yaparsınız? Ne yapmalıyım? Hani 3-5 sene sonra olsa tamam da, biz daha 6 aylık evliyiz. (Oya B.)
Tek derdi yabancı diziler, futbol ve uyku
Ben 27, eşim 30 yaşında. 4 yıllık evliyim ve yurtdışında yaşıyoruz. Kocamda kültür deseniz var, zeka deseniz önde gidenidir, doktora yapmış bir adam, ben deseniz öyle... Yani bu işin okuma, kültür v.s. gibi faktörlerle alakası yok. İnanın köydeki Ayşe’nin, Fatma’nın kocası benim kocamdan 10 kat daha aktiftir! Evlendik, her şey başta birkaç ay güzeldi, sonra anladım ki, benim onu baştan çıkarmama karşı koyamadığı için benimle birlikte oluyormuş. Çünkü kendisi sadece ve sadece uyumak istiyor. İnsan bir kere de ben eşimi baştan çıkartayım demez mi? Valla, bu 4 yıl içinde demedi ne yazık ki! Bebeğimizin olması da benim sayemde. Soruyorum niye sevişmek istemiyorsun diye. Ya çok yorgun, ya beli ağrır, ya canı istemez. Bahane çok. Devir değişti artık, roller de değişti, erkekler istemiyor artık. Adamın tek derdi yemek, yabancı diziler, futbol ve uyku. (Aslı Y.)
Onlar bizim kocaları alsın sevişsin
Biz kardeş kardeş yatalım!
Bizde durum tam tersi, her hareketimde üstüme zıplayan, sürekli her fırsatta sevişmeye uğraşan bir adamla evliyim. Daha 35 yaşındayız, genciz, şehirliyiz falan falan... Yahu canım istemiyor, içimden gelmiyor, adam üstüme tırmanmasa, aklıma dahi gelmiyor. Hasta falan değilim. Vazife icabı başlasam da sonunda mutlaka orgazm oluyorum. İş başlayana kadar. Niye mi? Çünkü sürekli aklımda şunlar var; Of şimdi çarşafları da değiştirmek gerekecek/ Yeni kremlenmiştim tekrar yıkan, tekrar kremlen/ Yeni oje sürmüştüm ojeler bozuluyor, yarın iş var, çıkarıp bir daha süreceğiz of/ Kızın üstü açıldı mı acaba? Bir de canım istemiyor Ayşe. Canım istemiyor, yorgunum, üşeniyorum. Ve inan benim arkadaşlarımın tamamı da benim gibi, niyeyse. Yani şu şikáyetçi kadınlar var ya, kocaları değiştirelim, biz kardeş kardeş yatalım, kitap okuyalım, kafa dinleyelim biraz. Onlar da ne halleri varsa görsünler, yetti artık çünkü! (Serpil K.)
Kocam vahşi seks seviyor, canım acıyor
Eşim çok hevesli ama ben istemiyorum. Çünkü işe sadece seks olarak bakıyor. Beni azdırmak için direkt göğüslerime ve vajinama dokunuyor. Kardeşim, ben ise kafam okşansın, sırtım okşansın, kalçalarım okşansın istiyor. Hayret bir şey! Niye sabırlı olmuyor, niye sert davranıyor? Canım acıyınca seks isteğim gidiyor. Eşim de tam tersini istiyor: Vahşi seks. İşte ben de bu yüzden seksten nefret eder oldum. Sadece görev icabı sevişiyorum. Ne yapacağım bilmiyorum, kendimi genetik olarak yeniden programlayamam ki. Kocam da sabırlı, ince ve yumuşak olamıyor. O zaman da onun sevişesi gelmiyor. Seks büyük sorun bizim için. (Nesrin A.)
Hemen hepsi ayda bir kereci
Büyük bir aşkla evlendik. Ve çok kısa bir süre sonra seksi rafa kaldırdık. Zaten ben adama tecavüz etmeseydim, hamile filan da kalmazdım. Çocuk sahibi oldum. Sonra benim yerime kocam, lohusalık sendromuna girdi sanki ve bir daha çıkamadı! Ben istedikçe birlikte oluyorduk, ama artık ben de istemiyorum. Bu şekilde ilk 10 senemiz bitti. Eşimin psikolojik tedavi görmesi için çok uğraştım, istemedi. Biyolojik sorunu da yok! Ama artık sorun çözülse bile, ben çözülmeyeceğim. Benim durumumda olan için üretilecek sebepler şunlar:
1- Kocanın metresi var, anlamıyor musun? 2- Seni sevmiyor, e sen de sevmiyorsundur belki. 3- Sen frijitsin! 4- A aa! Senin bir sevgilin olmasın sakın? 5- Kafadan kontaksınız ikiniz de! 6- Adam iktidarsız!
Yok işte, bunların hiçbiri değil, değil! Bizim gibi olanların sayısı yadsınacak gibi değil. İnanın durum bu. Çalışan, üniversite mezunu ve iyi çevrede yaşayan arkadaşlarımın hemen hepsi ayda bir kereci! (Melis S.)