Siz Leyla Kömürcü’nün yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
DESTEKLEYENLER
Maddi destekte bulunmak istiyorum
İngiltere’de master öğrencisiyim. Leyla Kömürcü’nün anlattıklarından çok etkilendim. Kendisine maddi destekte bulunmak istiyorum. Kabul ederse tabii. Gönlüm isterdi ki, manevi destekte bulunayım, ama uzun bir süredir çok mutlu bir ilişkinin içindeyim! Yapabileceğim tek şey, her ay ona belli bir miktar para yollamak. Nereye, hangi isme yollayayım? (Mert K.)
- Leyla Hanım’a ilettim, teşekkür etti ve asla böyle bir şey kabul edemeyeceğini belirtti. "Bakamayacağımı düşünseydim, bu çocuğu yapmazdım zaten"diye de ekledi.
Allah analı büyütsün!
Röportajı okurken ağladım. Onu, evlenmeden doğurmaya iten, öncü olmak ya da marjinallik filan değil, sebebi çok açık. Başka şansı yok. Vermiş olduğu kararı yüzde 100 destekliyorum. Allah çocuğunu analı büyütsün. (Nurseren)
- Deyimi Leyla’ya güzel uyarlamışsınız. Teşekkürler.
Bu kız müthiş
Bu kız müthiş! Bilmiyorum, nesinden bu kadar etkilendim? Sağlam durduğu için mi, canımı acıtan bir hayat hikayesi için mi, ya da hayatta en çok istediğim şeyi yapmaya cesaret ettiği için mi... 28 yaşındayım, ben de bir miniğim olsun istiyorum. Doğru adamı bulamasam-ki bulabilmem zor- neden ben de onun gibi yapmayayım? Leyla, bana güç verdi. Lütfen ona ilet: Ben onu ve bebeğini içime sindirenlerdenim. Onu tebrik edenlerdenim. (Ayşen K.)
- Daha gençsin, henüz kaybettiğin bir şey yok, doğru adamı bulacağından eminim. Yeter ki inan. Çaresiz kalırsan da... Sadece kendin gibi davran ve kararını kendin ver, başkalarını örnek almaya kalkma. Çünkü hayattaki herkes, kendine özel bir vakadır.
Elin adamları ayda koloni
kuruyor biz Leyla’yı tartışıyoruz
Kadın, kendine güveniyor, güçlü, dedikoduya pabuç bırakacak biri de değil. Eeee? Tek sorun, ilerde çocuğun babasını merak edecek olması. Zair onu da düşünmüştür. Hayatına biri girerse ve bebeğini kabul etmezse, onu da zaten kapıya koyacaktır... Peki o zaman, sorun nerede? Ben söyleyeyim: Elin adamları ayda koloni kuruyor, uzay turizmini hayata geçiriyor, biz hálá "Babasız çocuk büyütülür mü büyütülmez mi?"yi tartışıyoruz, sorununuz budur. (Meltem Ö.)
- Haklısın dünya bunları aştı ama bizdeki yeni olan bir şeyin tartışılmasını da anlayışla karşılamak lazım.
Baba figürü olmadan da çocuk büyür
Ben de Leyla’nınkine benzer bir ailede büyüdüm. Üstelik tek çocuk olarak. Bir gün olsun hır gür eksik olmazdı bizim evde. Söylememe gerek yok herhalde, bugün ne ilişkilere ne de evliliğe inancım var. Ama gelin görün ki, bu dünyadaki en büyük isteğim, bir çocuk sahibi olmak. Biliyorum ideali değil ama ben inanıyorum ki, baba figürü olmadan da mutlu bir çocuk büyütülebilir. Bakınız: Ben. Leyla Kömürcü ve sen bana ışık verdiniz, artık önüm açık. Yaşasın güçlü kadınlar! (Zeynep V.)
- Evet haklısın bunu yapabilmek için güçlü olmak gerekiyor, ama ben Leyla’nın bu işi güçlü olduğunu göstermek adına yaptığına inanmıyorum. Çok istedi o yüzden.
Annemle anlaşma yaptım
30 yaşında annem ile bir anlaşma yapmıştım: "5 yıl daha beklerim, istediğim adam karşıma çıkmazsa, ben çocuğumu yaparım. Adamdan vazgeçerim ama çocuktan asla!" Zavallı annem, bayılıyordu nerdeyse ama sonunda bana hak verdi. Uzun uzun yürüdük, tartıştık ve sonunda "Tamam kızım, ben de bu 5 yıl içinde düzgün biriyle karşılaşman için dua edeceğim" dedi. Ki ben Leyla’dan daha da katıydım, sperm bankası falan düşünmüyordum, "Çocuğumun babasını kendi gözlerimle seçerim ama kendisine kesinlikle söylemem" diye planlıyordum. Ne oldu dersin? Annemin duaları tuttu ve tam 35 yaşımda eşimle tanıştım, evlendik, şimdi 3.5 yaşında bir kızımız var. Fena mı oldu? Ne münasebet! Tabii ki, en ideali bu, çünkü mutluyuz. Ama kötü bir ilişkimiz olsaydı, evli olmamız da durumu iyileştirmezdi. Tam da bu yüzden Leyla’yı eleştirenlere katılmıyorum. Nereden biliyorlar, belki o, evinde huzursuzluk olan pek çok insandan daha iyi bir ortam sağlayacak çocuğuna? Her çocuk, bir babası olmasını hak etmez mi diye soruyorlar? Hayır! Çünkü bu garantiyi Allah bile vermiyor bize, biz çocuklarımıza nasıl verelim? (Hacer)
- Bana kalırsa siz Leyla’dan daha kararlı bir durumdaymışsınız, Allah’tan annenizin duaları kabul olmuş ve bence çok daha hayırlı olmuş. Öpüyorum.
Anne olmayı istemek budur işte
"Anne olmayı gerçekten istemek bu işte!" Toplumsal normlara aldırmamak, baskılara boyun eğmemek, salt kendin istediğin için bir can dünyaya getirmek. Anne olacaksan, bunu gerçekten çok ama çok istediğin için yapacaksın! Bu iş , "az istenerek" yapılacak bir şey değil. Evet, baba da gerekli. İleride belki saçma sapan suçlamalar ya da aşağılanmalarla karşılaşacak o çocuk. Ama bence çok iyi bir annesi olacak. Umarım, Leyla’nın hayatına onu ve bebeğini çok sevecek biri girer. Ve hep çok mutlu olurlar. Sanırım biraz masal gibi oldu. Ama mucizelere, masallara inanmazsak da, bu dünyada yaşamamız iyice güçleşecek! (Sinem O.)
- Haklısınız, bence de olay budur, Leyla anne olmayı çok istedi ve oluyor. Masallara ben de inanıyorum. En azından inanmak istiyorum.
KARŞI OLANLAR
Çocuk, bilmeden kardeşiyle evlenirse ne olacak?
Bu pisliği ve çirkefi yapanı nasıl övüyorsunuz? Dahası utanmadan yazıya döküyorsunuz! Mideniz bunu nasıl kaldırıyor anlam veremiyorum. Dünyanın gerçekten çivisi çıkmış. Bir gün o beş çocuktan ikisi (biri kız, biri erkek) gelse "Biz evleneceğiz" dese, ne düşünürsünüz? Bunu da mı normal karşılarsınız? Ahlaksızlıkta üzerinize yok. Zinayı meşrulaştırdıkça meşrulaştırıyorsunuz. (Hmdemir)
- Sizin kafanız başka bir şeye çalışmadığı için her şeye zina olarak bakıyorsunuz! Ne alakası var? Milyarda bir olma ihtimali olan bir şey için, elinizde benzin ortalığı yakmaya çalışıyorsunuz. Ayrıca, benim kimseyi övdüğüm filan yok. Hayatın içinde olmuş şeyleri size aktarıyorum, yaptığım sadece budur. Ama siz bilmemeyi, okumamayı ve öğrenmemeyi tercih ediyorsunuz. Buyrun, devam edin.
Zina demiyorum ama
Tanrı Kur’an’da, "Zina’ya yaklaşmayın" derken, bence gizlilikten ya da bilinmezlikten doğabilecek nesep karışıklığını ve travmaları önlemek için bu uyarıyı yapmaktadır. Yanlış anlaşılmasın, ben bu eyleme zina demiyorum. Sadece sonuçları açısından değerlendiriyorum. Kendi mutluluğumuz için başkalarına vereceğimiz zararı, acıyı, iyi hesap etmemiz gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. İstemeden, bilmeden yaşattıklarımız dışında, bilerek ve isteyerek buna zemin hazırlamak ne kadar doğru? (Yasemin Ç.)
- Eğer zina olmadığını düşünüyorsanız... Zaten sorun yok. Çünkü çocuğunun acılarını gidermeyi üstlenecek olan annedir, o bunu kabul ediyorsa, bize sadece saygı duymak düşer.
Türk kültürüne aykırı
Babasız çocuk yetiştirmek, kesinlikle yanlış. Kendimizi o çocuğun yerine koyalım: Herhangi birinin sperminden olmuş bir çocuğum ben. Babam belirsiz... Tövbe, tövbe! Bir defa Türk kültürüne aykırı bir durum. Hanımefendi örnekler vermiş, evli olup hamile olup da eşleri tarafından aldatılan kadınlar varmış. En azından kendisi o durumda olmayacakmış. Bunları mı açıklayacak bluğ yaşına gelmiş bir çocuğa? O çocuk, ona saygı mı duyacak? Dilerim bu saçma sapan uyduruk işler, bu ülkedeki başka kadınları özendirmez. Ben 27 yaşındayım, evde de kalsam asla ve asla yapmam böyle bir şeyi. Yetiştirme yurdundan alır bir çocuk bakarım. En azından sevaba girmiş olurum. (Tuba A.)
- Sizin adınıza çok sevindim, doğru bildiğiniz şeyi yapıyorsunuz. Ama müsaade edin de karşınızdaki de doğru bildiğini yapsın!
Bu kız ya reklam yapıyorya psikopat
Sayın Arman, nasıl böyle saf saf inanıyorsunuz her şeye? Evli bir çift olur, erkeğin çocuğu olmuyordur başkasının spermini alırlar... Ama bu, mantıklı mı sizce? Reklam bu, reklam! Yok hayır değilse, daha kötü. Demek ki bu kız, tam bir psikopat! Doğacak çocuğuna babasını söyleyemeyecek, kendi egosu için, bir insanı, yaşam boyu huzursuz ve mutsuz edecek. Kokusu çıkar bunun yakında. Olan size olur. "Tongaya bastım" diye üzülürsünüz. Yayın yönetmeniniz olsam, şimdiye kadar çoktan işinize son vermiş olurdum. Dua edin, arkadaşı gebe bırakan vatandaş, mümkün olduğunca geç afişe olsun... (İsmail M.)
- Ben utanıyorum sizin yazdıklarınızı okuyunca, siz nasıl olur da yazarken utanmıyorsunuz?
Sizi lanetliyorum
Bakın Ayşe Hanım, bu yapılan iş; töre, adet, gelenek ve hiçbir semavi dinin tasvip edeceği bir şey değil. Bir kere ahlaki değil. O kadının yaptığı, kendini bağlar ama hiç kural tanımayan bu kişinin yaptığını, siz de ballandıra ballandıra yazıyorsunuz. Yoksa başkalarına tavsiye mi ediyorsunuz? Hilkat garibesi ısmarlama bir çocuk doğurursa, halini hep beraber göreceğiz. Söz konusu davranış, Türk toplumu için yanlıştır. Gizlenmesi gereken bir olaydır. Siz bu tür şeyleri basın yoluyla yayıyorsunuz ve bunu gazetecilik zannediyorsunuz. Sizi protesto ediyorum ve lanetliyorum. (Refik G.)
- Size verebilecek bir cevabım yok, kusura bakmayın. Her şeyi gizlediğiniz için bu ülkenin başı beladan kurtulmuyor. Siz, her şeyi yine gizli yapmaya devam edin!
Esas olan annenin tatmini değil
Bugün normal şartlarda doğan bir bebek bile eğer babasını hiç tanıyamamışsa, büyüdüğü zaman büyük bunalımlara düşüyor. Psikolojik yardım hiçbir zaman tam anlamıyla onların ruhunu rahatlatmıyor. Bence burada aslolan, yavrunun gelecekteki üzüntüleridir, annenin tatmini değil. İkinci konu ise: Allah korusun ama çocuk daha himayeye muhtaç olduğu bir yaşta anneye bir şey olursa, o çocuk hangi dala tutunacak? (Güler)
- Doğrudur. Ama aynı sorunlar, babası olan bir çocuk için de geçerli değil midir? O zaman sağlıklı büyümeleri için, Allah’ın onları esirgemesi için, dua etmekten başka yapacak bir şey yok...
KARARSIZLAR
Nüfuz cüzdanının baba hanesinde ne yazacak
Ben ne eleştiriyorum ne de alkışlıyorum. Sadece merak ediyorum: Çocuğunun nüfus kağıdında baba hanesinde ne yazacak? (Murat. S.)
- Boş bırakılıyormuş ya da kendi babasının adı yazılıyormuş.
Kızlarım böyle bir işe kalkarsa, ne yaparım?
54 yaşında bir babayım. "Kızlarım böyle bir şey yapmaya kalkarsa, tepkim ne olur?" diye iki gün süreyle yayınlanan söyleşinizi merak içinde okudum. Ben ve benim gibi düşünenleri aydınlatıcı bir sorunun, tarafınızdan sorulamayışına şaşırdım. Sorum şu: Bu konuya dinimiz nasıl bakıyor? İslam bilginleri ne diyor? Yine de ben, kişisel olarak, anne adayının, aldığı bu karara saygı duyuyor, sağlıklı ve hayırlı bir çocuğunun olmasını diliyorum. Ama onun bu kararının genç kızlarımız açısından iyi bir örnek teşkil edip etmediğini bilmiyorum. Köşenizde bir tartışma açsanız diyorum.
- Zaten onu yapıyorum, gördüğünüz gibi. Kafanızda soru işaretleri olmasına rağmen, medeni bir şekilde sormanıza özel olarak teşekkür ediyorum. Leyla Kömürcü’nün öncü olmak gibi bir derdi de yok, yanlış anlaşılmasın.
Embriyolog olarak doğal ama...
Bir embryolog olarak çok doğal ve normal geliyor sperm bankasından alınan spermle gebe kalmak... Hatta heyecanlı ve özgür bir his... Ama bir anne olarak, hele de kız çocuk annesi olarak, kızımın babasına olan aşkını görünce, bir çocuğun baba sevgisinden mahrum bırakılarak büyütülmesi zor bir karar gibi geliyor. Ama cesareti ve size verdiği mantıklı cevaplardan Leyla Hanım’a bol şans dilemekten başka bir söz bize düşmez diye düşünüyorum. (Aylin A. Y.)
- Ben de öyle düşünüyorum. Kendi verdiği bir karar. Onu uyguladı. Bize düşen, ona şans dilemektir.
Spermleri veren hangi dinden?
İlginç bir anne olma biçimi. Kınamıyorum, eleştirmiyorum. Sadece "Allah, sonunu hayır etsin" diyorum. Acaba bu malzemeyi veren erkeklerin inançları hakkında da bir bilgi var mı bu bankalarda? (Parker)
- Sordum, yokmuş.
Nasıl bir ruh halidir bu?
Açıkçası ben bu babaların -ya da hangi sıfatla tanımlanıyorsa bu insanlar- cephesinden durumu daha çok merak ettim. Nasıl bir ruh hali yaptırır bir erkeğe böyle bir şeyi? Bu akıllı adamlar için, dünyaya hediye ettikleri üstün zeka dolu spermlerle doğan bebekler, evet belki çok zeki doğacaklar ama, bir yanları hep eksik, mutsuz olmayacak mı? Böyle bir nesil mi hayalleri? Bilmezler mi ki teröristler, katiller, hırsızlar, caniler de hep çok zekidir... (Gökhan A.)
- Öyle bir şey söylemişsiniz ki, babası olan bir sürü insan da cinayet işliyor, hırsızlık yapıyor, suç işliyor. Böyle bir kıyaslamayı, kusura bakmayın, kabul edemeyeceğim.