1. Biliyor musunuz geçen Pazar n'oldu? Yazım var ya yazım, gazeteye ulaşamadı.
Demek oluyormuş. Evden gönderdiğin yazı, bilgisayarın kafası karıştığı için, kendini Çince ifade etmeye başlıyormuş! Tabii haliyle, yazıyı yeniden geçmek gerekiyor. Geçtim. Hem de ne fedakarlıklarla. Sevgilimi doğum gününde bir başına bırakıp eve geldim. Yazının gazeteye ulaşması için cebelleşirken, kaderin kötü bir cilvesi olarak, bu defa da editor arkadaşlara yetiştiremedim. E haklılar tabii. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, kimse kimseyi beklemiyor! Pazar gününe ait bir zamanı kimse kimseye devretmiyor. Ben eminim ki, çok isteselerdi yaparlardı ama bunu istemeye hakkım yok. Yani yayınlanamayan Pazartesi yazım haftaya kaldı.
2. Biliyor musunuz şu anda ne hissediyorum? Üç buçuk atmaktan hissizleşmiş vaziyetteyim. Boş gözlerle etrafa bakınıyorum. Biraz da panikliyorum, korkuyorum. O kitap var ya, o kitap, yarın dağıtıma veriliyor, Cuma günü kitapçılarda oluyor. Ben kaşındım! Alasınız diye dua etmekten başka yapabileceğim bir şey yok. Fırsat bu fırsat bana sormak istediğiniz, beni sıkıştıracak soru filan varsa gönderin, kitap vesilesiyle ben de onları kendime sorayım.
3. Biliyor musunuz yine de neye seviniyorum? Derim sizin zannettiğizden daha ince yazısına o kadar destek mesajı geldi ki, çüş yani, kendimi çok iyi hissettim. Allah sizden razı olsun. Anladım ki, beni sevenler nefret edenleri döver!
Oyuncu kediler
Bu ne incelik. Harfleri birleştirirken ben heyecanlandım, kimbilir sevgilin neler hissetmiştir. (Elvan T.)
Sanırım Pazar günü sevgilinin doğum günüydü ve sen yazının içine ‘‘Seni seviyorum. İyi ki doğdun. İyi ki benimsin’’ gibi şeyler gizlemişsin. Bu hayatımda şahit olduğum en şık jestlerden biri. (Zeynep Z.)
Bana doğum günümde biri bunu yapsa vallahi ölürdüm. (Devrim)
Sevgilinizin doğum günü hasebiyle yazı arasında verdiğiniz şifreli mesaj güzeldi. Kıskandım. (S.T.G)
Şifrelediğiniz sözleri eminim benden başka gören de olmuştur. Yıllardır gazetelerde bulduğum saçma sapan haberlere düzeltme yazıları yazdıktan sonra böyle hoş bir sürprizle karşılaşmak hoşuma gitti. (Hakan)
Pazar günü doğum günümdü. Mesajınızı aldım. Zatalime duyduğunuz sevgi bana gurur verdi. Anladığım kadarıyla akıllı ve dikkatli erkeklerden hoşlanıyorsunuz, bu sebeple mesajınızı gizli gönderdiniz! Ama bir sorun var: Ben evliyim. Ateşli mesajınız karşısında duyarsız kalamadım ama boşanmam ne derece doğru olur? Biliyor musunuz, mesajınızı okuyunca o eski günlerin heyecanlarını hatırladım. Hey gidi eski günler! Hay Allah 70'lik bir ihtiyar gibi konuşmaya başladım. Oysa henüz 65'im. Yani ümid ederim sadece akıllı ve dikkatli erkeklerden değil olgun erkeklerden de hoşlanıyorsunuzdur! (Uğurtan E.)
Pazar günkü yazıyı okurken bahtiyar oldum da, asıl bahtiyar olması gereken beyefendi çözdü mü meseleyi? Ben ilk okumada anladım. Ama anlamak beni mutsuzlaştırdı da. Sevgilinize yaptığınız bu incelik, hayat boyu böyle bir duyarlığın muhatabı olup olamayacağım konusunda düşündürdü beni. Allahım neden benim hayatıma giren kadınlar sizin gibi sarışın, cin, canayakın, şeker, oyuncu bir kedi gibi olamadı? Neden siz benim hayatıma girmediniz! Diyeceğim şudur, doğum günün çocuğu, o gizli mesajı siz söylemeden anlayamadıysa basın kıçına tekmeyi. (A.İ.K)
Yazınızı netten okudum. Bold harfler dikkatimi çekti. Bunu siz yaptınız değil mi? Yani bir hacker bilgisayarıma girip 2 ay sonraki doğum günüm için bana mesaj atmadı değil mi? Merak ettim sadece. Bu arada ben Norah Jones'u, 23 yaşında akıllı, neşeli, kültürlü, entellektüel, yerinde ağır, yerinde geyik (kızıl bomba Zeyna yerine, uzun çoraplı Pippi olmayı seçen!) bir kız olarak, olmayan sevgilime, atkı örerken dinliyorum! New York'ta yaşamak istiyorum, param olmasa bile Carnegie Hall'daki bütün konserlere gitmek istiyorum, kuyruklu bir piyanom olsun istiyorum, en yakın arkadaşımla inter-rail yapmak istiyorum, ruh eşimi bulmak istiyorum, çılgınca yaşadıktan sonra da Ege'de küçük keşfedilmemiş bir koya yerleşip Pokemon olmayan bir ortamda çocuk yetiştirmek istiyorum. Neyse, bu yazı amacından çıktı, ben gidiyorum. (İpek)
Seni seveni biz de severiz. Senin doğum gününü kutladığın adamın doğum gününü biz de kutlarız. (Başak)
Sevgilime dedim ki, ‘‘Ayşe Arman'ın pazar yazısını oku. Şifreyi bul. İkinci cümleyi çıkar.’’ Yani sayenizde ben de ona ‘‘Seni seviyorum. İyi ki benimsin’’ dedim. Bu eğlenceli oyun için teşekkür ederim. (Serkan)
HAMİŞ: Hiç sormayın. Önce ‘‘Niçin bu harfler tashihli?’’ diye sordu. ‘‘Mizanpaj hatası mı?’’ Eyvah, anlamayacak diye ödüm patladı. Ama iki dakika sonra decoder çalıştı ve şifreyi çözdü. Böyle çocuksu bir numara çektiğim için başta tedirgindim, üstelik salak gibi kimse farketmez zannettim. Sizden kaçar mı ya? İyi ki bu ülkenin oyuncu kedileri olarak siz varsınız. Ve iyi ki benimsiniz...