Şebnem Schaffer hadisesi

Ben küçükken "iyi kızlar" ve "kötü kızlar" vardı."İyi kızlar", en azından üniversiteye kadar erkeklerle "ileri gitmeme kararı" alanlardı. Masum öpüşler falan olabilir, o da herkesle değil tabii.

Haberin Devamı

"Belden aşağı"sı, Allah korusun, kesinlikle yasak!

Bir de "kötü kızlar" vardı. Onlar, herkesle her şeyi yapanlardı. "İyi kızlar" onları "mal, çürük, motor, yollu" olarak görürdü. Acırlardı. Çünkü onlar geleceklerini, kendi elleriyle mahvedenlerdi.
Ama "İyi kızlar", kendilerini bile itiraf edemeseler de, gizliden gizliye bir başka duygunun etkisi altındaydı: Kıskançlık.

Çünkü "iyi kızlar"ın ilgisini çekmek için uğraştıkları erkeklerin bazıları, bu "kötü kızlar"a asılırdı. Masum öpüşmeler ve "Hayır lütfen, daha ileri gidemeyiz!"ler, bir süre sonra bu erkeklerin katlanamayacağı kadar sıkıcı hale gelirdi.

***

Ben, kafası karışıklardandım.

"İyi kızlar"a katılıyordum, çünkü ben de 30 kişiyle bir şeyler paylaşmanın çok da iyi bir şey olmadığı kanısındaydım. Bazı şeyler, hayatta özel ve değerli olmalıydı. Ama tam bir şeyleri hissetmeye başlamışken durmak ya da ben diyeyim 20, siz deyin 22 yaşına kadar beklemek, bekareti aşılması gereken bir engel gibi görmek, kendi değerini manasız bir zarla ölçmek, bana o zaman da tuhaf geliyordu.
Ben mecbur muydum birilerinden onay almaya, "Tamam, artık sevişebilirsin" komutunu duymaya...

***

Haberin Devamı

Tamam da, en en fenası...
Ne gerçekten "çaresiz durumdaki iyi kızlar"dı ne de bu tür barikatları takmayan "kötü kızlar"dı.
En en fenası, "iyi görünümlü kötü kızlar"dı.
Doğan görünümlü Şahin'ler!
Onlar hem bakireydiler hem de her şeyi yaşıyorlardı.
Bu durum beni dehşete düşürmüştü
"Nasıl yani hem bakireler hem sevişiyorlar?!" Kafam almamıştı, nasıl oluyor diye sormuştum. Anal seksten bahsedildiğini İlk kez o zaman duymuştum. Ve sırf bekaretini kaybetmemek için cinselliği bu şekilde yaşamak, bana müthiş ikiyüzlü gelmişti.
Bekaretini kaybetmiş "kötü kızlar", benim gözümde çok daha değerliydi.
Çünkü onlar daha dürüsttü.
Sen hem "kötü kız" gibi her şeyi yaşayacaksın, ama bir nokta gelecek orada duracaksın, durabileceksin; zarın sağlam kalacak, ama seks hakkında biri hariç bütün numaraları çekeceksin ve annenin küçük kızı olmaya devam edeceksin, hatta gerekirse bekaret raporunu çıkarıp, sağda solda göstereceksin...
Aman Allah'ım!
Bu durum bana utanç verici, şeytani ve olağanüstü hesabi gelmişti.
Bırak anasını, babasını, toplumu filan aldatmasını...
O insan önce kendini aldatıyor, bu ikiyüzlülüğe kendini inandırıyor.

***

Haberin Devamı

Şebnem Schaffer'in seks hayatını filan bilemem...
Ama ortalığa çıkıp bekaret raporunu sallaması, beni baştan beri rahatsız etti.
Hem senin sevgililerin olacak, dört tane eskitmiş, aylarca onlarla aynı evde yaşamış olacaksın, öpüşeceksin, koklaşacaksın ve artık ne halt yapacaksan yapacaksın...
Sonra, "Benim bekaretime kimse dil uzatamaz, kapı gibi raporum var" diyeceksin.
Fena ya...
Çok fena.

Kirli sakala hayır!

Kirli sakal, iyi bir şey değil.
İnsanda itici bir hissi uyandırıyor. Belki ayıp böyle söylemek ama pismiş gibi duruyor. Bohem, serseri, çekici, vahşi, kurul tanımaz gibi göründüğünüz zannediyorsanız yani, yanılıyorsunuz, öyle bir etkisi yok.
Aksine Ortadoğulu bir adam görüntüsü veriyor.
Ve o kadar az erkeğe yakışıyor ki...
Onları yakışıklı kılan da kirli sakal değil, o kadar fit ve seksiler ki zaten, kirli sakal sevimsiz bir şey olmasına rağmen, onlara yakışıyor.
Ama ne var ki, o baştan çıkarıcı adamlardan çok yok dünya üzerinde.
O yüzden beni dinleyin asla ve asla kirli sakal bırakmayın.
Tertemiz bir suratla dolaşın.
Mümkünse, tamamen tüysüz ve kılsız.
Bıyık da bırakmayın.
Mis gibi olsu yüzünüz.
Tamam mı?

Haberin Devamı

Niye şimdi günah keçisi Viagra oldu?

Viagra, sadece cinsel iştahı artıran ve ereksiyon sağlayan bir madde değil mi? Viagra, insanın sevişmeye karar verdikten sonra kullandığı bir araç. Önce kişi, beyninde o eylemi yapmaya karar veriyor, sonra onu kullanıyor. Yani ilaç günahsız, ilaç suçsuz! Her zaman olduğu gibi, bu olayda da bilimi ve ilacı kötüye ve yanlışa kullanan, insanoğlu suçlu. Viagra, aile içindeki ilişkilerde kullanılırsa, aile saadeti açısından faydalı olacağı muhakkaktır... (Kasım S.)

- Siz de haklısınız Kasım Bey. Sadece aile içinde kullanılması da gerekmiyor, insan sevgilisiyle de kullanabilir. Saadet getireceği muhakkak. Çünkü erkeğin ereksiyon meselesini, sorun olmaktan çıkarıyor. Ben de diyorum ki, böylelikle bir erkeğin sevişme esnasında özgüvenini sarsma ihtimali olan bir takım şeyler Viagra sayesinde ortadan kalkıyor. Ne güzel! O zaman insanın uzun yıllardır birlikte olduğu insanlara da ihtiyacı olmayabilir. 30 yıllık karısı gibi. Anlatabiliyor muyum? "Kim tutar artık sizi" durumları...
HAMİŞ: Bu arada, "Kişi sevişmeye yapmaya karar veriyor, sonra ilacı kullanıyor" diyorsunuz ya, şöyle düşünün: "Ya erekte olamazsam korkusu", insanı bu işten vazgeçmeye yönlendirebilecek kadar güçlü olabilir bazen. Bizzat yaşanmış olumsuz tecrübeler, erkekleri bu işe kalkıştıklarına pişman edebilir. Korkunun ecele faydası olmadığı gibi, tam tersine ereksiyona zararı da olabilir. Ama o küçük haplar, onları cesaretlendiriyor...

Haberin Devamı

BENİM ŞAHANE OKURLARIM

Hamilelik dönemimde ve bebeğim doğduktan sonra, çocuk psikolojisi ve eğitimini konu alan bütün kitapları okudum. Annem başta olmak üzere, tanıdığım bütün çocuk büyütmüş kadınlardan fikir de aldım. Ama sonuçta, hepsini birleştirip, önsezilerimin dediğini yaptım. Çünkü çok meşhur bir Amerikalının bir kitabında şu cümleleri okumuştum: "Çocuk yetiştirilmesi konusunda beş ayrı teorim vardı. Hepsi önemli ve güçlüydü. Sonra beş çocuğum oldu. Her birine, bir teorimi uyguladım ve hiçbiri işe yaramadı. Gördüm ki, çocuk yetiştirilmesi konusunda asla standart bir teori yoktur. Anneler, ancak kendi çocuklarının kişilik özelliklerine ve isteklerine göre kendi teorilerini oluşturabilirler." Bu temel inancım hâlâ değişmedi, ikinciye hamile olduğum şu günlerde yine değişeceğini sanmıyorum. (Y.G)

Haberin Devamı

- Çok çok teşekkürler. Bana acayip güç veriyor bu mail'ler. Ne şahane okurlarım var diyorum. Ve sizden bir dolu şey öğreniyorum. Bu arada, ikinci bebeğinizi kutluyorum.

Bir arkadaşım doğum yaptığı hastaneden ayrılırken, deneyimli bebek hemşiresine sormuş: "Çocuk bakımıyla ilgili bir kitap önerir misiniz?" Hemşire şöyle bir bakmış: "Yavrum" demiş, "Her çocuk kendi kitabını yazar, sen de alır okursun!" Olay budur Ayşe'ciğim. Gözlerinden öperim. (Dilara Tülay B.)

- Vayyyy. Bu da çok iyiymiş. Ben artık hamilelere ve yeni doğuranlarla bunu satarım. "Böyle böyleymiş" diye, size de teşekkürler.

Hayatımızda artık NEJLA var

Anaokulu olmadığına göre...
Sabahları başka bir şey yapalım dedik.
Heyecan verici olsun, yaratıcı olsun, bir macerası, bir hikayesi, bir esprisi olsun...
Alya da eğlensin...
Bulduk!
8.30-10.30 arası halk plajına gidiyoruz...
Burj El Arab'ın yanında...
Hafta arası bomboş oluyor, uçsuz bucaksız bembeyaz bir plaj, bir tarafta bütün haşmetiyle yelken otel dikiliyor ve bir tarafta göz alabildiğine turkuvaz bir deniz...
Eve birkaç dakika uzaklıkta...
Oysa, hemen herkes gibi biz de bu şehirde bir kulübe üyeyiz ama ben böyle tuhaf icatları seviyorum. Kızımın kampçılık ruhu da gelişsin istiyorum. Arabanın arkasında şemsiyemiz oluyor, onu bir güzel kuma saplıyoruz, sonra Alya ve bizim için aldığımız fosforlu katlanan sandalyeler var, onları çıkarıyoruz ve sonra da Alya'nın kumdan kale yapmak için ihtiyacı olan bütün malzemeleri...
Ooooohhhhh, değmeyin keyfimize.

***

Ve evet...
Hayatımızda Nejla var artık.
Şikagolu Nejla.
Alya'nın yeni ablası, oyun arkadaşı ve sevgilisi...
Alya bayılıyor ona.
Ben de.
Bana da arkadaş gelmiş oldu Şikago'dan ve şahane oldu.
34 yaşında.
8.5 yıl anaokulunda çalışmış ve bu işin eğitimini almış.
Bir sene bizimle birlikte olacak.
Hem Alya ile ilgileniyor hem de bir Amerikalıyla evli olan kız kardeşinin yanında kalırken başladığı İngilizce eğitimine burada devam ediyor.
O da sıkı bir okurumdu.
Bana bir mail attı: "Sizinle Dubai'de yaşayabilirim, bir süre Alya'nın bakıcılığını üstlenebilirim, böyle böyle deneyimim de var, üstelik yüzme de biliyorum!"
Nejla ile ilişkimiz böyle başladı.
İzmirli. İleride anaokulu açmak istiyor. Bence bu iş için yaratılmış. Hayatımda gördüğüm en sabırlı insanlardan. Bizden son haberler böyle. Baaaaaaaaay.


 

Yazarın Tüm Yazıları